Erken genel seçim yada tekrar seçim ne derseniz deyin 1 kasım seçimine sayılı günler kaldı. siyasi aprtiler milletvekili aylarını belirlmede liste savşları tüm hızıyla sürüyor. Seçimlere 7 haziran seçileri listeleriyle gireceklerini açıklayan CHP'de sadece Muğla’dan kontenjan adayı olabilmek için 13 kişinin başvuru yapması kulisleri hareketledirdi.
***
Diğer bir siyasi parti MHP'de ise ülke genelinde 2 binin üzerinde milletvekili aday adayı başvurusu var. AK Partide ise Muğla'da 40 ülke genelinde 3 bin 600 civarında başvuru var. bu rakamları görünce şaşırmadan edemiyorum.
***
Aynı listeyle seçimlere gideceğiz açıklamasına rağmen belki bir açık kapı bulur oaradan içeri girerim kontenjandan da atarlar 550 den biri olur hayatımın kalanını garanti altına alırım düşüncesinden başka nedir. Bu dönemde gazetelerde köşe yazarlığı yapmanın en zor tarafı ise şu "ya taraf olursun yada bertaraf!" taraf olmadan sadece gördüklerini ve düşündüklerini paylaşmak neredeyse imkansız hale geldi.
***
Hele seçim dönemlerinde kalemşörler başlıyorlar hariçten gazel okumaya. Seçmene yön vermek adına hep belirli siyasi görüşleri yada belrili isimleri empoze etmeye bayılıyorlar. tabiki bu işler yıllar önce Cem Yılmaz'ın oynadığı bir reklam filminde anlatıldığı gibi tamamen duygusal. Bukalemşörlerin duygularını kontroledense kimi zaman biraz nakit kimi zaman birkaç duble içki, kimizmansa telefon faturası, ev kirası...
***
Her gazetecinin yada her köşe yazarınında mutlaka bir siyasi görüşü vardır. Bunu kendi içlerinde yaşarlar sandık başına gittiklerinde de oylarını kullanırlar. fikirlerine düşüncelerine değer veren insanlar onları okurken içlernde hiçbir zaman "acaba bu satırlar ka para, kaç duble eder bu yazı, kaç aylık kirasını ödedi acaba..." gibi sorular akıllarını kurcamamalı.
***
Herşeyi bildiğini iddia eden köşe yazarlarını yazılarını dikkatlice takip ederseniz ibe müsabaka için üç olasılığıda farklı zamanlard ayazdıklarını göreceksiniz. "Ev sahibi kazanır, berabere biter, Konuk kazanır" bu üç ihtimali farklı zamanlarad yazarak çıkan sonucu da bak gördünüzmü ben bildim edalarıyla kendilerini pazarlamada kullanırlar.
***
Şimdi bayram değil seyran değil bu yazı nereden çıktı durduk yere neden bizi öpüyor bu yazar diyenlerinizde olacak. Malum seçim yakın adayların sahada 44 günü var. her yere ulaşmaları imkansız. Sırf bu yüzden yerel basınla çalışmalar yapacaklar. Benden size tavsiye sadece adayların projelerini anlattıkları haberleri okuyunuz yoksa onlar için yazılmış köşe yazılarını okurken aklınıza "acaba bu satırlar ka para, kaç duble eder bu yazı, kaç aylık kirasını ödedi acaba..." gibi sorular aklınıza takılmasın.
***
18 Eylül akşamı saat 17:00'da listelerin kesinleşmesinin ardından süreç iyice hızlanacaktır. Bu hızlandırlmış seçim yarışında koşacak milletvekili adayları, onları takip edecek basın mensupları ve kısa sürede anlatılanları özümsemeye çalışacak seçmenlere başarılar diliyorum.