HERKES İŞİYLE UĞRAŞSA İYİ OLACAK

Bu başlığı neden mi attım söyleyeyim.

Normal yaşam koşullarında herkesin kendi sektörünü kalkındırmak için yaptığı türlü manevraları anlıyorum da, pandemi döneminde insan sağlığını hiçe sayar nitelikteki açıklamalara bir türlü anlam veremiyorum.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı, Bilim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı, ilin Valiliği varken, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası ve bünyesindeki Eğitim Meslek Komitesi başkanlarının yaptıkları sözde ortak açıklama dikkatimden kaçmadı.

Bu tür açıklamaların tavsiye niteliği taşıyabilmesi açısından yapılmasına karşı değiliz, buna kabul ancak, dönem dediğim gibi sıradan bir dönem değil, her gün yüzlerce insanımızın yaşamını kaybettiği pandemi dönemi. Sanırım bu gözden kaçıyor yoksa bu kadar saçma bir açıklama yapılamazdı.   

Kaldı ki, Milli Eğitim Bakanlığı ülkemiz eğitiminin tüm stratejilerini belirleyen merci olmasına rağmen, Milli Eğitim Bakanı bile içinde bulunduğumuz küresel salgınla ilgili herhangi bir yorumda bulunmayıp, dünyadaki ve ülkemizdeki salgınla ilgili gelişmeleri Bilim Kurulu’nun tavsiye ve kararlarına bırakmış durumdayken… 

Eğitim alanında faaliyet gösteren sendikalar bile bu konudaki hassasiyetlerini defaten dile getirirken, ticaret erbaplarının meslek kuruluşu, parayı yine odağına koymuş belli ki.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Senatosu’nun eğitime yönelik kararını vermek üzere toplandığı sırada, MUTSO Başkanı yine aynı bir çıkış yapmış ve tıbbi bilimlerle ilgili bölümlerin dışındaki bölümlerin online olarak eğitime devam etmesi kararı karşısında, “yaz okulu açılmalıdır” çıkışında bulunmuştu.

Buradaki amaç yine dostlar alışverişte görsün görüntüsünün yanında, yine sağlıktan öte para anlayışıydı.

Yani kolay olanı tercih edip, nereye gittiği belli olamayan, pimi çekilmiş bomba türünden yapılan açıklamalar adeta.

Birileri “dur” demezse devam edeceğe de benzer bir durumla karşı karşıyayız.

Oysaki bu düşünceler ortaya atılırken, risk durumları karşısındaki çözüm önerilerinin de sunulması gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor.

Söyledim oldu şeklindeki bir anlayışı kabul etmek mümkün değil.

Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran’ın bugün gazetelerde yayınlanan bir açıklaması var.

Savran yaptığı açıklamada, salgın koşullarında sınavların tamamının iptal edilmesi gerektiğini savunarak, “Öğrencilerin başarıları notla değerlendirilmemeli” dedi.

Bilim insanlarının önerilerinin dikkate alınması gerektiğini savunan ve bu konuda haklı olan Birdal Savran, “Önceliğimiz salgın koşullarında sınav yapmak değil, öğrencilerin salgınla baş etmesine katkı sunmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek ve geleceğe dair umutlarının sönmesini engellemek olmalıdır.”

Gayet aklı selim bir açıklama. Duyarlılık içeriyor.

MUTSO Yönetim Kurulu Başkanının, Eğitim Meslek Komitesi Başkanı Hüseyin Özgül’ün açıklamasına ortak olarak yapıyor göründüğü bir açıklama servis edildi basına.

Basına servis edilen bülten, “Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi, toplantı düzenleyerek, pandeminin yükselişinin tersine dönmesinden itibaren yüz yüze eğitimin açılması ve sektörün sorunlarını görüştü” ifadeleriyle başlıyor.  

Bir kere pandeminin yükselişinin tersine dönmesinden itibaren kısıtlamaların esnekliğe uğraması kadar normal ne olabilir ki?

Yani laf mı şimdi bu yapılan?

“Pandemi bitince eğitim yüz yüze olmalıdır” dercesine adeta.

“Pandemi bitince maskeleri de çıkarın” çağrısı da gelirse hiç şaşırmam.

Açıklamada, bu salgın sürecinde, öğrencilerin üzerinde ciddi hasarların oluştuğu, gerekli hijyen ve sosyal mesafe tedbirlerinin alınarak eğitim-öğretim kurumlarının tekrar açılması ve faaliyetlerine devam ettirilmesinin sağlanması her şeyden önce çocukların ve gençlerin fiziksel, bilişsel ve ruhsal sağlığı üzerinde olumlu etkilere yol açacağı belirtilmiş.

Sözü edilen ve sosyal mesafeye uyması beklenen çocuklar ve gençler.

Yani bu hassasiyeti Cumhurbaşkanlığı, Bilim Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığı düşünememiş, bir tek bizim MUTSO’nun Eğitim Meslek Komitesi ile Oda Başkanı düşünmüş, şaka gibi…

Vallahi kutlamak gerek.

Konuyu, Muğla Milli Eğitim İl Müdürü Sayın Pervin Töre ile konuşup, paylaştım. Kendisine, bu gerekliliği tartışılır açıklamayla ilgili görüşlerini haliyle bir gazeteci olarak sordum.

Sayın Töre de, tüm samimiyeti ve şeffaflığıyla sorumu şöyle cevapladı:

“Bu gibi açıklamaları yapmakla yetkili tek yetkili Bilim Kuruludur. Kurul, salgınla ilgili gelişmeleri takip ediyor ve bizlere yol gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığımız, müdürlerimiz, öğretmenlerimiz ve personelimiz zaten görev başında. Bizim her türlü donanımımız ve okullarımız eğitime hazır vaziyette. Herkes zaten görevde. Bizler görevdeyiz ancak dünyayı saran bir Covid-19 gerçeği var. Böyle küresel bir salgınla ilgili açıklama yapmaya yetkili Bilim Kurulu varken ve Sayın Milli Eğitim Bakanımız bile, Bilim Kurulu’nun kararları doğrultusunda yorum yapmazken, bir meslek kuruluşu tarafından eğitim alanında yapılan açıklamaları doğru bulmuyorum.”

Tereciye tere satmak cinsinden yapılan bu açıklamaların biraz daha düşünülerek kamuoyuyla paylaşılmasında ya da hiç paylaşılmamasında yarar var.

Para insan sağlığından önemli değildir.

Bunun içindir ki, herkes kendi işiyle uğraşsa iyi olacak.