7 Haziran seçimleri sonuca ulaşmadı. Nedeni çok açık. AK Parti tek başına iktidarını koruyamadı.

Oluşan yeni parlamento AK Parti'ye karşı bir koalisyon çıkaramadı.

Çünkü her ne kadar 292 milletvekiline sahip üç parti bir araya gelemese de, kritik bir anda ortaya konulacak 276 imza AK Parti'nin sonu olabilir.

***

AK Parti-CHP koalisyonu ile bunun giderileceğine ya da erteleneceğine inananlar vardı, ancak bu da garanti olamazdı.

Şimdi 1 Kasım'da yine sandık başındayız. İktidar tek hedefe kilitlenmiş durumda. Tek başına iktidar. Bu olmazsa olmazı AK Parti'nin.

AK Parti'nin tek başına iktidarı yeniden kapması için iki olasılık var. Birincisi oylarını ciddi biçimde artırmak ve HDP barajı geçse bile 276 sayısına ulaşmak. İkincisi HDP'nin baraj altında kalması.

***

AK Parti'nin aklı ve mantığı elbette ikinci olasılık üzerinde yoğunlaşıyor. Oyları ciddi biçimde artırmak ve her şeye rağmen tek başına iktidar sayısını yakalamak olanaksız değil, buna karşın zor ve zahmetli.

Oysa HDP'nin baraj altında kalması kolay yol. HDP baraj altında kalırsa, oyları düşse bile AK Parti'yi tek başına iktidar yapıyor.

Hatta öyle ki, AK Parti ile CHP eşit oy alsalar, buna karşı HDP barajı geçemezse, AK Parti tek başına iktidar oluyor.

***

MUĞLA’DA HELİKOPTER KAZASINDA ÖLENLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU MUĞLA’DA HELİKOPTER KAZASINDA ÖLENLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU

Bu tabloda seçime en rahat giden parti AK Parti gibi görünse de kıyı şeridinde sıkıntılar sürüyor. 2002 yılından bu yana girdiği her seçimden galip ayrılan AK Parti kıyı şeridinin direncini kırmayı başaramadı.

Bir anda terörün nasıl başladığını, AK Parti'nin çözüm sürecini askıya almasını, top yekun HDP'ye yönelik bir saldırının başlatılmasını yazmak istemiyorum zira bunun için menfi ve müspet birçok yazar köşeleri işgal etti.

***

Artan terör olaylarını protesto etmek amacıyla düzenlenen çok büyük miting bile biliyorsunuz AK Parti'nin seçim startı niteliğinde olmuştu.

Yani bu şu demek ki; AK Parti bu seçimlere kadar sadece tekrar iktidar sayısına ulaşmak için her yolu deneyecektir.

İşte son örnek; Besmeleli seçim marşının “dini değer ve kavramların siyasete alet edilemeyeceği” kuralı gereği yasaklanmasını bile “CHP besmeleyi yasaklattı” propagandasına çevirdiler.

Bu koşullar altında 1 Kasım'dan sonra parlamento aritmetiği değişir mi?

AK Parti tekrar 276'yı geçer mi?

Böyle olursa AK Parti açısından sorun yok. Yola devam ederler. Ancak şurası da bir gerçek ki, bunca yaşanandan sonra küçük bir farkla çoğunluğu yakalamış olmak AK Parti iktidarının güçlü biçimde yürümesine engel olacaktır. En küçük bir sarsıntıda sorun çıkması büyük olasılıktır, burası ayrı konu.

***

Sorun, AKP'nin 276'yı yakalayamamasıdır. O zaman ne olacaktır? Herkesin beklediği gibi AK Parti-CHP koalisyonu kurulacak mıdır? Onu sayısal sonuçlar belirleyecektir. Benim tahminim şu; AK Parti 7 haziranda aldığı 258'in üzerine çıkarsa kimse bir koalisyon beklemesin. AK Parti Kurucu Genel Başkanı buna asla izin vermez ve AK Parti'yi azınlık hükümetine zorlar.

AK Parti seçim hükümetini tek başına kurdu. Göstermelik olarak alınan iki HDP milletvekili hiçbir işe imza bile atamadan dışlandı.

Yani AK Parti karşısındaki blokun ciddi bir gücü olmadığını gördü ve yeni stratejisini buna göre kurguladı.

***

O halde Cumhurbaşkanı Erdoğan “gidebildiği kadar gitsin” mantığı ile önceliği AK Parti azınlık hükümetine verecektir.

Kimse bu süreçte CHP'ye veya başka bir partiye hükümeti kurma görevi verileceği hayaline kapılmasın. İddia ediyorum. Böyle bir şey asla olmayacak. Tabii bu görüşüm AKP'nin 258'i aşması halinde geçerlidir.

Kısacası, AKP'nin yeniden tek başına iktidar olmaması halinde ilkbaharda bir seçime hazırlanmak kimseye sürpriz olmasın. “Üst üste üç seçim olur mu?” demeyin. Bal gibi olur. Başka ülkelerde oldu. Bizde de olabilir. AK Parti'nin tek başına iktidar olmaması halinde ülkeyi yeni bir seçime zorlaması CHP ve MHP'yi de zora sokacaktır ki, i bunun da hesapları yapılıyor.

Oysa, CHP oylarında ciddi bir artış olmaz, HDP barajı geçer ve AKP 7 haziranda aldığı sonuca yakın bir oy alırsa, bir koalisyon olmayacağı için CHP çok karışacaktır. Seçimden sonra yapılacak Kurultay'da genel başkan ve ekibinden hesap sorulabileceği gibi kendisinin ve ekibinin değiştirilmesi bile gündeme gelebilir. Aynı şekilde MHP'de de büyük tartışma yaşanacaktır. Her ne kadar MHP kongresini yapmış olsa da oyların fazla artmaması halinde genel başkanın çevresi kuşatılacaktır. Her iki partide yaşanacak huzursuzluğun AK Parti'ye yarayacağı ortadadır. AKP bahardaki bir seçime bu nedenle daha rahat gidecektir.

Editör: Gazete Muğla