Ak Parti Muğla Milletvekilleri Hasan Özyer ve Nihat Öztürk gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ak Parti Bodrum İlçe Başkanı Çiğdem Demiralp’in de hazır bulunduğu basın toplantısında TOKİ, Terör, Sağlık, Turizm ve Ortakent’e yapılması planlanan Din ve Kültür merkezi konularına değinildi.
MİLAS’A AKILLI KAVŞAK GÜLLÜK’E ÜST GEÇİT
Ak Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer, sağlık ve ulaşım konusunda projelerin tüm Muğla genelinde devam ettiğini ifade etti. Özyer sözlerini şöyle sürdürdü. "Muğla'nın neresinden ne talep gelirse gelsin, hepsini takip ediyoruz ve bir bir hayata geçiriyoruz. Yoğun bir bütçe dönemi vardı. Meclis bir haftalık tatile girdi. O süreçte de Muğla'yı dolaşıyoruz. Hükümet kurulalı daha 4 ay oldu. Bu dört ay içinde yıllardır bekleyen pek çok projeyi hayata geçirdik. Üniversite, eğitim, sağlık ve ulaştırmayla ilgili. Muğla'mızın sağlıkla ilgili bir çok sorununu çözmüş olacağız. Ulaşımla ilgili bakanlarımızla görüştük. Milas'a akıllı kavşak, Güllük'e üst geçit yapılıyor. Bekleyen projelerin hızlandırılması, programa alınması ve hayata geçirilmesini takip ediyoruz. Bakanlarımıza buradan teşekkür ediyorum“
TOKİ konusuna da değinen Özyer, şu ifadelere yer verdi. "TOKİ çalışmaları Muğla'nın çeşitli yerlerinde devam ediyor. Yörenin mimarisine uygun, yapısına uygun tesislerin yapılması ve ihtiyacın karşılanması yönünde hareket ediyoruz. Şehrin silüetini bozacak ve olumsuz algı yaratacak gibi anlaşılıyor ama öyle değil. Alaçatı'daki TOKİ konutlarına bakılmasını öneriyoruz. Muğla'nın bir kongre ve fuar merkezi olması için takipçisiyiz. Bölgeyi ekonomik olarak kalkındıracak yat marinaları ve ihtisas organize sanayi bölgeleri konusunu takip ediyoruz. Milas'taki ihale aşamasında ama Muğla'mıza yetmez“
TURİZMDE BELLİ BİR TERÖR TEDİRGİNLİĞİ VAR
Turizm ve törür konularına da değinen Özyer, "Turizmde belli bir terör tedirginliği var. Rusya'da yaşanan kriz nedeniyle Rus turistlerin gelmesinde ciddi düşüş var. Rusya'nın kendisinden kaynaklanan kriz de belli miktarda düşürmüştü. Ama bu yıl da belli bir düşüş yine yaşanacak. Onun dışında hükümetimiz ilk defa bu yıl bir paket açıkladı. Uçaklara verilen mazot desteği, bütün turizm sektörüne verilen her anlamdaki destekler bunun etkisini azaltmak yönünde. Onun dışında ciddi tanıtım atağına geçti bakanlığımız. Bu artarak devam edecek. Belli bir kaybımız olacak. Amacımız bu kaybı en düşük seviyeye indirmek. Avrupa'da çok ciddi bir rezervasyon kaybı yok. En az zararla atlatırız bu yılı“
KONULARI SULANDIRMAYA GEREK YOK
Özyer’in ardından açıklamalarda bulunan Milletvekili Nihat Öztürk, TOKİ’nin AK Parti iktidarı döneminde milletin umudu olduğunu belirterek şunları söyledi. “Bodrum'da üç bin Suriyeliye TOKİ yapıyorlar diye bir haber gördüm. TOKİ AK Parti iktidarı döneminde bu milletin umudu oldu. Özellikle ev sahibi olmak isteyen dar gelirli vatandaşlarımız için TOKİ'nin geliştireceği projeleri önemsiyoruz. Evin hayalini bile kuramayan Bodrum'daki dar gelirli vatandaşlarımız için yapıyoruz. İnatla diyorlar ki 'yaptırmayacağız'. Niye? Bu sosyal bir proje. Biz hiçbir yerin özelliğini, silüetini bozmadan yapıyoruz bunu. Sanki Bodrum'da yaşayan herkes belli seviyenin üzerinde maaş mı alıyor? Suriyeli meselesi var. TOKİ'nin şartnamesindeki ilk şartlardan biri, o yerde 5 yıl ikamet şartıdır. Burada 5 yıldır aranızda 3 bin Suriyeli mi yaşıyor? Bunların sulandırılmasına gerek yok. Bİz, ihtiyaç sahibi olmayanlara vaatte bulunmuyoruz zaten. Bodrum Türkiye'nin dışında bir yer mi? Her yerde yapıyoruz. İstanbul, Ankara, Antalya, Alaçatı'da problem yok. Bodrum'da niye yapamayacak mışız anlayamadım. Biz zaten zorla bir şeyler de yapmak istemiyoruz bir yerlere“
DİNİ MERKEZİ DEVLET DEĞİL, VAKIF YAPIYOR
Gazetecilerin Ortakent’e yapılması planlanan Din ve Kültür Merkezi soruları üzerine Öztürk şu açıklamalarda bulundu. "Bizim önümüze yeni geldi bu konu. Biz Bodrumlunun isteği dışında bir yerde durmayız, bunu herkes bilsin. O külliye değil dediler. Oraya İslam müzesi yapacağız dediler. Gelen turistlere ayrı bir noktada İslamı anlatabilecekleri bir organizasyonlar var. Bunu devlet yapmıyor, vakıf yapıyor. Devletin parasını verdiği bir şey değil. Biz de basından duyduk. Sonuçta bu ülkede kurallar var, kaideler var, mahkeme var. Herkes bir şeyler yapmak isteyebilir. Sonucunu bekleyeceğiz. Biz olayı izliyoruz ama proje bizim değil. Taraf da değiliz biz"