OYNAMAYIN ARTIK BU MİLLETİN AYARLARIYLA

Bir kez daha görülmüştür ki; Türk Milleti duygusal ve dayanışmayı hayatının önceliğine koymuş, vicdanlı, merhametli bir millet.

Son yıllarda kutuplaşmaların had safhada yaşandığı, herkesin herkesi “şuncu buncu” diye yaftaladığı bir ortamda, merak edip, “biz nasıl omuz omuza yürüyeceğiz” diye sormaya başladığımız bir zaman diliminde, Elazığ’da yaşanan acı dolu deprem yürekleri bir araya getirdi.

Türk Milleti için kimliğin, mezhebin, partisinin hiç mi hiç önemli olmadığı, insana insan olduğu için kıymet vermenin öncelikli olduğu Elazığ’da gözler önüne serildi.

Bu dayanışma ruhunu epeydir unutmuştuk.

Depremde hatırlanmasını da istemezdik.

Hep gergindik.

Şimdi hep birlikte üzgünüz.

Beraber üzülüyoruz.

Bazı kendini bilmez insan müsveddelerinin, insan ölümlerini mezhepsel şekilde yaklaşımlarıyla sosyal medyadaki çirkinliklerini saymazsak.

Onların da zaten kıymeti harbiyesi yok gönül terazimizde.

***

Bu millet bir araya gelmeyi başarabilirken, bu birlikteliği suiistimal edenleri de görmezlikten gelemiyoruz maalesef.

Bir daha yaşamamayı dilediğimiz doğal afetlerde her defasında aynı suiistimallerin gündeme gelmesi, birlik ve dayanışma ruhumuza gölge düşürüyor.

Twitter ve Facebook gibi sosyal medya mecralarından yapılan yardım çağrılarıyla ilgili suiistimallerden söz ediyorum.

Adeta maksadı ucuzlatır hale gelmiştir.

Bakın bunu doğrular nitelikteki sadece bir tanesi diyebileceğim, sanatçı Haluk Levent’in bu suiistimallere karşı uyarı niteliği taşıyan tweet’ini sizlerle paylaşmak istiyorum;

“Bilgi kirliliğine alet olmayalım. Şu anda onlarca yardım istismarcısı Elazığ depremini bahane edip para toplamaya çalışacak, sizlere fotoğraflar atıp iban paylaşacak. Sakın inanmayın. Elazığ ve Malatya’da muazzam bir dayanışma var. Ve AFAD ile koordineli çalışıyoruz.”

Bu paylaşım bile acının üzerinden fırsatçılık yapacak kadar vicdanları sorgulamamız gereken bir gerçek maalesef.

Acıyı fırsata dönüştürmekte üstümüze yok.

Değer kaybımız kötü seviyede.

Bunun yanı sıra, bir de ortalık sosyal medyada paylaşılan bilgi kirlilikleri ile dolup taşıyor.

Bu da cabası.

Bazılarından örnek vermek istiyorum;

Yozgat Belediyesi ve Valiliğe gelen yardım taleplerine karşı Kızılay, UMKE ve AFAD’ın yeterli durumda olduklarını belirtip, “ihtiyaç yok” diyerek, yardımları geri çevirdiği mesela.

Örneğin, Uşak OSB, kamyonla yardım gönderdiğini, hatta 6 ton battaniyeyi yolladıklarını resmetmiş bir başka paylaşımda.

Bizim yani ilimizdeki belediyeler ve bazı stk’lar 29 Ocak’ta gönderilmek üzere yardım topluyor.

Türk Kızılay’ı da sms yoluyla 10 TL para gönderebileceğimizi kamuoyuyla paylaşıyor, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.

Özellikle Kızılay’a yönelik sosyal medyadaki saldırılar.

Bir kurumla ilgili bu kadar çirkin paylaşımlar yapılmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek isterim.

Bu paylaşımları yapanlar depremden önce Kızılay için böyle düşünmüyorlar mıydı?

Böylesine acı dolu bir günde, yaralar sarılmaya çalışılırken, yapılan bu paylaşımlar düşündürücü.

Deprem bölgesinde can hıraş çalışanlar, bu bilgi çirkin paylaşımların altında kalmamalı.

Emekleri zayi edilmemeli.

Oysaki gün birlik günüyken.

Gibi gibi gibi…

Bu bilgi akışları tek bir kanaldan çıkmalı.

Kafalar karışıyor.

Aslını astarını bizler de merak ediyoruz.

***

Kısacası bir doğal afetin ardından bizim ülkemizde her zaman alışılagelmiş yaşananlar.

Kabul etsek de, etmesek de bu olumsuzluklar bizim ülkemizde hep var.

En yetkili ağızların bu konulara açıklık getirmeleri doğru olacaktır.

Yaşanmasını istemediğimiz bir olayda milletimiz refleksini ortaya koymuştur.

Bu millet bu refleksleri severek ortaya koyar koymasına da, yeter ki yazık edilmesin bu milletin temiz duygularına.

Hazır yürekler tek çarparken,

Oynamasınlar artık bu kadirşinas milletin ayarlarıyla.