MESAFE MESLEĞİ

Evet, sadece başlık atmakla kalmayıp, yaşam ve meslek şeklini bu yönde yürütmeyi şiar etmiş meslek mensuplarındanız.

En azından ben böyle olması gerektiğini düşünenlerdenim.

Bunun bize zarardan çok yarar getirdiğini bilip, görüp, yaşayarak tecrübe etmişizdir.

Düzey ve mesafe özel tutumlar.

Uygulamak ve hep uygulamak çok önemli.

Özellikle en çok ta, yaptığımız haberde ya da yazdığımız makalelerde bir maksada, bir menfaate, bir suiistimale, bir adamcılığa dayatılmayışımızı bilip, görmek bizi çok mutlu ve gururlu kılmıştır.

Geçtiğimiz 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bol bol temenni ve iyi niyetli özlü sözleri dinledik, okuduk.

Samimi bulduğumuz oldu, samimi bulmadığımız da.

Çünkü yıldan yıla yapılan konuşmaların ya da ortaya atılan duyguların, en başta bu söylevlerin sahiplerince çeliştiğini görmek mümkündü bizim gözümüzden.

Yıldan yıla olması bile bu tezimizi doğrular nitelikte.

Herkes bir yol tutturmuş gidiyor.

Aynı işi yapan insanlar, meslektaşlarının çalışıp çalışmadığı polemikleriyle ortamı ucuzlatması da cabası.

Biz daha çok stk’ların özellikle de kamu-basın ilişkilerinin düzeyleriyle, parantez açarak tekrarlıyorum düzeyleriyle kamu yararına olan işlerle gündeme gelmesini, dayanışmayla güçlerinin farkında olmasını, kamu denetçilik görevini yerine getirmesini, gazete ya da gazetecilerin duygularıyla değil, mesleki etik değerleriyle var olmasını istemişizdir.

Gönüllerde yer etmenin, mesleğimizle özel ilişkilerimizi ayırmakla tesis edilebileceğini bilerek ve öyle de davranış sergileyerek, sağlamanın doğru olacağını hususunu hiç unutmayarak ta tabi…

Saygının istenilmeyip, kazanılması gereken bir kavram olduğunu bilerek meslek ifa etmekten yanayız.

Umudumuzu yitirmiyoruz.

Herkesin birbirinin görev alanını sorguladığı bir ortamda, meslek dayanışması yerine meslektaş kavgasını meslek edinmişlere rağmen umutluyuz.

Çünkü hayal kırıklığına uğramıyoruz.

Önceliklerimiz sevgi, saygı, düzey, mesafe.

Bu yüzden hayal kırıklığına uğramıyor, uğratılmıyoruz.

Neyin nereden, kimden hangi maksatlarla geleceğini biliyoruz.

Yerimizi, yurdumuzu, haddimizi ve hududumuzu biliyor ve koruyoruz.

Böyle düşünenlerle sevgi ve saygı ortamı içinde yolumuza devam ediyoruz.

Milas’ta Cemiyetimiz Yönetim Kurulu ve üyelerimizle Belediye Başkanı Sayın Muhammet Tokat’ın misafiri olduğumuz gecede de vurguladık.

Vurgulamamızı gerektiren söylemleri dikkatle dinledik.

Misafir edildiğimiz ortamları sorun aktarma yeri olarak görmediğimizi, hamasi nutuklardan uzak kalacağımızı, eleştirilere kulak asacağımızı, kendi özeleştirimizi de yapacağımızı ifade ettik bu misafirlikte.

Asıl en önemli olan vurgumuzu da katılımcılarla paylaşmayı ihmal etmedik.

O da, gazetecilik mesleğinin bir mesafe mesleği olduğu gerçeğiydi.

Biz bunu bilir bunu söyleriz.

Bu gerçeği sözde değil, özde uygulayan meslektaşlarımızla çizgili yürüyüşümüzü sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz.

10 Ocak haftası olduğu için dile getirme gereği duyduk.

Yoksa bundan sonraki süreçte, bir Muğla deyimiyle “yargınlar kaşınmadığı” sürece, kişisel duyguları öne alarak, konunun dışındaki kitleleri ilgilendirmeyen kişisellik kokulu niyet ve konuları, kamuoyunun önüne getirerek, lafazanlık yapmayacağımızın da altını çizerek vurgulamak isteriz.