Muğla’nın Merkez ilçesi Menteşe’de bulunan Orgeneral Mustafa Muğlalı İşhanı, 2020’de yapılan testlerde depreme dayanıksız çıkmıştı. Yıkım kararı verilmesinin ardından İşhanı sahipleri bir basın açıklaması düzenlendi.
İşhanı’nın geçmiş Muğla Belediye Başkanları Erman Şahin zamanında yapıldığını ve daha sonra vatandaşa ihale yolu ile satıldığını dile getiren İş hanı dükkan sahiplerine temsilen açıklama yapan Av. Muhsin Erdem, özellikle Osman Gürün zamanında belediye borçlarının bu dükkanların satılarak ödendiğini, Muğla Belediyesinin SSK borcu karşılığı olarak da, en üst kat SSK ya devredildiğini söyledi.
“TARAFIMIZA TAPU İPTAL DAVASI AÇMIŞ DURUMDADIR”
Şu anda devlet kurumları ile Belediye arasında bürokrasi garabeti yaşandığını kaydeden Av. Muhsin Erdem, “Zira bu iş hanının 1494 m2 arsası vardır. Ama şu anda tarafımıza bu işhanının altında dere var deyip Hazine, tarafımıza Muğla Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptal davası açmış durumdadır. Sorumuz şu: Bu tapuyu bize kim verdi? Bu tapu sahtemi? Tapu sahteyse zamanın Muğla Tapu Müdürlüğü yetkilileri suç işlemiştir. Tapu sahte değilse, nasıl bir karmaşa olmuştur ki, yıllar sonra bu işhanının altından dere geçtiği akıllarına gelip, DSİ ve Hazine bu İşhanı yıkılmalıdır deyip, İş hanının tapusunun iptalini istemektedir. Bunun cevabını size bırakıyorum” dedi.
“GÜRÜN VE GÜMÜŞ İŞHANI YIKILMA İŞİNİ OLDU BİTTİYE GETİRMİŞLERDİR”
Kentsel dönüşüm planına alınıp, vatandaşı mağdur etmeden yerine bina yapılıp, içindekilere de kira yardımı yapılması gerektiğini söyleyen Av. Muhsin Erdem, “Tabi ki dere yatağının üstüne bu işhanını yapan Muğla Belediyesi, Vatandaşa bu dükkanları satmış ve gelir elde etmiştir. Vatandaş elindeki birikimlerini, çoluğunun çocuğunun rızkını bu dükkanları almak için Belediyeye vermiştir. Yıllar sonra zamanın belediye Başkanı Osman Gürün ve Bahattin Gümüş ne yapmıştır? Bu İşhanı başımıza bela olacak, en güzeli biz buraya çürük raporu almak için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne ihbar edelim, sonra da vatandaş bize dava açarsa en azından arsa payını öderiz, dükkan bedellerini ödemeyiz mantığı gütmüştür. Kimsenin aklına gelmeyecek kurnazlığı düşünmüşlerdir. Zira şu anda bu İşhanı şayet çürükse ne yapılması gerekirdi? Kentsel dönüşüm planına alınıp, vatandaşa mağdur etmeden yerine bina yapılıp, içindekilere de kira yardımı yapılması gerekirdi. Ama vatandaşı kandıran ve vatandaşın arkasından iş çeviren Osman Gürün ve Bahattin Gümüş akılları sıra kurnazlık yapıp, İşhanı yıkılma işini oldu bittiye getirmişlerdir. Çünkü Muğla Belediyesi şu anda İşhanı yıkılacak ama, yerine size bina da yaptırmayız diyor. Onun için bu iş hanından evine ekmek götüren tüm esnaf ve çalışanların çoluğunun çocuğunun ahı ilahi adalet olarak, bu işi buraya getiren zamanın Belediye başkanları ve Yöneticilerin yakasında tecelli edecektir. Çünkü belki hayatındaki tek birikimini buraya yatıran ve buradan kira getirisi ile geçinen emeklilerimiz vardır. İlahi adalet diyorum, çünkü hukuki yoldan vatandaşın hakkını alması için açacağı davalar en az 20-30 yıl gider. Bizlerin buna ömrü büyük ihtimal yetmeyecektir” ifadelerini kullandı.
“FİLLER TEPİŞİP VATANDAŞ ARADA KALMIŞTIR”
İş hanının elektriğinin hafta sonu kesileceğini dile getiren Erdem, “Devlet yönetiminde devamlılık esastır. Şu andaki Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, Tapu Müdürlüğü yetkileri sorumluluktan kurtulamaz. Zira bu ayıplı malı yapan Belediye kadar, Hazine ve tapu da sorumludur. Çevre Şehircilik Müdürlüğü ve Belediye bir araya gelip bu sorunu çözmesi gerekirken, vatandaşa yer göstermeden iş hanının elektriğini hafta sonu kesilecek ve burayı terk edin demektedirler. Belki de iktidar ve ana muhalefet partisi Belediyesi arasında burada bir güç kavgası vardır. Onu da bilmiyoruz. Kısacası tabiri caizse filler tepişip vatandaş arada kalmıştır.
Birkaç defa Ahmet Aras ve Gonca Köksal, İşhanı sakinlerini mağdur etmeyeceğiz dediyse de, şu ana kadar bir ses seda yok. Çözüm bulan da yok bize bir an önce gürültü patırtı yapmadan çekin gidin diyorlar. Bu kış günü bu kadar esnaf nereye gidecek?” ifadelerini kullandı.
“PARASINI CEBİNE İNDİREN DE MUĞLA BELEDİYESİDİR”
Dolandırıldıklarını öne süren Erdem, “Kısacası Devletin en güvenilir kurumu olan Muğla Belediyesi ve Tapu Müdürlüğü tarafından tabiri caizse Kemal Sunal’ın Tokatçı filmindeki gibi vatandaş olarak dolandırılıp tokatlandık. Zira dere yatağı üzerine tapu veren, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü olup, üzerine bina yapıp satıp parasını cebine indiren de Muğla Belediyesidir. Yani Vatandaş olarak dolandırıldık. Bunun başka açıklaması yoktur. Bu işin çözümü için Devlet yönetiminin başı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendi Belediyesi olan Ana muhalefet Partisi Lideri Özgür Özel den olaya el atmasını talep ediyoruz. Yoksa bu iş hayatta çözülmez” dedi.