BERİTAN YÜCEL-- TMMOB Mimarlar Odası 47.Dönem Merkez Yönetim Kurulu tarafından düzenlenen “Kıyılarda Dönüşüm, Afetler ve Değişen Yaşamlar” konulu panelde Muğla kıyılarının MUÇEV’e teslim edildiğini söyleyen Başkan Gümüş, “Muğla kıyıları ranta teslim edilmiş durumda. MUÇEV o bölgeyi ele geçirdi ve istediği kişiye istediği gibi teslim ediyor” dedi.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde TMMOB Mimarlar Odası 47.Dönem Merkez Yönetim Kurulu tarafından “Kıyılarda Dönüşüm, Afetler ve Değişen Yaşamlar” konulu panelde, kıyılarda yaşanan yapılaşma ve Muğla’nın rant alanına dönüşmesi gibi birçok konu ele alındı.
Menteşe Demircioğlu Park Otel’de düzenlenen panele Mimarlar Odası Genel Başkanı Deniz İncedayı, Mimarlar Odası Muğla Şube Başkanı Kamil İlhan Erkani, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Marmaris Belediyesi Ercümen Üyesi Fehmi Selçuk Evci, Fethiye Belediye Başkan yardımcısı Güzide Özkaya, Muğla Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Emin Madran ve uzmanlar katıldı.
DOĞAL ALANLAR RANTA KURBAN
Muğla kıyılarının birçok rantçı politikaların işgali altından olduğunu ifade eden Başkan Gümüş, “Geldiğimiz noktada doğal alanların ranta kurban edilmesi ile karşı karşıyayız” dedi.
Bahattin Gümüş, bunun en büyük örneğinin orman yangınlarının yaşandığı dönemde Turizm Teşvik Kanunu’nun yürürlüğe girmesi olduğunu dile getirdi. Başkan Gümüş, “Ülkemizin farklı noktalarında 28 Temmuz 2021 tarihinde, birkaç saat arayla çok büyük orman yangınları başladı. İlginçtir ki aynı tarihte yani 28 Temmuz’da 7334 sayılı ‘Turizmi Teşvik Kanunu ile bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ Resmî Gazetede yayınlandı. Kanunun 1’inci maddesi ‘d’ fıkrasında; ‘Kültür ve Turizm gelişme Bölgeleri dışında kalsa bile orman arazileri ‘kamu yararı’ kapsamına alınarak turizm yatırımcılarına açılabilmektedir’ ifadeleri yer aldı” diye konuştu.
“HALKIN KIYILARI ÜCRETSİZ KULLANIMI ZORLAŞTIRILIYOR”
Bu yasayla yanan alanların turizm yatırımcılarına açılmasının mümkün kılındığını vurgulayan Başkan Gümüş, “Kaçak yapılaşmaya da davetiye çıkarılırken, halkımızın kıyıları ücretsiz kullanımı da zorlaştırılmakta. Bilindiği gibi yerel yönetimlerin konuyla ilgili yetkileri kısıtlanırken, gelir kalemleri de azalmakta” şeklinde konuştu.
“MUÇEV BÖLGEYİ ELE GEÇİRDİ”
Muğla kıyılarının MUÇEV’e teslim edildiğini söyleyen Başkan Gümüş, “Muğla merkezimiz geçmişten bugüne kadar korunmuş ama Büyükşehir yasasıyla beraber ilçemiz merkez ilçe olduktan sonra sınırlarımızda büyüdü. Ula’nın Akyaka’sıyla Milas’ın Ören arasındaki bölge Menteşe Belediyesi’nin sınırlarına dahil edildi. Bu bölgelere de ciddi bir akım yaşandı. Ama ne yazık ki ne Büyükşehir Belediyesi’nin nede Menteşe Belediyesi’nin hiçbir yetkisi yok. Gençliğimizde Akyaka, Akbük, Çınar Koyu’na giderdik. Ama şuanda bu bölgelerde maalesef hiçbir vatandaşın denize girme imkanı yok. Tamamı ranta teslim edilmiş durumda. MUÇEV o bölgeyi ele geçirdi ve istediği kişiye istediği gibi teslim ediyor. Menteşe Belediyesi olarak belki de denize kıyısı olup da deniz kıyısından yararlanamayan tek belediye biziz” dedi.
YAKLAŞIK 130 MADEN OCAĞI
Muğla’nın kanayan yaralarından biri olan maden ocaklarının tehdidi altında olduğunu belirten Bahattin Gümüş, “Menteşe’nin en önemli sıkıntılarından biride madenler. Orman bölgelerinde Yılanlı bölgesinde şuanda açılmış yaklaşık 30 maden var. Bilgimiz ve yetkimiz yok içimiz yanıyor. Sadece el altından aldığımız bilgiye göre de yaklaşık olarak 130 maden ocağının olduğu söyleniyor. Bu demek oluyor ki Muğla'mız da yavaş yavaş yok oluyor” ifadelerini kullandı.
“AKBÜK’Ü VAHŞİ YAPILAŞMADAN KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan tatil cenneti Akbük’te kaçak yapılaşma ile ciddi şekilde mücadele edildiğini söyleyen Bahattin Gümüş, “Bölgede imara aykırı inşa edilen hukuki süreci tamamlanmış ve yıkım kararı alınmış yapıları yıkıyor, ilçemizin tek sahil şeridi olan bölgemizi kaçak yapıdan ve vahşi yapılaşmadan korumaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
MENTEŞE’DE SEL YAŞANABİLİR
Başkan Gümüş, Menteşe bölgesinde orman yangınının yaşandığı bölgelere bakıldığında şiddetli bir yağmur yağması durumunda sel felaketiyle karşı karşıya kalınacağını vurguladı. Gümüş, “İkizce ve Kozağaç bölgesinde yağmur yağdığı zaman tüm sular merkeze gelecek. Dere yatakları bunu gösteriyor. Biz tedbirlerimiz alıyoruz ama o arazilerin tekrar ıslah edilmesi noktasında ne yapılabilir diye araştırmalarımızı yapıyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
YAŞAMI SERMAYEYE FEDA EDEN BİR ANLAYIŞ
Menteşe Belediye Başkanı Gümüş’ün ardından Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ilçede yaşanılan rant problemleri ve iklim krizi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Sadece Muğla’nın değil tüm dünyanın ortak problemi olan iklim krizinin kapıda olduğunu dile getiren Başkan Aras, “Muğla'mızda yaşanan yoğun yapılaşma, rantçı anlayış, kıyılarda yoğunlaşan imar sorunu, betonlaşma, tarım ve orman arazilerinin yanlış kullanımı ekosistemi tehlikeye atan tüm uygulamalar sürekli artan çevre sorunlarımızın temelini oluşturuyor. Bu durum şuanda ki zihniyette yaşamı sermayeye feda eden bir anlayışla el ele sürdürmekte. Yaşadığımız iklim krizi bölgemizin yok oluş sürecini de hızlandırıyor. Bugün dünyanın her yerinden küresel krizden bahsediyoruz” dedi.
“POLİTİKALARIN ARTIK DOĞA ODAKLI OLMASI GEREKİYOR”
İklim krizini tetikleyen ve tüm dünyada tepki toplayan fosil yakıt kullanımının biran önce sonlandırılması gerektiğini dile getiren Başkan Aras, “Değişim ve dönüşüm yerelden başlar. Özellikle fosil yakıtlarının sürekli kullanımı bizi tehdit etmeye devam ediyor. Bölgemizde 3 tane termik santral var. Bu termik santral bir yandan da ormanlar yanarken ağaç kesmeye devam ediyor, köyleri boşaltmaya devam ediyor bir taraftan su kaynaklarımızı tüketmeye devam ediyor. Yaktığı karbon emisyonuyla atmosferi ve iklim krizini tetikleyen bir durumda. Politikaların artık doğa odaklı olması gerekiyor” diye konuştu.
“BÜYÜK BİR KUMPASIN ŞAHİTLERİYİZ”
Doğa tahribatı, orman yangınları, kuraklık gibi sorunlarla boğuşurken bir taraftan mevcut iktidarın yaptığı çalışmaları eleştiren Başkan Aras, “Muğla’daki kamusal araziler rantsal bir bakış açısıyla sermayeye peşkeş çekiliyor. Meralarımız, orman alanlarımız buralara öyle bir bakış var ki buralar atıl hazine arazileriymiş gibi görünüyor. Oradaki ekosistem düşünülmüyor. 1 milyon 100 bin metrekarelik bir alanı imara açıyorlar ve bize yaptıkları açıklama şu, ‘buralar değerlendirilmesi gereken atıl hazine arazisidir.’ Hiçbir şekilde insan varlığı, kentin nefes aldığı alanlar olarak görülmüyor. Her yer yandaşlara teslim edilmesi gereken, özelleştirme politikalarıyla satılması gereken alanlar olarak görülüyor” dedi. Başkan Aras, duruma tepki gösterildiğinde ise kamplaştırıcı zihniyetin devreye girdiğini ve büyük bir kumpasın şahitleri olduklarını ifade etti.
“BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI 3 BİN METREKAREYLE UĞRAŞIR MI”
Bodrum’da planlama yetkisine sahip olan Özelleştirme İdaresi’ni demokrasinin kılıcına benzeten Başkan Aras, “5 tane ayrı kurum Bodrum’da planlama yetkisine sahip. Bodrum Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, Çevre Bakanlığı, Turizm Bakanlığı ve Özelleştirme İdaresi. Başımızda demokrasinin kılıcı gibi sallanan bir Özelleştirme İdaresi var. Şimdi birde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıktı. Bir gecede 3 dönüm yerin imar planını değiştirerek satışa sunuyorlar. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı 3 bin metrekareyle bunun satışıyla uğraşır mı?” ifadelerini kullandı.
“ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARLARI PEYNİR EKMEK GİBİ DAĞITILIYOR”
Milas’ta kurulması planlanan Turizm Kenti Projesi’ne “ÇED olumlu” kararı verilmesi ile ilgili açıklama yapan Başkan Aras, "ÇED olumlu, ÇED gerekli değildir kararları peynir ekmek gibi dağıtılıyor. Büyük bir su problemi, ulaşım problemi gibi sıkıntıların olduğu bir bölgenin yeni bir nüfusun oluşmasını kaldırılamayacağı açık. En büyük problem göç ve nüfus artışı. Nüfus artışı beraberinde kültürel yozlaşmayı da getiriyor. Eski sevdiğimiz Ege kültürünü sokaklarda göremiyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Marmaris Belediyesi Ercümen Üyesi Fehmi Selçuk Evci ve Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Güzide Özkaya, doğrudan alınan kararnameler ile yapılaşmaya açılan alanların köylünün yabancılaşmasına ve göçe neden olduğunu ifade etti. Özkaya, kamuya ait alanların belediyelerden alınarak özel bireylere verildiğini dile getirdi.
Açılış konuşmalarının ardından alanlarında uzman hocalar tarafından program devam etti.