Muğla’da yaşamayı ayrıcalık sayan herkes, buna gerekçe olarak güvenli bir şehir olduğunu gösterir.
Geçmişten bugüne gerçekten de öyledir.
Hatta hepimiz Muğla’yı anlatırken, saat kaç olursa olsun bir hanımefendinin gece kentin sokak ve caddelerinde tek başına rahatlıkla gezebileceğini, kimsenin o hanımefendiyi rahatsız etmeyeceğinden dem vururuz hep.
Bununla da övünürüz.
Tabi bu hep böyle sürer mi bilinmez.
İnsanın yaşadığı yerde ve özellikle üniversite ve kamunun yoğunlaşmaya başlamasıyla artan nüfus, elbette münferit olaylara davetiye çıkartacaktır.
Bu işin bir de Kötekli gerçeği var.
Malumunuz üniversite yaşamının sözde yaşatılıyor olduğu mahalle.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek’in göreve ilk geldiği zaman Kötekli’deki gençliği kampus içinde düzenleyecekleri etkinliklere çekebilmek için nasıl fikir alışverişlerinde bulunduğunu ve bu yönde kafa patlattığını bilenlerdenim.
Rektör Çiçek’in bu girişimi öğrencinin konuşlandığı Kötekli’deki yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olaylardı.
Ancak gelin görün ki, bu konuda her ne kadar adımlar atılmış olsa da, henüz olumlu yönde vücuda bürünmüş değil.
Kötekli denilince akıllara gece hayatı ve hareketli bir popülasyon geliyor.
Dahası da var elbet ama kamu yararı taşımayacağı düşüncesiyle zikretmek istemiyorum.
Oysaki Gençlik Merkezi gibi eğitsel faaliyetlerin gerçekleştiği yarar içeren kurumlar, bunun dışında yerleşik hayat sürdüren vatandaşlarımız, o bölgede konuşlanan akademisyenlerimiz ya da idari kadrolarda görev alan görevlilerimiz de yaşıyor.
Yani demem o ki, o bölgede yarar içeren çalışmaların yapılması, ya da öğrenci dışındaki kamusal yaşam, o hareketli alan popülasyonu içinde eriyor.
Daha bu sabah saatlerinde bar olarak hizmet veren bir mekana silahlı saldırı gerçekleşti.
Bunlar kentin alışık olduğu olaylar değil.
Yetkililerin acil eylem sıralaması yapıp, ilk sıraya alması gereken olumsuz bir konu bu.
Yoksa bu şehir Kötekli diye bir mahallede yaşananlarla anılmaya başlanacak.
Zaten Kötekli’nin ünü il dışına da taşmış durumda.
Biz kamu yararı adına uyaralım.
Kimsenin canı daha fazla yanmadan, burnu kanamadan, o bölgede yaşayan insanların huzuru daha fazla kaçmadan, Kötekli’yi eski haline mi getirirsiniz, yoksa başka türlü önlemler mi alırsınız bilemiyorum ama caydırıcı bir önlem alınması şart olmuştur.
Oradaki gençlerin anne-babaları, dişinden tırnağından arttırarak, çocuklarını okutmaya çalışıyorlar.
Anne babasının himayesinden koparak gelen bu gençler, bir an da özgür yaşamın kendilerine sunduğu rahatlıkla, hataya sürüklenebiliyorlar.
Yarın o aileler çocuklarını okuduğu kenti, olumsuzluklarla hatırlamasın.
Ya da çocuklarının başına, güvensiz diye adlandırdıkları bir kent ortamında olumsuzluk gelmesin.
Muğla güvenli kent günlerine dönsün.
Gece ya da gündüz saatlerinde silah sesleri duyarak yaşamak bu kente göre bir şey değil.
Kötekli kent huzurunu tehdit eden bir yerleşim yeri olmasın.
Acil kafa patlatılmalı acil.
Yoksa yaşanan ya da yaşanacak ne varsa vebali ödenmez bilesiniz.