İşte Bunun İçin Muğla!

Muğla nedir sıradan bir şehir neresi bu kadar önemli ki vazgeçemiyorsunuz? Bu soruyla bu güne kadar kaç kez karşılaştığımı sayamadım. O kadar çok soruldu ki bu soru hep uzun uzun anlatmak zorunda kaldım. Geçtiğimiz hafta sonu kader ortaklarım ile Muğla dışında bir yerde yemek yedik. Yemek damak tadımıza uygun bol yağlı idi. Hesabı ödemek için giden arkadaşımız masaya geldiğinde hesabı öğrenmek istedik ama onu hesap etmeye hiçbirimizin matematik bilgisi yetmedi. Biri Avukat, Biri Mali Hesap Uzmanı, Biri Ticaret adamı ve ben gazeteci hesabın içinden çıkamadık. En sonunda hesabı herkes aynı cümle ile anlattı. “O ne ya yaylada oğlak mı yedik?” işte bunun için Muğla’dan vazgeçemiyoruz.

***

Muğla büyükşehir olmamıştı Muğla Belediyesi Kanalizasyon için çalışmalara başlamış sokaklar kazılarak, borular döşenmeye başlamıştı. Bir sokakta boru döşenirken şahit olduğum sohbet geliyor aklıma. Bir amca işi yapan işçilerin başına geçmiş yüzünü ekşiterek “ölüüü şey olmaz” dedi. Çalışan işçiler anlamakta biraz zorlansalar da ne olmaz amca diye sordu. Amcanın cevabına ben bile anlam veremedim “bu boru küçük buradan gitmez atıklar”. Sanırsınız amca altyapı ve kanalizasyon konusunda dünya üzerinde başvurulacak tek uzman edalarında. Borunun çapı gözüne küçük görünmüş. O sokaktaki toplam su harcaması ve atık suyu, hesaplamış, üşenmemiş birde yoğunlaşacak nüfusu üzerine koymuş herkesi suya sokmuş çıkarmamış gelecek debiyi hesaplayarak eğimle birlikte “bu boru küçük” diyor.

***

Muhalif olmak sanırım yapımızda var. Hepimiz farklıyız. Birkaç hafta önce en yeni ilçelerimizden Seydikemer üretici pazarında karşılaştığım ilginç olaylar da bana neden Muğla’da yaşamak gerektiğini hatırlatıyordu. Elma almak için gelen bir müşteri beş Kg elma istiyor satıcı poşete doldurmaya başlıyor poşet ağzına kadar doluyor tartılıyor ve üç Kg geliyor. Pazarcı üç Kg geldiğini söyleyince alıcı ben beş Kg istemiştim diyor. Pazarcı ise torba üç Kg aldı al işte diyerek parasını alıp müşterisini gönderiyor. Pazarcının fazlasını satmak gibi bir düşüncesi yok. Torba aldığı kadar al git işine der gibi. Yine aynı pazarda darıları özenle torbalamış başka bir tezgahta fiyat etiketi yerine şunlar yazıyordu; “Yerli Doğal Hiç Kalmadan Patlar Pamuk Gibi Açar 5 TL”Muğla’da yaşamaya devam etmek için bir neden daha size Pazar günü Akyol Semt Pazarında Datça Çağlasının üzerinde bir etiket; “Anlatmaya gerek Yok Görüyorsunuz”tamam bu bir internet fenomeni her yerde olabilir diye düşünürken ileriden bir ses yükseldi; “Ayfoncular buraya en tazesi burada. Steve Jobs abim sizin için gönderdi.”Hepimizin tahmin ettiği gibi pazarcı elma satıyordu.

***

Biz Muğlalıların neden böyle olduklarının sebebi sanırım yediklerimizden içtiklerimizden ve tükettiklerimizden geliyor. Bu coğrafya Efeleri ile anılır. Efeler dağda yalnız gezer. Biz fazlasıyla keçi ve oğlak eti tüketiriz. Keçi sürü halinde dolaşmayı sevmez yalnız takılır, inatçıdır, çıkılmaz denilen her kayanın tepesine çıkar adeta doğaya meydan okur. Doğaya muhaliftir, kafasına esen gibi yaşar.Pakistan’da bir şeyh fetva veriyor, “bundan sonra kimse televizyon izlemeyecek” ardından binlerce kişi meydana topladıkları televizyonları üzerine benzin dökerek yakıyor. Benzer bir olay Muğla’da olsa mesela. Çıkıp birisi “yarından itibaren kimse çay içmeyecek” dese neler olur? Acaba Muğlalılar çaydanlıkları demlikleri alıp Sınırsızlık Meydanı’n da yakar mı? Sanmam Muğlalı yine muhalif damarları tutarak kahveler, pastaneler, çay ocakları tarihlerinin en büyük cirosunu yapmasını sağlar. Muğlalı olmak muhalif olmaktır bunu çözebilen siyasetçi Muğla’da başarıya ulaşır.