Meclis tatile girdi ama siyaset içte ve dışta tatil yapmıyor aksine önemli, sıcak gelişmeler birbirini takip ediyor. Amerika’nın Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden’ın ülkemizle ilgili açıklamaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karadeniz’de 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin keşfedildiğini müjdelemesi, Giresun’da yaşanan sel faciası gibi haberler bir haftaya sığdı. Böylesi günler ve haftalarda ana gündemi yakalamak zorlaşıyor.
Geçen hafta askeri darbelerin az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin siyasetine ve demokrasisine etkilerini ortaya koymaya çalışmıştım ki Joe Biden’ın adeta itiraf gibi artık darbeyle değil muhalefete destek vererek ülkemizde iktidar değişikliği yapmak istediğiyle ilgili söylemi kamuoyuna yansıdı. Eskiden bu tür söylemler açıktan dillendirilmez, diplomatik dil kullanılır, günlerce olup bitenleri anlamak için önemli tartışmalar yapılırdı. Hatta olup bitenlerle ilgili dış güçler etkisi çoğu zaman komplo teorisi düzeyinde değerlendirilir, iç nedenler, siyasetçilerin hataları öne çıkar veya çıkarılırdı.
Obama’nın sekiz yıl başkan yardımcılığını yapan Biden’ın seçilmesi durumunda Türk-Amerikan ilişkilerinin zorlu bir döneme gireceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Darbe söyleminde olduğu gibi terör örgütleriyle ilişkiler konusunda da diplomatik dil kullanmayan müttefikimiz, iktidar değişikliği sonrası ülkemizle ilgili hedeflerini de açıklıkla dile getirir mi, doğrusu merak ediyorum.
Savunma sanayisi alanında kaydedilen başarılara ilave enerji alanında büyük bir rezervin keşfedilmesi kuşkusuz ülkemiz açısından önemli bir gelişmedir. Türkiye bugün iki sismik araştırma üç de derin sondaj gemisiyle dünyanın en güçlü enerji filolarına sahip ülkelerden biri haline gelmiştir. Bu yatırımlar kısa zamanda meyvesini vermiş büyük bir rezerv keşfedilmiştir. Benzer gelişmeyi Oruç Reis’le Akdeniz’den bekliyoruz. Böylece savunmadan sonra enerji alanında da dışa bağımlılıktan kurtulursak, cari açık değil cari fazla vermeye başlarsak, daha bağımsız Türkiye yolunda iyi bir noktaya gelebiliriz. Emeği geçenleri kutlamak gerekiyor.
Diğer taraftan, Giresun ve ilçelerinde etkili olan şiddetli yağışlar sonrası yaşanan selde şehit sayısı 2'ye, toplam can kaybı 6'ya yükselirken, bölgede halen kayıp 10 vatandaşımıza ulaşılmaya çalışılıyor, şimdiye dek 153 kişi ise kurtarılabildi. Doğal felaketlerden birine daha şahit olduğumuz bu yörede acıların kısa sürede dindirilmesini umuyorum. Ölenlere rahmet, acılı ailelere sabır diliyorum.
Küresel güçlerin dünyayı hoyratça dizayn ettiği, etmeye çalıştığı günümüzde kıyasıya rekabet ve mücadele sürerken gelişmiş ülkelerden biri olmanın elbette bedeli olacaktır. Muasır medeniyet hedefine ulaşabilmek için savunma ve enerji alanında üreten ülkelerden biri olmak gerekir. Tam bağımsızlık için bu kritik eşikleri aşmamız önem arz etmektedir.