Muğla Doğa ve Hayvan Hakları Platformu Muğla'nın çeşitli bölgelerinden STK temsilciler ve gönüllülerin katılımıyla istişare toplantısı yapıldı.

Muğla Doğa ve Hayvan Hakları Platformu’ndan Dr. Semin Biter’in konuşma yaptığı, “Muğla’mızın çeşitli bölgelerinde, hayvan hakları kapsamında çalışmalarda bulunan sivil toplum kuruluşları, gönüllüler ve yerel hayvan koruma görevlilerinin bir araya gelerek oluşturduğu ‘Muğla Doğa ve Hayvan Hakları Platformu’ olarak, seçimlere beş kala, halkımızın ve siyasilerin kulaklarının delik olduğu bir dönemde; bir kez daha, can dostların, Allah’ın bize emanetleri olan, savunmasız, masum canların sesini, sözünü sizlere ve sizlerin yardımıyla halkımıza duyurmayı istedik. Bir kez daha farkındalık yaratmak istedik” dedi.

Dr. Biter konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu masum canların gerek felaketlerde, gerekse gündelik hayatta çektikleri zulmü, acıyı hepimiz biliyoruz. Yangından, selden, depremden sonra, yaralanan, ölen, sakat kalanların, ortada kalanların hikâyelerini sık sık görsel ve yazılı medyada, sosyal medyada görüyoruz. Fakat bizler size bugün, daha çok, genel hayvan hakları ve özelde de Muğla’mızda hayvan hakları konusundaki sahadaki uygulamaları ve son durumu aktarmak istiyoruz ve de ne yazık ki bu konuda size çoğunlukla iyi şeyler söyleyemeyeceğiz; güzel şeyler söyleyemeyeceğiz. Aslında sizlere şunları söylemeyi çok isterdik; 2004 yılında çıkarılan ve döneminde hayvanlar için bir devrim olan 5199 sayılı hayvanları koruma yasasını sular seller gibi öğrenen ve uygulayan görevlilerin, yasada bazı muğlak olan, eksik olan yönleri de tamamlamak için, ömrünü bu işe adamış, 24 saat kafasını bu konulara yoran gönüllüler ve uzmanların da görüşlerini dikkate alarak, ‘Çok mükemmel bir yasa hazırlandı’ demek isterdik. Artık canların can olduğunu, sokaklarda ya da barınaklarda işkence zulüm görmediğini; petshoplarda kataloglarla bir eşya gibi alınıp satılmadığını; çılgınca merdiven altlarında üretilmediğini; saldırgan yetiştirilip sonra da çevresine zarar verince sahibine caydırıcı cezalar verileceğine, köpeğin müebbet hücre cezasına mahkûm edilmediğini; belediyelerin, ilgili tüm kurumların, denetim kurumlarının görevlerini yaptığını; yasalara, bilime, vicdana uygun davranan çalışanlarıyla, gönüllüler ile işbirliği içinde çalıştığını çok söylemek isterdik. Ama ne yazık ki gerçekler böyle değil! Bu konuda örnekleri, hayvan hakları ihlallerini saatlerce anlatabiliriz, fakat buna ne saatler ne de sayfalar yetmez.”

“İçişleri Bakanlığının genelgesi olmasına karşın, rutin olarak bakımevlerini denetlemeyen, her çeşit hayvan hakları ihlalinin yüksek olduğu Muğla'da, senede ancak 9-10 kadar ceza yazan denetim kurumları istemiyoruz” diyen Biter, “Neredeyse Türkiye'mizin geliri en yüksek belediyelerinin bulunduğu bölgemizde, halen bir kısırlaştırma ve tedavi merkezi olmayan, sokakta hayvanlar çoğalınca da komşu belediyelere bırakan belediyeler istemiyoruz” dedi.

ef213151-df49-468a-bf15-1cc6e675e8d5.jpg

Muğla Doğa ve Hayvan Hakları Platformu hayvanlar ve sokak hayvanlarına ilişkin istek ve taleplerini şöyle sıraladı:

“Bakımevi olduğu söylenen, ama hayvanların yeterli yağmur ve sıcaktan korunma gölgelikleri olmayan, onlarca hayvana bir kulübenin bile düşmediği, çöp mamalarla hayvanların güya beslendiği; hasta hayvanların kaderine terkedildiği; hayvanların sıkış tepiş bir araya konduğu; stresten birbirlerini parçaladığı; kapısında koskocaman ‘fotoğraf çekmek yasaktır’ yazan, gönüllülerin alınmadığı, yasada defalarca belirtildiği halde sahiplendirme, hayvanların sosyalleşmesi gibi konularda gönüllülerle işbirliği yapmayan belediyeler istemiyoruz.

Her kişi ve kurumun kolaylıkla görüşebildiği ama söz konusu hayvan hakları, bakımevleri olunca bir türlü randevu alınamayan, zar zor randevu alınınca ise, yasada belediyeler, gelirlerinin binde beşini hayvanlar için harcamak zorunda olmasına karşın söze ‘Paramız yok. Önce insan!’ diye başlayan belediye başkanları, başkan yardımcıları istemiyoruz.

Muğla ilinde hayvanlar konusunda en önemli kararların alındığı toplantılara karar yetkisi olmayan kişileri gönderen, hatta bazen hiç kimseyi göndermeyen belediyeler istemiyoruz.

‘Hayvanlara harcayacak paramız yok’ deyip, rant uğruna, sanki İspanyol’muşuz gibi geleneksel deyip her türlü şiddet içeren boğa dövüşlerine izin veren; Hatta bazen Sokak hayvanlarına param yok deyip arenalar bile yaptıran, büyük büyük toplantılar düzenleyip, sanki sorumlusu o hayvanlarmış gibi, kısırlaştırma yapmak, yasalara uymak belediyenin görevi değilmiş gibi Sokaklarda hayvan istemiyoruz diyen yetkililer de istemiyoruz.

Muğla Doğa Ve Hayvan Hakları Platformu olarak genelde Türkiye, özelde Muğla’da yaşayan sokak hayvanlarının yaşadıkları sorunları kamuoyuyla paylaşıyor, çözüm üretilmesi için yetkilileri göreve davet ediyoruz.”

Muğla Yarımhan Sanat Kafe’de gerçekleşen basın toplantısı öncesi yapılan istişarî toplantıya, Menteşe, Datça, Marmaris, Göcek ve Akyaka hayvan haklıarı dernekleri temsilcileri katıldı ve 3 dernek ise mazeret beyan ederek katılamadı.

Toplantı sonunda söz alan Prof. Dr. Namık Açıkgöz, sivil toplum kuruluşlarının demokrasiyi güçlendiren birer sosyal zemin olduğunu ve toplumsal taleplerin bu kurumlar aracılığıyla yöneticilere iletilmesinin şart olduğunu belirterek, gayretlerinden dolayı platform temsilcilerine teşekkür etti.

Saldırı öncesi teröristler güvenlik kamerasına yansıdı Saldırı öncesi teröristler güvenlik kamerasına yansıdı

-CEMAL KÖYÜK

Editör: Güzide Kasım