Hazırlayan:
Hafız Hacı Ömer Efendi, aslen Mağribli (kuzey Afrika’da mısırdan sonraki ülkeler) olan babası, Ömer efendi dört yaşındayken Muğla’ya gelmişlerdir. Bir rivayete göre Halep’ten geldikleri de söylenmektedir. Annesi ve babasının gözleri görmediği gibi çokta fakir oldukları söylenmektedir. Ömer Efendi sekiz yaşında ilim tahsili için Aydın’a gitmiştir. 22 yıllık tahsil hayatından sonra bölgenin en meşhur hafız ve alimleri arasına girdiği bilinmektedir. Bu süreçte söylentilere göre Aydın valisinin de taktirini kazanmıştır.
Hafız Hacı Ömer Efendi’nin dört evladı olduğu bilinmektedir. Bunların isimleri, Nuri Efendi, Emin Efendi, Şefika Hanım ve Adile Hanımdır.
Rivayete göre, bir iş için Tavas’tan Aydına giden Menteşe Müsellimi Tavaslıoğlu Osman Ağa ile görüşerek onun da sevgi ve saygısını kazanmıştır. Muğla’ya üstadı ile beraber dönmüştür. Osman Ağa, Ömer Efendi’nin Muğla’da ilim öğretmesi için Şeyh Camisi sınırları içerisinde bir medrese yaptırmıştır. Kalabilmesi için de camiye yakın bir ev, yazlık olarak Karabağlar’da bir ev ve Ula’ya yakın Çaydere mevkisinde bir tarla satın alıp Ömer Efendi’ye tahsis eder.
Hacı Ömer Efendi, iki yıl kadar da İstanbul’da kalarak Çamkıran Efendi ünvanıyla Ayasofya Camisinde vaaz vermiştir. İki yıl kadar da Konya’da kaldıktan sonra Muğla’ya dönerek medresedeki ders faaliyetlerine devam etmiştir.
Daha sonrasında Tavaslıoğlu Osman Ağaoğlu, Celal ile Hacı Ömer Efendiyi Hacca göndermiştir. Hac dönüşüne kadar talebeler, Mehmet Rahimi Efendi’nin derslerine devam etmişlerdir.
Rivayete göre Ömer Efendi, hac dönüşünde bir Salı günü vefat edeceğini söyler ve dediği gibi Salı günü vefat eder.
Hafız Hacı Ömer Efendi, Şeyh Camisi önündeki kabristanda yatmaktadır.
Diğer kardeşi Şeyh Camisi imamı Hafız Hacı Ali Efendi de Caminin üst kısmında önemli talebelerinden olan müftü Bekir efendinin yanına gömülüdür.
Hafız Hacı Ömer Efendi’nin 22 yıl kaldığı Aydın’da büyük alimlerden olan Sucudi İbrihim Efendi’den ders aldığı tahmin edilmektedir.
Ayrıca Hafız Hacı Ömer Efendi’nin evlatlarından Nuri Efendi babasının vasiyeti üzerine kuşlarla ömrünü geçirerek hiç evlenmemiştir. Bütün vakitlerini kuşlara harcamış ve vefatından sonra bile mezarı kuşların ziyaret ettikleri bir yer olmuştur. Nuri Efendi’nin ava ve spora meraklı olduğu rivayet edilmektedir.
