Fethiye ilçesinde düzenlenen Uzun Mesafe Deniz Küreği Türkiye Kupası yarışlarını takip eden Ertürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dört yıl önce göreve geldiklerinde kürek sporunda belirledikleri hedefler ve izledikleri yol haritasını paylaştı.
Bu süreçte Gençlik ve Spor Bakanlığından aldıkları destekle hedeflerine ulaşma yolunda ilerlediklerini belirten Ertürk, "Kürek sporu maliyetli bir branş. Tesisleşme çalışmalarını tamamladıktan sonra ilk parkuru yaptık. Bu adım, bizi bir seviye yukarıya taşıdı ve tarihte ilk kez kadın sporcumuz olimpiyatlara katıldı." şeklinde konuştu.
Kadın-erkek eşitliğinin kürek sporundaki önemine dikkat çeken Ertürk, dünya genelindeki federasyonların oy oranlarının başarılar ve eşitlik temelinde belirlendiğini ifade etti. Bu süreçte, federasyon olarak en üst oy verme hakkına sahip federasyonlar arasına girdiklerini aktaran Ertürk, dünya kongresinde üç oy haklarının bulunduğunu ve bunun milli takıma yansıdığını belirtti.
Geçen yıl dünyanın en iyi antrenörü seçilen Antonio Colamonici ve Dorin Alupei'yi teknik ekibe dahil ettiklerini hatırlatan Ertürk, bu iki teknik adamın milli takıma danışmanlık yaptığını vurguladı.
"Kürek, şans faktörünün düşük olduğu bir spor"
Kürek sporunun psikolojik ve fizyolojik açıdan oldukça zorlu ve fedakarlık isteyen bir branş olduğunu dile getiren Ertürk, "Amacımız, Los Angeles'ta bir adım daha ilerleyerek ülkemizin en kalabalık spor branşı olmak ve 2032'de Türkiye'nin ilk kürek madalyasını kazandırmak. Kürek, şans faktörünün çok düşük olduğu bir spor. Yarışan herkes emeklerinin karşılığını alıyor, bu da sporcularda aidiyet duygusunu güçlendiriyor. Olimpiyatlara giden sporcular, 10-12 yıl süren bir emek sonrası bu başarıyı elde ediyor. Sürekli olarak sporcularımızla toplantılar yapıyoruz. Hepimizin ortak hedefi, bayrağımızı en iyi şekilde temsil etmek. Bütün amacımız, sporcularımızın daha başarılı olmasını sağlamak ve spora daha çok çocuk kazandırmak." ifadelerini kullandı.