Muğla’daki türbeler, Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze kadar pek çok farklı karakteri ve kültürel öğeyi bir arada buluşturuyor. Muğla'nın farklı bölgelerine dağılmış olan bu türbeler, hem yerel halkın saygısını kazandı hem de turistlerin ilgisini çekiyor.
Bu türbelerden biri ise Muğla’nın Menteşe ilçesi Yeşilyurt Mahallesinde bulunan Yeşilyurt kültürü ve tarihinin ayrılmaz bir parçası olan Pisili Hoca’dır.
Gazeteci Sinem Kaplan’ın derlediği bilgilere göre; vatandaşların yaşayan birini anar gibi davrandığı ve inanılmaz bir saygınlığa sahip olan erenin 1480-1567 yılları arasında yaşadığı rivayet ediliyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos Seferi sırasında ziyaret ederek, hayır duasını aldığı ve fikir danıştığı kişi olan Pisili Hoca, aynı zamanda Mescid-i Şerif, Zikirhane ve Sofuhane kurucusudur.
Muğla'nın tanınmış dini şahsiyetlerinden biri olan Pisili İsa Abdülvahap Efendi, hem bilgisiyle hem de hayırseverliğiyle halkın gönlünde derin izler bırakmış bir isim. Zamanının en saygın hocalarından biri olarak bilinen Pisili Hoca, özellikle yaz aylarında bölgede büyük bir saygı ve sevgiyle anılıyordu. Kendisi, sadece dini öğretisiyle değil, aynı zamanda fakirlere yardım etme ve insanlara hizmet etme gayretiyle de tanınırdı.
Rivayete göre; Kanuni Sultan Süleyman ve ordusuna Pisili Hoca pilav yapmış ve karınlarını doyurmalarını istemiştir. Pilav biraz az kalınca Kanuni Sultan Süleyman, Pisili Hoca’dan bir daha yemek yapmasını istemiş. Ama birden ne olmuşsa o zaman olmuş. Askerlere bir daha pilav dağıtmaya başlamış. Askerler pilavı dağıttıkça pilav olduğu yerde çoğalmaya başlamış.
Bir diğer rivayete göre Pisili Hoca vefat ettikten sonra mezarının üzerine türbe yapılmış, fakat türbe hemen yıkılmış ve derenin içine gitmiş. Halk arasında Pisili hocanın üzerinin örtülmesinin kabul etmediğine inanılıyor. Bunun üzerine mezarının çevresi demirler ile çevrilerek kapatılmış.
Pisili İsa Abdülvahap Efendi'nin türbesi, hem geçmişin hem de günümüzün izlerini taşıyan bir mekân olarak, Muğla'daki dini yaşamın önemli bir parçası olmaya devam ediyor. Bu türbeye yapılan ziyaretler, yalnızca manevi bir bağ kurma fırsatı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki tarihi ve kültürel mirası da yaşatıyor.