Bu ülke yüzyıllardır terörün hedefi, bugün değil. Çünkü terör, güç odaklarının hedef aldıkları coğrafyayı, devleti zafiyete uğratma aracıdır. O yüzden bütün terör örgütleri istisnasız ‘taşeron’dur.
Bulundukları ülke ve coğrafya dışındaki güçlere hizmet ederler. Terör eylemlerinden o coğrafyadaki bazı odaklar da yararlanır. Bunları bilsek de şehit acıları yüreğimizi yakmaya devam ediyor.
***
Önceki gece geç saatlerde karanlığın en koyu olduğu saatlerde haber ajanslarına düşen bir haber geceyi daha da karartı. “Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bulunan bölge trafik noktasında zırhlı araca bir grup PKK'lı tarafından ateş açıldı. Polisin karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada 1 polis memuru şehit oldu.”
***
Haber spotunu görüp de okumadan geçemeyeceğim bir haber. Merakla ve üzülerek haberi okumaya başladım. “Bölge trafikte nöbet tutan polislere bir grup PKK'lı terörist ateş açtı. Polisin anında karşılık vermesi üzerine çatışma yaşandı.
Çıkan çatışmada Özgür Gümüş isimli polis memuru yaralandı. Meslektaşlarının yardımıyla hastaneye kaldırılan Özgür Gümüş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.”
***
Artık şehit haberlerini o kadar kanıksadık ki beklide hiçbirimizin dikkatini bile çekmedi. Sabahın erken saatlerinde gelen bir telefon gece yaşadığım üzüntüyü artırarak katladı.Telefonda ki ses, “Diyarbakır’da şehit olan polis memuru Özgür Gümüş baba ocağı Fethiye’de toprağa verilecek” dedi. Hemen olay üzerine araştırma yapmaya Şehidimizin defin töreni hakkında bilgi toplamaya başladım.
***
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde saat 10:00’da Özgür Gümüş için bir tören düzenleneceği sonrasında ise Şehidimizin naşının uçakla Dalaman’a getirileceği bilgisini aldım. Kaderin bir cilvesi midir bilmem ama şehidimiz için Diyarbakır’da tören düzenlendiği sırada Muğla Öğretmenevinde de şehit çocuklarına Vali Amir Çiçek tablet ve dizüstü bilgisayar dağıtımı yapıyordu.
***
Terörden siyasi medet umanlar tarihin “alçaklık çöplüğünden çöplenenler” başlıklı sayfalarında yer alırlar...
Sırtını dayadığı PKK’nın “kabul ettiğini ilan ettiği” terör saldırılarında bile “PKK yaptı” diyemeyen biri...
‘Siyasi’ bir partinin lideri olarak tanıyoruz.
Ben siyasetçi olsam bu günahını almam, taşıyamam.
O halde, daha önce de patlayan bombaların parçaladığı cesetler üzerinden oy istediğinizi ve aldığınızı hatırlatmanın manası yok!
‘Hayır’cılığıyla hiçbir hayra vesile olmama tutarlılığından taviz vermeyen biri...
‘Ülke batsın, biz kurtarıcı olalım’ beklentisi içinde...
12 Eylül darbecileri ne demişti, “Şartların olgunlaşmasını bekliyoruz”...
Şartların olgunlaşmasını bekleyen biri.
İsmiyle müsemma olması beklentisinin dışında bir varlık beklenmeyen ama ısrarla o varlığı da göstermeyen bir siyasetçi.
Koltuğuna oturduğu Milliyetçi Hareket’in merhum kurucu lideri Alparslan Türkeş’ten ‘hareket’ mirasını almadığı belli. Milliyetçilik mirası konusunda söz söylemeye ehil değilim, onu da ülkücüler ve ‘partililer’ değerlendirir.
***
Terör odakları bombalarını siyasi çatlakların üzerine yerleştirir, sonra da parçalanmayı izler.
Kollarını kavuşturarak, siyasi öfkenize kapılışınızı, ince ve küçük hesaplarınızı görmeye çabalamanızı seyreder.
“Bombayı patlattım, hadi yiyin birbirinizi!” der.
