Muğla’nın en büyük kanayan yaralarından birisi mülteci ya da sığınmacılar. Suriye’deki iç savaştan, açlıktan kaçan umut yolcuları Muğla sahillerini mesken tutuyor. Umut yolculuklarının neredeyse büyük bölümü tekne facialarıyla son buluyor. Muğla sahilleri adeta ölüm denizine dönüştü. Şuan Türkiye sınırında binlerce sığınmacı beklemekte. Türkiye’ye girdikten sonra bunların belli bölümü umut yolculuğuna çıkacak…
Dün Muğla Valiliğinde il geneli asaiş değerlendirme toplantısı vardı. İl Jandarma Alay Komutanlığı ve Muğla İl Emniyet Müdürlüğü 2014 yılı ile 2015 yılının değerlendirilmesi yapılmadı. Değerlendirme toplantısında tüm asaiş olaylarında yüzde 20 ile yüzde 80 arasında azalma var. Sadece göçmen olaylarında yüzde 140 gibi ciddi oranda bir artış söz konusu. Şöyle bir düşündüğünüz zaman göçmen olaylarının artması gayet normal…
İster göçmen deyin, ister sığınmacı fark etmez. Ülke içerisinde bu insanlara serbest dolaşım hakkı verildiği sürece bu tür göçmen kaçaklığı olayları yaşanmaya devam edecektir. Düşünün bir otobüs sığınmacı Bodrum’a gidiyor. Biliyorsunuz ki umut yolculuğuna çıkacaklar. Ancak serbest dolaşım hakları olduğu için hiçbir şey yapamıyorsunuz. Jandarma, polis ya da sahil güvenlik ekipleri bu kişiler denize açılmadan hiçbir işlem yapamıyor. Çünkü elleri kolları bağlı durumda…
Durum böyle olunca da sığınmacılar buldukları her fırsatta umut yolculuğuna çıkmaya çalışıyorlar. Bu güne kadar sığınmacılar Bodrum sahillerini kullanıyordu. Bu günlerde ise Fethiye sahillerini kullanmaya başladılar. Çünkü Bodrum’da sığınmacılara yönelik alınan önlemler arttırıldı. Ancak görünen bir gerçek var ki önümüzdeki günlerde sahillerimiz sığınmacı akınına uğrayacak. Yetkililerde bulununla ilgili gerekli önlemleri mutlaka alacaktır…
Sahillerimizde ki sığınmacıların durumu ise inanın içler acısı. Turizm merkezlerinde başınızı çevirdiğiniz yerde sığınmacı görmememiniz mümkün değil. Sokaklarda, kaldırımlarda her yerde. Küçücük çocuklar soğukta açlık içerisinde. İnsanların onlara yaptığı yardımlarla ayakta durmaya çalışıyorlar. Daha doğrusu yaşamaya çalışıyorlar. Yaşanan tabloyu görünce insanın gerçek içi burkuluyor. İnanın hiç kimse yaşadığı toprakları terk etmek istemez…
Bir başka sorun organizatörler. Yani insan kaçakçıları. Umut yolculuğuna çıkan sığınmacılardan kişi başı yüklü miktarda para alıp insanları ölüme terk terk edenler. Bununla ilgili bu gün Bodrum’da önemli bir duruşma var. 2 Eylül 2015 tarihinde bir tekne battı. Aylan Kurdi ve 5 kişi yaşamını yitirmişti. Yaşanan insanlık dramı gerek ülke gündemine, gerekse dünya gündemine oturmuştu. Aylan Bebeğin sahildeki cansız bedeni mülteci sorununu en iyi anlatan bir görüntüydü…
Dünya liderli de mülteci sorununa dikkat çekmek için Aylan Bebeğin fotoğralarını gösterdiler. Bugün Bodrum Adliyesinde Aylan Bebeğin ölümüne neden insan kaçakçıları bugün hakim karşısına çıkacak. 6 insan kaçakçısı ölüme sebebiyet vermekten yargılanacak. Bu gün Bodrum’da ki mahkemenin vereceği karar gerçekten çok önemli. Verilecek karar belki diğer insan kaçakçılarının gözlerinin korkmasına neden olacaktır…