Kimse kimsenin hangi zorluklarla ne güçlüklerle belli bir mevkilere makamlara nasıl geldiğini bilmez. Ama empati kurup anlamaya çalışabilir. Toplumumuzda karşımızdakini anlamayı bırakın anlamak yerine dinlemeye dahi tenezzül edilmediğine şahit oluyoruz ne yazık ki.
Herkes bir hırsa bürünmüş, bazı insanların bulunduğu konumdan üst makamlara gelmek için yapamayacakları çirkeflik yok gibi görünüyor. Fakat yükseğe çıkmayı da, daha fazla çalışıp hak etmek yerine anlamayı bırakın dinleme gereği bile duymadığı insanlar üzerinden yapmaya çalışıyor. Sadece dinlemediği o insanları bir üst makama çıkmak için kullanılan basamak olarak görmeleri ise ayrı üzüntü verici bir durum.
Ömürlerini bu kibir ve hırs ile heba ediyorlar. Bu hırs ve kibir ölümlü olduklarını unutturuyor. Eninde sonunda herkesin cansız bedeni toprağın altında iki metrelik bir çukuru doldurmayacak mı? Kimilerinin cenazesi bulunmayıp mezar dahi nasip olmuyorken bu hırsın sebebini anlamış değilim. Bir çok insanın gözünü hırs bürümüş, yüksek makamdan insanlara neden tepeden bakmak isterler ki?
Mezara gömülürken yanımızda iki metrelik kefenden başka ne götürebiliyoruz ki? Olsa olsa en fazla fark kaliteli bezden kefenimiz olur. Bu güne kadar kim ne götürdü ki biz götürelim. Her işin başı sağlık değil mi? Atalarımızdan hep bu cümleyi duyarak büyüdük. Önemli olan can sağlığı, beden sağlığı. En ufak bir kaza ile karşılaşınca bile cana geleceğine mala gelsin denmez mi?
Fatih Sultan Mehmet Han’ın dediği gibi; “ Vebal nedir bilir misiniz? Hak etmeyenlere makam, mevki vermektir…” Ne yazık ki günümüzde insana olan itibarın yerini makam, mevki ve para almış görünüyor.
Bırakın hırslarınıza yenik düşmeyin, dost biriktirin, arkadaş biriktirin. Hiç kaybetmeyecek gibi davrandığınız makamlardan gün gelip indiğinizde yolda makamınıza ya da sıfatınıza selam verenleriniz değil de size selam verenleriniz olsun. Koltuğunuz yerine size saygı duyulsun.
UNUTMAYINIZ ! Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara şeref kazandırır. Hepimiz biliyoruz ki “ kurbağayı bir koltuğa oturtsan o yine çamura atlar “ ifadesi boşa kullanılmamış. “ Makamlar ve mevkiler elbise gibidir, kimisine dar gelir öldürür, kimisine bol gelir güldürür “ denir ya o kadar çok bizi gülümsetenler var ki J
Makamların kendilerine değer kattığı değil de, kendilerinin bulundukları makama değer r kattığı dostlarımızın sayısı artsın diyelim… Sevgiyle kalın.