Çevremizi ekonomik anlamda değerlendirmek elzem bir hal aldı.
Bugün el değiştiren medya kuruluşları, şirketler bu konuda derin analiz yapmaya yönlendirdi.
Türkiye’de bu anlamda ciddi bir araştırma olmadığını gördüm.
Bu konuda ilk önemli araştırma ATO’nun yaptığı araştırma.
ATO (Ankara Ticaret Odası) ya 1923’ten 2005 Eylül ayına kadar toplam 166 bin 435 şirket kaydolup, bu şirketlerin yüzde 24’ü kapanıyor. Kapanan şirketlerin büyük çoğunluğu 6-10 yıllık dilimde yok olurken, yüzde 17.5’i 15-20 yıllık süreçte faaliyetlerini sonlandırdı.
Aynı araştırma ATO üyelerinin yalnızca yüzde 2’si 40 yıldan uzun süre ayakta kalabildiği ortaya çıkıyor.
Tablo bu iken ölümü getiren faktörlerin neler olduğunun tesbiti, Türkiye ekonomisinin röntgeninin çekilmesi, hastalığın teşhis ve tedavisinde önemli rol oynayacaktır.
Nasıl ki insanın yaşam süresini stres, yaşam koşulları, genetik unsurlar kısaltıyorsa, şirketlerin ömürlerini etkileyen faktörlerde olacaktır.
Türkiye ekonomisi genel olarak KOBİ’ler üzerine kurulu.
-KOBİ’lerin ömrünü kısaltan etkenler arasında yeni teknolojiler, artan işletme sermayesi ihtiyacı için ek finans ihtiyacını uygun maliyetlerle bulamamaları öncelikli sorun olarak karşımıza çıkıyor.
-Nitelikli insan kaynağı, dış pazarlara açılamama, kurumsallaşamama, markalaşamama gibi problemlerde bu tabloda etkili olan önemli faktörler.
Bu şartlara dayanamayan şirketler bir de yurt dışından gelen rakipler karşısında eriyip gitmek zorunda.
*Şirket evlilikleri de şirket ömrünü kısaltan bir diğer faktör.
Kesinlikle göz ardı edilmemeli.
Evliliklerde birleşen şirketlerden biri diğerinin organizasyonu altında eriyip gidiyor.
Yine bir atasözümüz “Büyük balık, küçük balığı yutar”.
Şirket evlilikleri sonrası şirketlerin yüzde 70-80’ninde başarısızlık kaçınılmaz oluyor.
Şirkette tansiyon yükseliyor, çalışanların heyecanı-motivasyonu kayboluyor.
Bu durumda şirketlerin ortalama yaşam beklentilerini azaltmakta.
Birleşme sonrası entegrasyon sürecinin iyi yönetilememesi, yönetimde zaaflara yol açabilmekte.
Değerli kilit çalışanların kaybedilmesi bunu takiben operasyonların kalitesinin düşmesi ile itibarda erezyon ve şirket değerinin azalarak yok olması gündeme geliyor.
Türkiye’de uzun ömürlü yaklaşık bir asra dayanan bir şirket, uzun ömrünün sırrını köklü olduğu kadar modern ve yenilikçi olabilmeyi becerebilmekte olduğunu, tesis ve ekipman kapasitesine, ürün ve hizmet kalitesi, sektörel konumuna bağlamakta.
*** *** ***
Şimdi gelelim Muğla ekonomi dünyasına.
Bütün zenginliklere haiz olan Muğla’da; Madencilik, Turizm, Enerji, Coğrafi konum, ulaşım, iklim, orman ve orman ürünleri bakımından zengin bir il.
Ancak yapılan yatırım izleme koordinasyon toplantıları sonuçlarından toplam haberdar olamıyor.
Muğla Ticaret Odası üyesi şirketlerin sayısı 6000 civarında.
Bu şirketlerin ömürleri konusunda MUTSO’da bir çalışma göremiyoruz.
Muğla ve Güney Ege ekonomisine ivme kazandıracak önemli bir kuruluş GEKA’dan çalışma yok.
*** *** ***
Kardeşim Muğla’nın ekonomi dünyasının röntgenini çekiniz.
Muğla’daki şirketlerin ömrü kaç yıldır?
Muğla’daki şirketlerin varsa hastalıkları, nasıl tedavi öneriyorsunuz?