OLMASI GEREKEN ŞEY

Hayat her zaman önümüze fırsat ve şanslar çıkaramayabilir. Kendi fırsat ve şanslarınızı yaratmaya başlayın. Birileri size gülümsemedi diye gülmekten vazgeçmeyin. Başkaları tarafından kötülük gördüğünüzde bunu gidip bir başkasına yapmayın. Bir kere kırıldığınızda bir daha kırılır mıyım? düşüncesini kafanızdan silin atın. Kendinizi asla başkasıyla kıyaslamayın. Bazen kötü şeyler yaşayabilirsiniz, zor süreçlerden geçebilirsiniz, canınızı küçük bir olaya sıkabilirsiniz ama bunu mutlaka aşacaksınız. Yaşadıklarınızın hatta hayalini kurup yaşayamadıklarınızın bile tadını çıkarmaya bakın. Hayat o kadar kısa ki ne oldum değilde ne olacağım diye düşünün. Kafanızdaki olumsuz düşünceler, negatiflikleriniz sizi tabikide bir yerlere taşıyamaz. Fakat bunun tam tersi olumlu düşünceler ve pozitiflik hayatınızın her alanında sizi bir üst seviyeye taşıyacaktır. Öğrenmekten ve ön önemlisi bir şeyleri yaşamaktan asla korkmayın. Çünkü bunlar ya başarınız yada size verilen bir ders olacaktır. Pişman olmayın, kuşku duymayın, korkmayın mesela. Kimi duygular saklanamayacak kadar güzelken bunun önüne perde çekmeyin. Bu güne kadar hiçbir insanoğlu dört dörtlük olamadı ve bundan sonrası içinde olmayacaktır. Kusurlarımızı biz seçemeyiz ve bu yüzden onlarla yaşamak zorundayız. Hatalarımız olacaktır bunları kabullenmek zorundayız.
Belkide bunları düzeltmek adına çok fazla çabalayıp bir düzen oluşturmalıyız.
Sevin mesala çok sevin bir kitabı, bir kıyafeti, bir hayvanı, bir insanı..
Sonra affetmeyi bilin, en sevdiklerinizi kaybetmeyi ve hiç bir insanın mükemmel olmadığını öğrenin. Vazgeçtim diyebilin ki mental sağlığınız da düzelsin. Çoğu zaman her şeyi elde edemezsiniz.
Merak salın, yapamam dediklerinizi yapmaya başlayın çünkü insan kendine yapılan ilk kötülüğü yapamam, olmaz, imkanı yok, başaramam demeye başladığı zaman kendi kendine yapar. Birinimi kırdınız? Özür dileyin. Kalbiniz mi kırıldı? Sebebini söyleyin. Tanımadığınız biri hoşunuzamı gitti? Onu tanımak mı istediniz? Gidin bunu söyleyin cesaretiniz olsun, cesur olun. Karşıda durup birilerini yargılamak yerine onları oldukları kişilik olarak kabul edip övgüleyin.
Benzetmesi yapılan portakal şeklindeki dünya da ne kadar yaşayabileceğimizi bilmiyorken dolu dolu yaşamalıyız. İnsan anlaşıncaya kadar zorluk çektiğimiz fakat anlaştıktan sonra aynı dili konuştuğumuz tek varlık.
Ve sen ben biz yarından korkuyla şüpheyle değil hep bir umutla uyanmayı beklediğimiz sürece bir adım attığımızı sanıp aslında nefesimiz kesilircesine koşmuş olacağız.