HEP BÖYLE BAKTIM!

Yazacaklarım belki bazı bürokratları, bazı siyasetçileri, bazı STK yöneticilerini üzebilir. Ancak maalesef durum bu. Benim yerel basına bakışım bu.

***      ***      ***

1995 Devlet Memurluğu (Öğretmenlik)’den emekli olduktan hemen sonrasında Matbaa ve Gazetecilik hayatına başlamam ve 24 yıl süren yolculuğun sonu, genç bir kardeşime gazetenin İmtiyaz sahipliğini devretmemle birlikte göründü.

Neredeyse çeyrek asır geçti.

İlk SES Gazetesi ile başladığım yolculuk (haftalık yayınlanan) daha sonra günlük Muğla Gazetesi ile devam etti ve bugünlere geldik.

Yerel basına daima;

-Demokrasi için olmazsa olmazdır.

Yerel yönetimler demokrasinin ilk basamağıdır. Halk kendini yönetenlerin hatalarını, başarılarını, başarısızlıklarını yerel basından doğrudan doğruya öğrenme hakkına sahiptir. Bu hakkı yerine getirecek olan yerel basındır.

Yerel yönetimler nasıl demokrasinin ilk basamağı ve çekirdeği ise yerel basında demokrasinin sağlıklı işlemesi göreviyle yükümlüdür.

-Yerel basın bölgenin ya da bölgede yaşayanların her türlü sorununu ve bu sorunların karşısında üretilebilecek çözüm önerilerini gündeme getiren, tartışan, yerel yönetimle merkezi yönetim arasında köprü işlevi gören halkın gözü kulağı olduğu kadar yerel yönetimin dili de olma özelliği vardır.

Bu anlamda Muğla’da mağdurun sesi olma özelliğini hep korumuştur.

Nerede bir kadın açıkta kalmış, sokakta yaşamışsa sesini duyurmak,

Okulların herhangi birinde yaşanan öğrenci-veli mağduriyeti yaşanmışsa herhangi bir kurumda yaşanan çalışan mağduriyeti (mobing ve benzeri) karşısında sessiz kalınmadı.

-Herhangi bir ilde yaşanan ve kamunun zarara uğraması durumunda o ilde yerel gazete olup olmadığını sorgulamayı görev bilerek

-Yerel basını Türkçenin bekçisi olarak

-Yerel basının ulusal basının dipnotu olduğu

-Yerel basın çalışanları için önemli bir okul olduğu bilincinde olarak hareket ettim.

-Yerel basın siyaset ilişkisinin çoğunlukla sancılı geçtiği bir ilde faaliyet göstermenin zorluğununda elbetteki etkilerini yaşadık.

***      ***      ***

Yayın hayatı süresince, birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşlarım; Hasan Önkaş, Ahmet Bayrak (Hakkın rahmetine kavuştular. Allah’tan rahmet diliyorum kardeşlerime). Bugün birçok gazetede çalışan yada emekli olmuş basın mensupları ile çalışmaktan mutlu olmuşumdur. Halen gazetenin çalışanları aynı gazetede çalışmalarına devam edeceklerdir. Kendilerine başarılar diliyorum.

Gazetenin imtiyaz sahipliğini devralan genç kardeşimin aynı duygu ve düşünce ile mesleğe yaklaşacağı inancımda tamdır. Her iki taraf içinde;

Yeni bir hayat, yeni bir süreç.