Muğla ilinin Yatağan ilçesinde bulunan Turgut Köyü- Kapıtaş mevkiisinde bulunan Lagina günümüzde Leyne olarak da bilinir.
Lagina Hekate Kutsal Alanında ilk çalışmalar 1856 yılında C.T.Newton ile başlamış, 1891 yılında ilk Türk arkeolog ve müzeci olarak kabul edilen Osman Hamdi Bey tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır. Günümüzde ise Prof. Dr. Bilal Söğüt tarafından kazı çalışmalarına devam edilmektedir.
Lagina Hekate Kutsal Alanı, Pagan dini ve Tanrıça Hakate’ye duyulan saygıyı göstermek için inşa edildiği düşünülmektedir. Tanrıça Hekate’nin güneş soylu titanlardan geldiğine inanılmaktadır. Bu soy Tanrıça Hekate’ye Uranus ve Gaia’dan miras kalmıştır. Güneş titanlarından Coeus ve Phoebe’nin Asteria ve Leto adında iki tane kızı olmuştur daha sonra Crios ve Eurybie’nin oğulları Perses ile Asteria, Tanrıça Hekate’yi dünyaya getirmiştir. Hekate’nin ilk tapınıldığı zamanlardaki yaşam veren, yaşamlarının önemli karar noktalarında insanların doğru karar vermelerine yardımcı olan ışık saçan, yol gösteren kişiliği, toplumdaki düşünce ve inanç sistemlerinin değişimiyle zaman içinde farklılaşmıştır. Ve zamanla karanlıkların, sihir ve cinlerin, yer altı dünyasının yaşlı büyücüsü ve şeytanla işbirliği yapan cadıların tanrıçası kimliğine bürünmüştür.
Karia Bölgesi’nde en büyük kült merkezi kabul edilen Lagina Hekate Kutsal Alanı’nda, Hekatesia-Romaina, Anahtar Taşıma ve Doğum Günü festivali olarak üç festival kutlanmaktadır. Bu festivallerin üçü de Stratonikeia’dan başlayarak, kleidophoros (anahtarı taşıyan kişi) ile birlikte tören alayı kutsal yol ile Lagina Hekate Kutsal Alanı’na gelir.
Kutsal alana, Stratonikeia kentinden başlayan 9 km uzunluğunda taş döşeli bir kutsal yol ile gidilmektedir. Tanrıça Hekate’nin adından uzunca bahseden antik kaynak Hesiodos’un Theogoniası’dır. Hekate yol, kara büyü, insan yazgısı, bereket, yeraltı ve ay tanrıçası gibi birçok özelliğe sahiptir. Bu yüzden de Demeter, Artemis, Persephone ve Selene gibi Yunan tanrıçaları ile benzer nitelikler taşımaktadır. Yerel halk evlerinde bulunan Tanrıça Hekate’ye ait sunak ya da heykelin yanına çeşitli reçineler, otlar ya da tütsü gibi malzemeler kullanarak günümüzde de ritüel hazırlamaktadırlar.
Hekate Tapınağı’nın kesin tarihi tespit edilememiş olsa da M.Ö 125’ten İmparator Agustus’a (M.Ö. 27- M.S14) kadar aktif bir şekilde kullanılmıştır. Tapınak 19.yüzyılda Osman Hamdi Bey ile Halil Ethem Bey’in kazı çalışmalarında tapınağın friz bloklarını ortaya çıkarmışlardır. Batı frizinde Gigantomakhia, Doğu frizinde Zeus’un doğum sahnesi, Kuzey frizinde Amazon - Yunan Savaşları, Güney frizinde ise Karialı tanrılar betimlenmiştir. Ancak günümüzde bu frizler İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Kutsal alanın etrafı Dor düzenindeki stoalar ve stoaların arka duvarını oluşturan 1,5 metrelik genişlikte duvarlar ile çevrelenmiştir. Seyirciler propylondan kuzeybatı yönünde ilerleyerek stoalara geçiş sağlayabilmişlerdir. Stoa 11 basamak ile yükseltilmiş ve törenlere gelen inşaların oturma yeri olarak kullandıkları bir yapı olmuştur. Lagina Hekate Kutsal Alanı’nın biraz dışında kalan mezar ve havuz yapıları mevcuttur. Mezar kuzey-güney yönünde, dromos ve mezar odasından oluşmuştur. Mezar, M.Ö.2.yüzyıl ile M.S. 1.yüzyıl aralığında kullanılmıştır. Havuz yapısına, 50 metre güneydeki bir su kaynağından, mermerden yapılmış kanallar aracılığı ile su getirilmiştir.
Lagina Hekate Kutsal Alanı 113x 150 metrelik bir alana sahip olup, propylon(giriş kapısı), tapınak, altar, stoa ve kilise yapılarından oluşmaktadır. Ayrıca kutsal alanın dışında havuz ve mezar yapıları da bulunmaktadır. Stratonikeia’nın kuzeyinde kalan alan hafif eğimli geniş bir araziye kurulmuştur. Kutsal yol, Stratonikeia’dan başlayarak 9 km’lik taş döşemeli bir yol ile kutsal alanın propylon yapısına bağlanmaktadır. Kutsal alan 135x150 metre boyutlarında etrafı stoalar ile çevrelenmiş, dikdörtgen bir planlamaya sahiptir. Üç giriş kapısı bulunan kutsal alanın en gösterişli kapısı güneybatı kapısıdır(propylon). Propylon kuzeydoğu-güneybatı yönünde olup cephesi güneybatıya bakar. Ön cepheye apsisli 3 basamaklı bir merdiven ile çıkılır. Kuzey bölümündeki on merdiven ile kutsal alana giriş yapılmaktadır. Merdivenlerin son bulduğu yerden başlayarak sunağa doğru giden yol üzerinde, heykel podyumu yer almaktadır. Üzerinde yazıttan bu heykellerin Menekles ve Epainetos adlarında iki kardeşe ait oldukları tespit edilmiştir.