Mutlaka çevrenizde denk gelmişsinizdir… Bir tanıdığınızın bir yakını kolon kanserinden bahsetmiştir. Belki de bir yakınınız bu hastalıkla mücadele etmiştir. Gelin bu kolon kanseri neymiş birlikte bakalım.

Kolon Nedir?

Yediğimiz yemekler yutaktan yemek borusuna, oradan mideye, on iki parmak bağırsağına ve ince bağırsaklara geliyor. İnce bağırsaklardan sonra ise kolona, yani kalın bağırsaklara ulaşıyor. Kalın bağırsaklara ulaştığımızda gıdaların sindirilebilen tüm besin değeri sindirilmiş ve vücuda kazandırılmış oluyor. Kalın bağırsakların görevi ise çekebildiği kadar suyu çekmek ve büyük tuvalet için vücudu hazırlamak.

Kolon Kanseri (Kalın Bağırsak Kanseri) Nasıl Oluyor?

Bağırsakların iç yüzeyi cildimiz gibi sert ve kuru bir doku yerine mukoza adı verilen daha yumuşak ve nemli bir dokuyla kaplıdır. Tıpkı ağzımızın içi gibi. Bu mukoza yüzeyi sürekli ölen hücrelerin dökülmesi ve yerlerine yeni çoğalan hücrelerin gelmesi döngüsü içindedir. Sürekli eski hücreler ölür ve dökülür yeni hücreler yerine geçer. Bu döngü muazzam bir uyum içinde gerçekleşir. Her şeyin yeri ve sırası bellidir. Hiçbir hücre yanlış yerde yanlış şekilde çoğalarak uyumu bozmaz. Ancak bazen bu uyum bozulur. Bazı hasta hücreler yanlış yerde yanlış şekilde çoğalmaya eğilim kazanabilir. Böyle durumlarda kalın bağırsağın içinde et beni gibi tarif edebileceğimiz polipler oluşabilir. Bu polipler de zamanla kanser özelliği kazanarak kalın bağırsak kanseri şeklinde karşımıza çıkabilir.

Kolon Kanseri En Çok Kimlerde Görülür?

Normal kolon mukozasının (yani kalın bağırsak yüzeyinin) hastalanması, polipler oluşması ve bu poliplerin kanserleşmesi genellikle ileri yaşlarda karşımıza çıkar. Özellikle 55-60 yaş sonrası risk giderek yükselir. Dünyanın her yerinde kolon kanseri sık görülen kanserler arasındadır. Ancak daha az hareket eden ve/veya kilolu kimseler ve birinci derece yakınında kolon kanseri olan kimseler daha büyük risk altındadır.

Kolon Kanseri Riski Yediklerimizle İçtiklerimizle Değişir mi?

Kesinlikle evet! Diyetinde, yani gün boyu yiyip içtiklerinde, ağırlıklı olarak kırmızı et ve işlenmiş etlere yer verenler, karbonhidrattan zengin (örneğin şeker, un, pirinç ve patates) beslenenler maalesef kolon kanseri için daha büyük tehlike altındalar.

Diğer yandan bölgemizin beslenme şekline daha uygun olan yapraklı sebze ağırlıklı, liften zengin beslenme, A, C ve E vitaminlerinden zengin gıdalara daha çok yer veren diyetler kolon kanserine karşı bizleri korur.

Siz siz olun, her gün ama her gün öğünlerinize bir miktar yapraklı sebze ekleyin. Bağırsaklarınızın life, yani yapraklı sebzelere ihtiyacı var.

En Önemli Korunma Yöntemi: KOLONOSKOPİ

Kolon kanserinden korunmak için en önemli ve en güçlü aracımız ise kolonoskopi. Kolonoskopi kalın bağırsakların içinin bir kamerayla detaylı olarak incelenmesi anlamına geliyor. Bu işlem boyunca kalın bağırsak iç duvarlarının yani mukozasının sağlam ve sağlıklı görünüp görünmediğine bakıyoruz. Bir anormallik, örneğin bir polip bulursak bu polipi büyümeye fırsat bulamadan kolonoskopi sırasında çıkarma şansımız olabiliyor. Üstelik bu işlem sırasında hastalarımız uyutuluyor ve bir şey hissetmiyorlar.

Özellikle 60 yaşından sonra herkesin, hiçbir şikâyeti olmadan, en fazla 10 yılda bir, düzenli olarak kolonoskopi yaptırması gerekiyor. Kolon kanseri taramalarınızı yaptırmayı sakın unutmayın!

Değerli okurlarımız, sizleri bilgilendirmek bizim için büyük bir keyif. Özellikle değinmemizi istediğiniz konuları eposta yoluyla bize iletebilirsiniz: drkayilioglu@gmail.co