Muğla olarak yılda 3 milyon yabancı turist ağırlıyoruz. Turizm kentiyiz diyoruz. Turizmi 12 aya yaymak için büyük çabalar sarf ediliyor. Ancak Muğla olarak en büyük sıkıntımız tanıtımımızı iyi yapamamaktan kaynaklanıyor. Başımızı sadece Bodrum, Marmaris ve Fethiye’ye çevirmişiz. Diğer ilçelere sırtımızı dönmüşüz. Sadece güneş ve deniz turizmiyle döviz kazanmaya çalışıyoruz. Bu yüzden turizmimizi 4 aya bağlamış durumdayız…
Dünya’da üç yerde olan gladyatör salonlarından birtanesinin Muğla’da olduğunu dahi unuttuk. Müzede özel olarak hazırlanan 60 metrekarelik Gladyatör Salonu'nun, Roma Dönemi’nde ün yapmış, Kayralı Gladyatör Dorisseros'la, Khrysos, Vitalius, Khrysopteros, Amarios ve Eumolos isimli gladyatörlerin mezar stelleri bulunuyor. Muğla olarak dünyaya bunu bile pazarlayamadık. Bunun tanıtımını ulusararası alanda yapamadık…
Gladyatör stelleri her hangi Avrupa ülkesinde dünyanın dört bir yanından insanlar bunları görmek için gelir. Üstelik Avrupa’lılar birde bunu görsel bir şova dönüştürür. Biz ise elimizdekilerin değerlerini dahi bilmekten aciz durumdayız. Gladyoter stelleri 2000 yılında bulundu. Aradan tam 15 yıl geçmiş. 15 yılda ne yaptık. 60 metrekarelik bir salondan başka bir şey yapamadık. Yatağan gladyatör kenti. Eski çağ gladyatörlerini bölgede yeniden canlandırabiliriz…
Düşünsenize M.Ö bilmem kaç yılındaki gladyatör dövüşleri görsel şov amaçlı bölgede yeniden canlandırılabilir. Yılda 2 ya da 3 gün sürecek bir gladyatör festivali düzenlenebilir. Böyle bir organizasyona dünyanın dört bir tarafından binlerce turist gelir. Binlerce insanın bu bölgede konakladığını düşünün. Dünyanın ünlü isimlerini gladyatör olarak arenaya çıkarttığınızı düşünün. Böyle bir etkinliği dünyanın dört bir yanından televizyon kanalları da ilgi gösterecektir…
Düşünün bir çok ünlü ismi arenaya çıkartmışsınız. Dünya televizyonlarında gündeme oturmuşsunuz. Bundan iyi bir tanıtım olabilir mi? Hele birde bunu geleneksel bir hale getirdiğiniz zaman tanıtım sorununu da çözmüş olursunuz. Önemli olan bunu hayata geçirmek. Bu proje hayata geçtiği zaman gelen turistler sayesinde yapılan harcamanın kat kat fazlasını kazanabiliriz. Önemli olan sadece istemek…
Bunun yapılması için Muğla Valiliği, Turizm Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Yatağan Belediyesinin ortak bir organizasyona imza atması gerekli. Bu kurumlar bir araya gelir mi gelmiz mi işte orası şüpheli. Eğer bir araya gelip böyle bir projeye imza atarlar ise alternatif turizmin bir ayağını hayata geçirmiş olurlar. Gladyoter mezarlarının bulunduğu yere heykel dikmekle turist çekilmiz. Önemli olan bunu görsel bir şova dönüştürmek…
Dediğim gibi elizdekilerin değerini bilmiyoruz. Bunlardan faydalanamıyoruz. Yurt dışı tınıtımlarımızı dahi adam gibi yapamıyoruz. Avrupa’da farlar başlıyor. Fuarlara tanıtımızı dahi farklı yapamıyoruz. Almanya’da aynı, İngiltere’de aynı tanıtımı yapıyoruz. Maalesef her ülke için ayrı tanıtım hazırlamaktan dahi aciz durumdayız. Durum böyle olunca 3 milyon turisttin önünde arkasında dönüp duruyoruz…
Oysa her ülke için ayrı tanıtımlar hazırlansa, o ülke insanına hitap eden tanıtımlar hazırlansa insanlara özel oldukları hissi verilse. O ülkelerden Muğla’ya gelen turist sayısı inanın artacaktır. Bunların olmayışının tek sebebi turizm politikamızın olmayışı…