MİLAS BELEDİYESİNİN YAHUDİYE SEVGİSİ

Baştan söyleyelim;
Bu satırları, ne Yahudilere karşı bir kin, ne de tarihe karşı bir saygısızlık olarak yazmıyoruz.
Zamanlaması tarihi açılan son derece manidar bir dönemde, yahudi mezarlığı restorasyonu kimin aklına geldi bunu merak ediyoruz.
Büyükşehir yasası ile ilçe belediyeleri uhdesinden alınıp Muğla Büyükşehir Belediyesi sorumluluğuna geçti bütün mezarlıklar. Zaten bunu bütün mezarlıkların girişindeki Osman Gürün tabelasından anlıyoruz.
Geçenlerde yazdık, Bodrumda mezbelelik gibi duran tarihi mezarlığı ve halini.
Kimse kılını bile kıpırdatmadı orası için. Türkiye'nin en önemli turizm destinasyonu olan Bodrumu yaşanamaz bir hale getiren zihniyet, cenazeleri de yatamaz hale getirdi. Ne bakım, ne onarım.. Hak getire diyeceğiz de...
Milas'ta geçmişte bir Yahudi varlığını bilmeyen yok. Yahudilerin evleri bile var. Her yıl o evlere gelen yahudileri de bilmeyen yokmuş benden başka.
Dünya ticaretini elinde tutan bu yahudiler, ölülerine herhalde bizden daha fazla sahip çıkıyorlardır. Ama toplaşıp da mezarlarını yapmaya akıl edememişler. Ya da etmişler de, ellerini ceplerine sokmaktansa, Belediyeye KİTLEyelim demişler.
Tam da siyonistlerin Gazze'de kıtır kıtır Müslümanları kestiği bir zamanda..
Demek ki üçbeş yahudinin hatrı, milyonlarca Müslümandan daha fazla.
Elindeki suikast silahı ile yolda anasının elini tutarak yürüyen Fatıma'nın tam beynine nişan alıp, tetiğe "ZEVKLE" basan teröristi besleyen yahudi daha mühim.
Muhammed Tokat,Milas'ta tükettiği siyasi kredisini, bir UMUT diyerek başladığı Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı arifesinde, gider ayak yahudilere bir "KIYAK" çekivereyim demiş de olabilir.
İyi de, yıllardan beri o mezarlık orada değil miydi? Neden şimdi?
Milasın her tarafı pırıl pırıl oldu da, sıra terorist Devlet israilin atalarının mezarına mı geldi?
Aylardan beri çevre yolunu ortadan ikiye bölüp, milleti çile deryasına sokan Muhammed Tokat ve abisi Osman Gürün, 2 km.lik yolu bitiremezken, nedense birdenbire yahudilere bir kıyak derdine düşmüş belli ki.
Acıtıyor bu işler gönülleri.
Hem de çok acıtıyor.
Adına hangi kulpu takarak gerekçe bulursanız bulun; ister tarih deyin, ister ne menem derseniz deyin, bu zamanlama vicdanlara atılan kurşundan başka birşey değildir.
Cem evi yaptınız,
Denizi doldurup heykel diktiniz,
Yolları, parkları, hatta bankları bile heykellerle doldurdunuz.
Yolunuz bir kere Müslüman mezarlığına, bir kere Camiye uğramadı.
Zorla gelin diyecek halimiz yok tabi.
Yahu bari yahudi sevginizi şu dönemde azıcık daha içinizde tutsaydınız.
Sayın Tokat!
Sayın Gürün!.
Mazinizde "HOŞ BİR SADA" bırakmamış olsanız da, mazinize bu kadar bariz bir hatada ısrar ederek "KAPKARA"bir hatıra bırakmayın.
Bu projeden vazgeçin.
Milletin paralarını yahudilere şirin göstermek için harcamayın.
Vallahi bu dünyada değilse bile ahirette hesabını asla veremezsiniz.
Hergün yüzlerce Müslümanın üstüne bombalar yağdıranlar, bir gün olsun Kudüs, Yafa, Hayfadaki Türk Mezarlarına saygı gösterdi mi? Bir duvar ördüler mi gidin bakın.
Bu saatten sonra bu konuda atacağınız her adım, tarihe mal olacaktır bilmiş olun.

#SöylerimGeçerim