Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Nur Tozan, 1990 yılında tanımlanan fibromiyalji sendromunu ve tedavi seçeneklerini ele aldı.
Bu sendrom, genellikle boyun, omuz, sırt, bel ve bacaklarda yaygın ağrılar, sabahları tutukluk ve yorgunluk gibi şikayetlerle kendini gösteren, yumuşak dokuların romatizması olarak tanımlanabilir.
Tozan, bu hastalığın baş ağrısı, depresyon, anksiyete, çene eklemi sorunları, huzursuz bacak sendromu, kabızlık, uykusuzluk, tükenmişlik gibi belirtilerle birlikte görülebildiğini belirtti.
Ayrıca, halk arasında “hayalet ağrı hastalığı” olarak bilinen fibromiyalji, diğer hastalıklarla karışmaması için doğru şekilde ayırıcı tanısı yapılması gereken bir durumdur.
Prof. Dr. Tozan, fibromiyaljinin kesin biyokimyasal bir testle teşhis edilemediğini, ancak hastanın hikayesinin ve özgeçmişinin uzman hekimler için yeterli olduğunu söyledi.
Tanı için kan testleri ve görüntüleme tetkikleri gerektiğini vurguladı. Fibromiyalji tanısını doğrulamak için gelişmiş tanı araçlarının kullanılması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, hastalığın sık görülen belirtilerinin arasında yaygın ağrılar, tutukluk, baş ağrısı, sindirim bozuklukları, huzursuz bacak sendromu ve zihinsel bulanıklık gibi şikayetler bulunduğunu ifade etti.
Fibromiyaljinin, 20-40 yaş arası kadınlarda ve masa başı çalışanlarda daha fazla görüldüğünü belirten Prof. Dr. Tozan, titiz, mükemmeliyetçi kişilik özellikleri olanların da bu hastalığa daha yatkın olduğunu söyledi.
Tedavi sürecinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan Tozan, ilaç tedavisinin yanı sıra egzersiz, sağlıklı beslenme ve bazı psikolojik desteklerin de önemli olduğunu belirtti.
Algoloji alanında enjeksiyon ve radyofrekans gibi tedavi yöntemlerinin de önemli bir rol oynadığını ifade etti. Son olarak, fibromiyalji tedavisinde sabır ve zamanın önemli olduğunu, her tedavi planının kişiye özel hazırlanması gerektiğini söyledi.