Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, “2020, yüzde 50 ceza indirimli infaz düzenlemesi” adıyla gündeme gelen taslağı değerlendirdi. Baro Başkanı Uzun, “Böyle bir düzenlemeye toplum olarak ne kadar ihtiyaç var bunun sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü af mutluluk yarattığı kadar, mutsuzluk yaratır” diyerek, Muğla Barosu olarak düzenlemeye karşı olduklarını vurguladı.
Neval Çolak
Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, kamuoyunda “2020, yüzde 50 ceza indirimli infaz düzenlemesi” adıyla gündeme gelen taslağı değerlendirdi.
Söz konusu düzenlemenin kamuoyunda af olarak algılandığını, hukuki anlamda af nitelendirmesi yapmanın teknik olarak doğru olmadığını savunan Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, “Düzenlemeyle herhangi bir şey affedilmiyor sadece cezaevinde yatma süreleri değiştiriliyor” dedi. Baro Başkanı Uzun, şunları söyledi:
“Bir taslak var. Bu taslak henüz kanuni zemine taşınmadı ama taslakta bilebildiğimiz ölçüde infaz rejiminde bir değişikliğe gidilerek, hükümlülerin cezaevinde daha kısa süre kalmalarını sağlamak suretiyle cezalarının infaz edileceği, kalan sürelerin ise şartlı salıverme dediğimiz, dışarıda ve mevcut toplum ile uyumunu düzgün geçiren, yeniden suç işlememek suretiyle bu dönemi topluma uyumlu geçirenlerin cezalarını çekmiş sayılabilecekleri bir düzenleme var.”
“ÖZELLİKLE 3 SUÇUN DÜZENLEMEYE ALINMASINA KARŞIYIZ”
Yapılan düzenleme kapsamına cinsel istismar suçları, kadına yönelik şiddet ve uyuşturucu ticareti suçlarının alındığını gözlemlediklerini ifade eden Uzun, “Baromuz, bu üç suç tipinin düzenlemeye konulmasına karşıdır. Bunların toplumsal etkileri dikkate alındığında, bu suçlara indirim getirmek, af olarak nitelendirilerek bir algı yaratacaktır. Bu suçlarla ilgili toplumun ciddi mücadeleye ihtiyacı olduğunu, etkin cezalandırmalarla bu sürecin ve bu suçlarla mücadelenin güçlendirilmesi gerektiği çok bilinen bir durumdur. Çünkü hala toplumda kadına yönelik şiddetin önü kesilememiştir. Cinsel istismar suçlarıyla toplum her geçen gün bir kez daha her suç işlendiğinde irite olmaktadır. Bu kişilerin toplumsal barışa hizmet etmediklerini, toplumsal barışı bozduğu çok net gözükmektedir” şeklinde konuştu.
“GÜVENLİK GÜÇLERİNİN MÜCADELE AZMİNİ YARALAYACAKTIR”
Böyle bir düzenlemenin kader mahkumu olarak adlandırılan kişiler açısından mutluluk yaratırken, toplumda bu suçların mağduru pozisyonunda olanların cephesinde de mutsuzluk yaratılacağının altını çizen Baro Başkanı Uzun, bu düzenleme kişilerin suç işleme konusundaki kararlılıklarını tekrar tekrar gözden geçirmeye sebep olacağını kaydetti.
Başkan Uzun sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde kadına yönelik şiddetin önü hala kesilmemiştir. Cinsel istismar suçlarının azalmayarak, devam etmektedir. Uyuşturucu suçlarıyla toplumun genç nesilleri hayattan çok ciddi şekilde koparılmaktadır. Hala gözümüzün önündedir uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle gencecik bedenlerin sokak ortalarında, nasıl çaresizlik içerisinde kıvrandıkları görüntüleri. Bu yüzdende bu suçlarında, suçları işlemiş olanlarında topluma ne tür zararlar kattıkları bellidir. Tekrar toplum içine bırakılmaları, bu suçlarla mücadeleyi sekteye uğratacaktır. Özellikle bu suçlarla mücadele konusunda çok özveriyle çalışmış olan ve bu suçluları yakalayıp adalete teslim etmiş olan mücadele içindeki güvenlik güçlerinin mücadele azmini de yaralayacaktır. ‘Biz yakalıyoruz, cezaevlerine gönderiliyor ama sonra bir af ile tekrar çıkarılıyorlar’, ‘yakala yakala bitmiyor’ anlayışının gelişmesine sebep olacaktır. Bu suçlara ilişkin, düşüncelerimizi ortaya koyuyoruz, bunlara razı olmadığımızı, bu sebeple itirazlarımızın olduğunu belirtmek istiyoruz. Öte yandan böyle bir düzenlemeye toplum olarak ne kadar ihtiyaç var bunun da sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü af mutluluk yarattığı kadar, mutsuzluk yaratır” dedi.
“AFFA OLUMLU BAKIŞIM YOK”
2020, yüzde 50 ceza indirimli infaz düzenlemesinin, sosyolojik açıdan bir gerililik olarak ortaya çıkan bir durum olduğunu, bu nedenle de af müessesesinin de ülkenin gündemine sıklıkla getirmemek gerektiğine dikkat çeken Başkan Uzun, “Yapanın yanına, yaptığı kar kalıyormuş gibi bir anlayış olur. Genel olarak affa bu yönüyle bir olumlu bakışım yok. Yaşanmakta olan süreçte cezaevlerinin kapasitelerinin belirli ölçüde indirilmesi isteği karşısında böyle bir zorunluluk var ise zorunluluk içerisinde de suçların özenle incelenmesi ve bu saydığımız suçlar yönünden kesinlikle hafifletici hükümler getirilmemesini bekliyoruz” diye konuştu.
