İcra ettiğimiz mesleğimizin kamu denetçiliği görevinde karşılık bulduğunu defaten dile getirmiştik.
Bu görevimiz kapsamında, kamuoyunu yaptığımız haberlerle bilgilendirdiğimiz gibi, kamu yararına olan eleştirel yaklaşımları ortaya koyarız.
Gazetecilik mesleğinin kutlama esaslı özel günlerinde, özellikle bürokrasi ve siyaset dünyasından methiye içeren açıklamalar yapılır ve o açıklamalarda, basın tarafından getirilen eleştirel yaklaşımların kişi, kurum ve kuruluşların eksikliklerini görebilme ya da kendilerine çeki düzen verme anlamında yarar içerdiğine yönelik, özlü ama sözde cümleleri dinler veya okuruz.
Kazın ayağı öyle değildir aslında.
Herkesin basın bülteni gibi çalışırsan muteber, bir kere eleştirirsen ya da yanlışını gözler önüne serersen tukaka…
Hiç değişmeyen bu yapıda meslek icra etmek zor azizim.
Bu nedenle mesleğimizin mesafe mesleği olduğunu sürekli hatırlatıyoruz.
Mesafeli ol ki, sahiplerin olmasın.
Sahiplerin olmasın ki, ebeveynlerine, çoluk çocuğuna onurlu bir geçmiş bırak.
Şiarımız bu yönde.
***
Bu düşüncelerden yola çıkarak, asıl konumuza girelim. Günümüz bürokrasi anlayışında bilgi akışının neredeyse imkansız olduğunu geçtiğimiz yazılarımızda ifade etmiştik.
Oysaki basın mesleğinin haber kaynakları arasında resmi kaynakların yerinin var olduğunu, bunu iletişim alanındaki derslerde bile konu olarak müfredatta yer aldığını ifade etmiştik.
Bu düşüncelerimizden yola çıkarak, basın mensuplarının haber yapma çabalarında neredeyse şapkadan tavşan çıkarma durumuna geldiğini özetlemiş ve aynı yazı içerisinde, Mayıs ayı içerisinde anormal derecede yaşadığımız hava sıcaklıklarının akıbetine yönelik muhabirlerimizin Meteoroloji İl Müdürlüğünden bile bilgi alamadığından dem vurmuştuk.
Bütün bu ifadelerimiz kişisel değil, kamu yararına olan eleştirel yaklaşımımızdan kaynaklıydı.
Kamu yararı anlayışını irdeleyip, özümsediğini bizlere hissettiren Muğla Meteoroloji İl Müdürlüğümüz, belki günümüzde hiçbir kurumda görmeye alışık olmadığımız bir şekilde bir yaklaşım sergiledi.
Eleştirimiz vücut bulmuş, kurum adeta teyakkuza geçmişti. Eleştirinin kamu yararına yapıldığına olan olgunluk da cabasıydı.
Yani yukarıda söz ettiğimiz sözde yaklaşımın, özde yerine getirildiğini görüp, yaşadık desek yeriydi. Bu gelişmeler ışığında, Muğla Meteoroloji İl Müdürlüğü görevine ne zaman başladığından tanışınca haberdar olduğumuz Sayın Hasan Kaymak ziyaretimize geldi.
Basın mesleğinin bilgi alışverişi anlamında bir paydaşı olarak kabul ettiğimiz Meteoroloji İl Müdürünün göreve ne zaman başladığından bırakın haberimiz olmayı, kendisini bile ilk kez görüyorduk.
Hatta önceki yazımızda, akıllarımızda geçmiş dönem il müdürlerinden rahmetli Muzaffer Bora’nın kaldığını aktarmaya çalışmıştık.
Bürokrasinin ne hale geldiğini anlamamız açısından bu örnek anlamlı diye düşünüyorum. İşlerliği yönünden önemli olduğunu düşündüğümüz bir kurumun yeni atanan il müdürü, göreve geleli 1 yıl olmuş ama biz ilk kez karşılaşmıştık.
Tabi bunun günahı Hasan Kaymak’ın değil. Kendisi var, yetkisi yok sisteminin.
Madem kimse bilgi veremiyor, hiç değilse Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından bu bilgilendirmeler yapılabilir miydi, elbette yapılabilirdi.
Bitti mi bitmedi. Hasan Kaymak Bey ile meramımızı ortaya koyduk, uzlaşıya varan görüş alışverişlerinde bulunurken, eleştirel yazımız karşısında konuya Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün el attığını öğrendik.
Bitti mi bitmedi. Daha sonra bizi Muğla ilinin bağlı olduğu Meteoroloji Antalya Bölge Müdürü Sayın Mehmet Latif Gültekin aradı. Aramayı bırakın meteorolojik tahminlerin ulaşmasında adeta ön ayak olmuş durumda.
Bitti mi bitmedi. Yine Antalya 4. Bölge Müdürlüğü’nden Teknik Şube Müdürü Sayın Murat Güler, gazetemizi ziyaret ederek, kurumsal kimliklerini ortaya koyan bir araştırma yürüttü. Sadece bu iş için Muğla’ya gelmişti.
Başka bir girişime gerek var mı?
***
Kıssadan hisse, kurumsal hassasiyeti hizmet öncelikleri arasında ilk sıraya konuşlandırmış bu yapıyı ve yetkililerini yürekten kutluyorum.
Bu yapının inşa edilmesi elbette barışık bir tavırdan geçiyor.
Bu barışıklığı ve beraberinde kurumsallığı başarmış bir Meteoroloji Teşkilatı gördük.
Teşkilat yetkililerine hassasiyetlerinden ve duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederim.
Darısı, önce kendisiyle barışıp, daha sonra bu barışıklığı kurumlarına inşa etmeyi başarabilen kurum ve yetkililerinin başına.
Yererken, övmeyi bilmek de, bizim kendimizle barışıklığımız.