Özdağ, özellikle laiklik konusundaki manipülasyonların ve geçmişteki yanlış uygulamaların, günümüzde siyasi çıkarlar için istismar edildiğini belirterek önemli mesajlar verdi.
Özdağ, laikliğin esasen din ve inanç özgürlüğünden ziyade bir vicdan özgürlüğü olduğunu vurguladı. Şunları söyledi: "Vicdanı hür bir birey ve toplum, bu kodlarla şekillendiğinde ancak bir medeniyet tasavvuru mümkün olabilir. Laiklik, seküler ve dini anlayışların kavgasını bir fikir ve söz kavgası olarak ele alır. Bugün öldürülen her 10 Müslümandan 9’unu bir başka Müslüman öldürüyorsa, laiklik Müslümanları diğer Müslümanların şerrinden koruyan bir zırhtır."
Bazı siyasi figürlerin laiklik ve Cumhuriyet değerleri üzerinden söylemler geliştirdiğini ifade eden Özdağ, bu tutumun halkın hassasiyetlerini kaşıyarak siyasi çıkar devşirme amacı taşıdığını söyledi: "Geçmişteki uygulamalardan kaynaklanan algıları eğip bükerek siyasi rant sağlamak isteyenler, laiklik kavramını yanlış ve taraflı bir şekilde kullanıyorlar. Bu yaklaşım, bir yandan toplumun farklı kesimlerini karşı karşıya getirirken, diğer yandan esas sorunları göz ardı ediyor."
Özdağ, laiklik karşıtlarının geçmişin bazı uygulamalarını ısıtıp yeniden gündeme getirdiğini belirterek, tarihsel olaylara yönelik yanlış yorumlara karşı çıktı: "Geçmişte yapılan yanlış uygulamalar bugün yol gösterici olmalı, ancak bu olayları bugünün sorunlarını unutturmak için kullanmak, müflis siyaset tüccarlarının işidir. Laiklik, her türlü istismara karşı toplumun dayanışmasını ve geleceğini garanti altına alır."
Son olarak, Özdağ Türkiye’nin demokratik değerlerine sahip çıkılması gerektiğini belirterek, bu ilkelerin aşındırılmasına izin vermeyeceklerini ifade etti.