Ankara'da performans düşüklüğü gerekçesiyle işten çıkarılan Burcu K., açtığı işe iade davasını kazandı ve işverenin kararı uygulamaması üzerine 450 bin TL tazminat aldı. Mahkeme, işverenin performans değerlendirmesini objektif kriterlere dayandırmadığını ve Burcu K.'nin performans hedeflerinin yüzde 92,2 olduğunu belirtti. İşverenin, işçiye performansı artırıcı eğitimler vermemesi ve objektif kriterler belirlememesi nedeniyle davanın kabulüne karar verildi.
Ankara'da 5 yıldır satış yöneticisi olarak çalışan Burcu K., performans düşüklüğü gerekçesiyle tazminatsız işten çıkarıldı. İşe iade davasını kazanan Burcu K.'ye, işveren kararı uygulamayınca 8 aylık brüt ücret, yıllık izin, kıdem ve ihbar tazminatları dahil 450 bin TL tazminat ödedi.
Bir kurumsal firmada beş yıldır satış yöneticisi olarak görev yapan Burcu K., performans düşüklüğü gerekçesiyle tazminatsız işten çıkarıldı. Burcu K., işe iade talebiyle dava açtı.
Ankara 6. İş Mahkemesi, dava sonucunda işe iade kararı verdi. Mahkeme, işe iade kararının uygulanmaması durumunda işverenin Burcu K.'ye 8 aylık brüt maaşı, yıllık izin ücreti, kıdem ve ihbar tazminatları dahil toplam 450 bin TL ödemesine hükmetti.
Kararın gerekçesinde, işverenin Burcu K.'nin performansını değerlendirecek objektif bir sisteminin bulunmadığı, sadece davacı vekilinin sunduğu 'saha kanal hedef tablosu'nun mevcut olduğu ve bu tablonun davacıya daha önce bildirilmediği ifade edildi.
Ayrıca, davacının performans hedeflerinin ortalama yüzde 92,2 olduğu ve performansı artıracak eğitimler verildiğine dair bir belge bulunmadığı belirtildi. İşverenin performans değerlendirmesi, objektif kriterlere dayanmadığı için davanın kabulüne karar verildi.
Burcu K.'nin avukatı Senem Yılmazel, işverenlerin performans düşüklüğü nedeniyle işçiyi işten çıkarmadan önce objektif kriterler belirlemesi ve bu kriterleri işçiye bildirmesi gerektiğini vurguladı.
Yılmazel, “İşveren, performansı nasıl artırabilir ve işçiyi nasıl destekleyebilir, bunları düşünmelidir. Burada ise eğitim verilmemiş ve fesih son çare olarak uygulanmamış. Dolayısıyla, işveren objektif kriterler belirlemeli, bunları işçiye tebliğ etmeli ve gerekirse eğitimler vermelidir. Yine işe devamını sağlamalıdır” dedi.
Yılmazel, işe iade davalarında süre ve usullere uyulmasının önemine de dikkat çekti. Fesih tarihinden itibaren en geç 1 ay içinde arabulucuya başvurulması gerektiğini, ardından 2 hafta içinde dava açılması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, davayı kazanan işçilerin, işverenden 4 aylık brüt maaş veya işe iade yapılmazsa 8 aylık brüt maaş alacaklarını, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve fazla mesai ödemelerinin de yapılması gerektiğini ekledi.