Yaşam tarzımızdan mıdır yoksa havasından mı suyundan mı Muğlalı muhalif yaşamayı sever. İktidar olmayı yönetmeyi değil de karşı çıkmayı eleştirmeyi severiz. Çok uzak bir tarih değil daha Muğla büyükşehir olmamıştı Muğla Belediyesi Kanalizasyon için çalışmalara başlamış sokaklar kazılarak, borular döşenmeye başlamıştı. Bir sokakta boru döşenirken şahit olduğum sohbet geliyor aklıma. Bir amca işi yapan işçilerin başına geçmiş yüzünü ekşiterek “ölüüü şey olmaz” dedi. Çalışan işçiler anlamakta biraz zorlansalar da ne olmaz amca diye sordu. Amcanın cevabına ben bile anlam veremedim “bu boru küçük buradan gitmez atıklar”. Sanırsınız amca altyapı ve kanalizasyon konusunda dünya üzerinde başvurulacak tek uzman edalarında. Borunun çapı gözüne küçük görünmüş. O sokaktaki toplam su harcaması ve atık suyu, hesaplamış, üşenmemiş birde yoğunlaşacak nüfusu üzerine koymuş herkesi suya sokmuş çıkarmamış gelecek debiyi hesaplayarak eğimle birlikte “bu boru küçük” diyor.
***
Sadece böyle amcalar değildi o dönemde gazeteci yazar büyüğüm Özcan Özgür’de “bu alt yapı çalışmaz” iddialarını dillendiriyor her fırsatta rövanş sit bir tavırla köşe yazılarını yazmayı sürdürüyordu. Derken arıtma tesisi inşaatı başladı. Önce yerinin yanlış olduğunu iddia ettiler. Muğla’nın en düşük kotunun orası olmadığını merkezde kalan arıtma tesisinin sinek ve koku ile yakın çevresine zarar vereceği iddiaları dilden dile, köşeden köşeye, manşetten manşete taşındı. Arıtma tesisi açıldı çalışmaya da devam ediyor. Çevreye verdiği rahatsızlık yok hatta bir dönem muhaliflik yapanlar bile durumdan memnun.
***
Muğlalı muhalif olmayı sever MHP kongresi öncesi Devlet Bahçeli’ye rakip çıkar Muğla ekibi rakibe destek verir rakip kaybeder ama Muğlalı ekibi üzerine düşeni yapmıştır. Muhaliflik yerine getirilmiştir. Artık bunların hepsinin bir tesadüf olduğuna inanmıyorum. Sosyologlar Muğla’yı incelerken hiçbir kalıba sokamıyorlardı sebebi belli Muğlalılar kalıba da muhalif. Sağcısı solcusu hiç deşmeden bu kuralı uyguluyor. MHP’de il kongresi yapılıyor, mevcut il başkanının karşısına 5 farklı rakip çıkıyor. Sebep rakiplerin hepsi Muğlalı İl Başkanı Tokatlı. (Şimdi Mehmet Korkmaz bana yabancı dedi diye serzenişte bulunur mu acaba başka il başkanları gibi) Muğlalılar yine üzerine düşeni yapıyor muhalif olmayı sürdürüyor. Belediye başkanlığı seçimi öncesi Menteşe belediye başkanlığı için ön seçim yapılıyor yedi aday sandığa giriyor sandığa girenlerden biri mevcut ilçe başkanı kazanma ihtimali yüksek ama altı rakip çıkıyor karşısına hepside muhalif. Hem mevcuda hem de birbirlerine.
***
Biz Muğlalıların muhalif olmalarının sebebi sanırım yediklerimizden içtiklerimizden ve tükettiklerimizden geliyor. Bu coğrafya Efeleri ile anılır. Efeler dağda yalnız gezer. Biz fazlasıyla keçi ve oğlak ete tüketiriz. Keçi sürü halinde dolaşmayı sevmez yalnız takılır, inatçıdır, çıkılmaz denilen her kayanın tepesine çıkar adeta doğaya meydan okur. Doğaya muhaliftir, kafasına esen gibi yaşar.
***
Bu tespitlerin ardından çıkacak sonuç ise AK Parti teşkilatlarının uzun zamandır üzerinde çalıştığı ama hala nasıl oluyor da belediyeleri alamıyoruz sorusunun cevabı aslında. Ülke genelinde iktidar olursanız Muğla’da muhalefet olursunuz. Muğla yapısı böyle yapacak bir şey yok. Yazının sonuna doğru gazeteci dostum Mustafa İnci’nin bana okuduğu haber aslında Muğlalının farkını anlamaya biraz daha yardımcı olacak. Pakistan’da bir şeyh fetva veriyor, “bundan sonra kimse televizyon izlemeyecek” ardından binlerce kişi meydana topladıkları televizyonları üzerine benzin dökerek yakıyor. Benzer bir olay Muğla’da olsa mesela. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün yarından itibaren kimse çay içmeyecek dese neler olur. Acaba Muğlalılar çaydanlıkları demlikleri alıp Sınırsızlık Meydanı’n da yakar mı? Sanmam Muğlalı yine muhalif damarları tutarak kahveler, pastaneler, çay ocakları tarihlerinin en büyük cirosunu yapmasını sağlar. Muğlalı olmak muhalif olmaktır bunu çözebilen siyasetçi Muğla’da başarıya ulaşır.