Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, 22 Nisan Dünya Günü'nde resmi sosyal medya hesabından Akyaka'nın Kadın Azmağı Deresi'ni tanıtan bir paylaşımda bulunmuş ve fotoğrafına 'Vay be. Güzelliğini yaşayın' notunu eklemişti. NASA'nın paylaşımının ardından, çevreci ve doğa dostu elektrikli teknelerle yapılan yarım saatlik tura yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gelmişti.
Doğal akvaryum görünümünde olan Kadın Azmağı deresinde doğal sit kapsamında olması sebebiyle hem karada hem de nehirde avlanmak yasak. Ayrıca sazlıklar arasında birbirinden farklı yüzlerce kuş türü, su samuru, su altında ise başta Yılan Balığı olmak üzere pek çok canlıya ev sahipliği yapmaktadır.
Akyaka Kadın Azmağı'nın 1200 metrelik uzunluğuna, dağlardan yeraltından gelen sular besler ve bu sular, Azmak kenarındaki gözeneklerden yüzeye çıkar. Sazlıklar arasından süzülen su, yıl boyunca kesintisiz bir şekilde Gökova Körfezi'ne ulaşır.
Muğla’da kurak geçen yaz ve sonbahar aylarının ardından üç gündür süren sağanak yağış sonrası Kadın Azmağı’nın renginin uzun yıllar sonra ilk defa kahverengiye döndüğü gözlemlendi. Azmak gözlerinden akan suyun rengi sadeliğini korurken, kahverengi suyun Gökova Mahallesinden Gökova Körfezine akan Çaydere deresinden kaynaklandığı ortaya çıktı. Çaydere üzerinde bulunan taş ocaklarının Sakartepe rampası eteklerindeki dağı traşlaması sonrası yağan sağanak yağış ile çamurumsu bir suyun önce sazlıklara, oradan da Azmak ve denize ulaştığı açıklandı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, yağışlar sonrası sediment oluştuğunu belirterek sedimentin sürekli olması durumunda bölgenin doğal güzelliklerinin tehlike oluşturabileceğini ifade etti.
Doç. Dr. Özçelik, “Doğal güzellikleriyle olduğu kadar, biyolojik çeşitlik anlamında da adından dünyada ve Türkiye'de çokça söz ettiren Kadın Azmağı ve Akyaka, şiddetli yağışlar sonrasında sediment riski altında. Biliyorsunuz birkaç aydan beri bu bölgeye ciddi anlamda bir yağış yağmamıştı. Yağan yağışlarla beraber üst kısımlarda sedimentlerin azmak içerisine taşınmasıyla azmağın tamamen kahverengi rengine büründüğünü görebiliyoruz. Gerek azmak içinde gerekse azmağın uç kısmında denize açılan bölge büyük bir alan içerisinde koyu kahverengiye bürünmüş durumda. Bu bölge doğal güzellikleri olduğu kadar, biyolojik çeşitliliği anlamında da oldukça büyük bir öneme sahip. Hatta Uluslararası Uzay ve Havacılık Dairesi de bu bölgenin doğal güzelliklerini kendi web sayfasına paylaşmıştı. Şu anda geldiğimiz noktada üst havzalardaki taş ocaklarından kaynaklı olduğunu düşündüğümüz sedimentlerin yağışla beraber bu bölgeye taşınması söz konusu. Tabi buradaki canlı hayatı, ayrıca biyolojik çeşitlilik çok büyük bir öneme sahip. Bunların korunması anlamında buraya gelecek sediment yükünün takip edilmesi lazım. Bu sediment yükünün sürekli olması durumunda bu bölgenin doğal güzelliklerini yitirme riski ile karşı karşıya kalabiliriz” dedi.