VATANDAŞ SİYASETTEN UMUTSUZ
Başkan Tümenci, vatandaşların siyasete ve siyasetçilere olan güvenlerinin azaldığını belirterek şunları söyledi:
"Hem yerel hem genel siyasete karşı halkta bir bıkkınlık var. İnsanlar artık işlerin çözülmeyeceğine inanıyor. Öyle bir algı oluşmuş ki, sanki Ankara’da bir dayınız yoksa hiçbir işinizi halledemezsiniz. Bu bıkkınlık, siyasetçilere duyulan güvensizlikle birleşince toplumda derin bir umutsuzluk yaratıyor."
MUĞLA'DA EN ÇOK EKONOMİK SORUNLAR GÜNDEMDE
Ekonomik koşulların giderek kötüleştiğini ifade eden Tümenci, Muğla özelinde halkın yaşadığı sıkıntıları şöyle özetledi:
"Esnafımızdan tutun, çiftçimize, kadınlarımıza ve gençlerimize kadar herkes ekonomik baskı altında. Pazarda yarım brokoli ya da çeyrek karnabahar satıldığını görmek bile durumun vahametini anlatmaya yeter. Kadınlarımız ev ekonomisini döndürmekte zorlanıyor, gençlerimiz ise geleceğe dair umutlarını kaybediyor. Esnafımız vergisini ve sigorta borcunu ödeyemiyor, bu nedenle banka hesaplarına bloke konuluyor. Bu tür uygulamalar, ekonomik sıkıntıları daha da artırıyor."
"HALKIMIZLA İÇ İÇEYİZ"
Saadet Partisi olarak halktan kopuk bir siyaset yapmadıklarını vurgulayan Tümenci, şu ifadeleri kullandı:
"Biz Saadet Partisi olarak halkın içindeyiz. Esnaf oluyoruz, çiftçi oluyoruz, işçi oluyoruz. Dolayısıyla halkın derdini birebir yaşıyor ve gözlemliyoruz. İnsanların siyasete olan umutsuzluğunu kırmak ve onlara yeni bir umut aşılamak için çalışıyoruz. Gittiğimiz yerlerde halkın bize sıcak ve samimi yaklaşımı bunun bir göstergesi. Bizim için önemli olan, insanların gönlüne dokunabilmek ve onların dertlerine çözüm bulabilmektir."
"ÜLKEDE UMUTSUZLUK HAKİM, AMA BİZ UMUTLUYUZ"
Son olarak Başkan Tümenci, siyasetin halkın dertlerine çözüm bulması gerektiğini hatırlatarak, şu çarpıcı ifadelerle sözlerini tamamladı:
"Halkımız haklı olarak siyasetçilere olan güvenini yitirmiş durumda. Ama biz Saadet Partisi olarak, halkın derdini kendi derdimiz bilerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Adil ve refah içinde bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz."
