Muğla Turizminin 2016 sezonunda büyük sıkıntı içerisinde olacağı bir gerçek. Bunu sadece biz değil turizm merkezlerinin belediye başkanları, sektör temsilcileri de söylüyor. Bakanlık dahi sezonun kötü gideceğini düşündüğü için turist getiren uçaklara yakıt desteği verme kararı aldı. Dalaman ve Milas-Bodrum Havaalanlarına turist getiren gelen uçukların yakıt giderleri karşılanacak. Demek ki sezonla ilgili ciddi anlamda sıkıntılar var. Yoksa bakanlık niye böyle bir çalışma yapsın ki…
Biz buradan turizm sezonunda tehlike çanları çalıyor, Muğla’nın turizm merkezlerinde çok sayıda işletme satılığa çıktı, turizmci sezon öncesi kara kara düşünüyor diye gerçekleri kaleme aldık. Ama ne hikmetse bazıları bizim felaket tellallığı yaptığımızı düşünüyor. Hatta turizme zarar verdiğimiz, felaket tellallığı yaptığımızı köşelerine taşıyanlar dahi oldu. Özellikle her şeyi tozpembe göstermek isteyenler bu yazılarda nereden çıktı diye söylenmeye başlamışlar…
Hatta turizm de sorun yok. Şu kadar turist geldi. Ören yerlerinden şu kadar gelir elde edildi. Enseyi karartmaya gerek yok diye haberler dahi yaptırıldı. Bu yaptırılan haberler gerçeğin gizlenmesine engel olmuyor maalesef. Biraz da her şeyi tozpembe göstermeye çalışmayı bir kenara bırakıp bence artık insanların gerçeklerle yüzleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Şöyle pembe tabloları bir kenara bırakıp gerçekler üzerinden çalışmalar yapılsa turizme inanın daha faydalı olacaktır…
Turizmde kalite sağlanamamış. Turizmde fiyat politikamız yok. Ne turizmde kalitenin artması için bir şey yapılıyor, nede turizmde fiyat politikasının belirlenmesi için çalışma var. Bir sokakta küçük şişe suyunu 1 liraya alıyorsunuz. Arka sokakta 1,5 liraya alıyorsunuz. Siz yabancı bir ülkeye gittiğinizde aynı fiyat politikasıyla karşılaşsanız ne düşünürsünüz. Doğal olarak kazıklandığınızı. Bizim bölgemize gelen turistlerde kazıklandığını düşünüyor…
Ne diyoruz. Turizmi 12 aya yayacağız diye uğraşıyoruz. Daha 4 aylık turizm sezonunda başarı sağlayamamışız. 12 ayda başarıyı nasıl sağlayacağız. 4 ay gibi kısa süre zarfında turizmi bile adam gibi yapamıyoruz. Ondan sonra Muğla turizmini 12 aya yaymak için çalışmalar başlatıyoruz. Öncelikle 4 aylık turizmimizi kaliteli olarak geçirelim. Daha sonra 12 ay için çalışma başlatalım diye düşünüyorum. Yani daldan dala atlamayalım…
Son 1 yıldır Muğla’da turizmi 12 aya yaymak için çalışmalar başlatıldı. Sakın kimse karşı olduğumu düşünmesin. Turizm kenti olmak istiyorsak yılın 12 ayı yerli ve yabancı turistti ağırlamalıyız. Ancak böylelikle Antalya gibi turizm kenti olmuş illerle yarışma fırsatı bulabiliriz. Antalya demişken aklıma geldi. Antalya 12 ay boyunca turist ağırlıyor. Çünkü adamlar bunun alt yapısını yıllar önce hazırlamışlar. Şimdi sefasını sürüyorlar…
Peki biz ne yapmışız. Fethiye’de bir teleferik projesini bile hayata geçirememişiz. Zengin turistler için golf sahalarını yapamamışız. Bunun gibi bir sürü şey sıralayabiliriz. Teleferik projesi bile yılan hikayesine döndü. Sakın kimse ödenek yok para yok demesin. Yatım izlemeye gelen paranın miktarını bilmeyen yok sanırım. 114 milyon lira. Ve bu paranın 77 milyon lirası 2015 yılında kullanılmadı. Bu parayla en basit teleferik projesini bile hayata geçirebilirdiniz…
Hani bir söz vardır. Niyeti namaz olanın kulağı ezanda olur diye. Bu tamamen niyet meselesi. Eğer istenseyde yatırım izlemenin parasıyla bu işler çok rahat yapılabilirdi. Ankara, Muğla’ya para göndermiş. Proje üretin alın size para diye. Biz ne yapmışız bu paranın 77 milyon lirasını kullanamamışız. Bir nevi proje üretmemişiz. Sorumluluk almaktan kaçmışız.