“Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Cerrahi Servisi’nde görev yapan Dr. Necdet Munis, serviste yaşanılan huzursuzluk ve çalışma ortamının bozulması nedeniyle görevinden istifa etti.” 8 ocak günü yayınlanan sayımızda sür manşetten verilen haber işte bu spotla başlıyordu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde son dönemde eğitim ve araştırma var mı bilmiyorum ama uygulama kesinlikle var. Nasıl bir uygulama var MOBBİNG var.
***
Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Aslında yaşananları en güzel anlatan ara sözü bu olsa gerek. 24 Kasım 2014 tarihinde gazetelerde çıkan haberi şöyle bir hatırlayalım. “Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Opr. Dr. Salih Akkuş’un geçtiğimiz hafta içinde tıbbı sekterlerle yaptığı toplantıdaki açıklamaları hastanedeki mobbing uygulamasını gözler önüne serdi. 110 sözleşmeli personelin katıldığı toplantıda Salih Akkuş’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında; “Sizden daha iyi partinin yolunu biliyoruz. Tanıdıklarınızı da tanıyor, konuşuyorum. Kimse buraya zevk etmeye gelmiyor. Doktorları da siz ayartıyorsunuz. Sizlerin makam, mevki seçme hakkınız yok” diyerek suçlayıcı ifadeler kullandığı dikkat çekti. Yapılan baskılardan dolayı çalışamaz duruma geldiklerini iddia eden hastane personeli kendilerine sürekli mobbing uygulandığını belirterek “İşten atılmakla tehdit ediliyoruz. İki arada bir derede kaldık” dediler.”
***
Haberin devamında doktorlarında durumundan bahseden Akkuş, “Hastane yönetimi olarak doktorların işlerini yapmalarını istemediklerini vurgulayan Akkuş, ‘Doktor kendi rahatını düşündüğü için bu şekilde davranıyor. Bu hastanenin sevk ve idaresi doktorlarla olmaz. Bu hastanenin yönetimi doktorlarla olmaz. Bu hastanenin bir yönetimi var. Sizin sevk ve idareniz bu yönetimin elinde. Doktorlar sizi niye vermek istemiyor. Bütün özel işlerini size yaptırıyorlar. Ahbap çavuş ilişkisinde her şey. Doktor doktorluğunu bilecek, herkes kendi işini yapacak. Doktorlar sütten çıkmış ak kaşık değiller. Sekreter verilmeyince göreyim bakayım hangi doktor polikliniği kapatacak. Yapsın göreyim, 17 hastaya sekreter olmayacak’ diyor.
İşten çıkarılma korkusuyla isminin açıklanmasını istemeyen hastane çalışanları, hastane yönetimi tarafından tüm çalışanlara yönelik son iki aydır baskının artığını ifade ederek, ‘Hastanede yaklaşık 300 sözleşmeli personel var. Yapılan baskılardan dolayı çalışamaz duruma geldik. Sürekli mobbing uygulanıyor, işten atılmakla tehdit ediliyoruz. İki arada bir nerede kaldık. Son yapılan toplantıda bu açık açık ifade edildi. Bizim doktor seçme gibi bir lüksümüz yok, nereye yönlendirilsek orada işimizi yapmaya çalışıyoruz. Hastane yönetimi doktorlara başka partiye başka konuşuyor. İkiyüzlü davranmalarının sonuçlarını burada ezilen çalışanlar çekiyor. Hastanede akşam kadar canımız çıkıyor. Zevk etme, vakit doldurma ve doktorları ayartma gibi çok ağır ifadeler kullanılıyor. Bunlar bizi son derece üzüyor. Bu yapılan haksız tutumlardan artık bıktık’ diye konuştular.”
***
Bu olaylar devam ederken 15 Aralık 2015’de SES Muğla Şube Başkanı Fatma Yarış, yazılı olarak yayınladığı basın açıklamasında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başta Başhekim Yardımcısı Dr. Salih Akkuş başta olmak üzere tüm hastane yöneticilerinin mobbing uygulamasına devam ettiğini iddia ederek, hastanedeki çalışma yaşamının tam anlamıyla yöneticiler tarafından kaosa sokulmuş durumda olduğunu, barışı ve huzur kalmadığını vurguladı.
Hastanede uygulanan mobbing yüzünden çalışanların psikolojilerinin bozulduğuna dikkate çeken Başkan Yarış, açıklamasında tüm hastane çalışanlarının, hastane yönetiminin ben bilirim tutumundan, zor fiziki koşullardan, görüşlerinin alınmamasından, keyfi uygulamalardan, iş güvenliğine yönelik tedbirlerin alınmamasından rahatsız olduğunu kaydederek,ameliyata alınan hastaların asansörün bozuk olması nedeniyle yürütülerek nakil edildiğini belirtti. Başkan Yarış,“Bozuk düzende sağlam çark olmaz! Böylesi bir ortamda çalışanlardan mucize beklenemez. Hastaları bir hemşire, bir personel ile sık sık bozulan, arada bir yere çakılan, kapısı açılmayan günlerce çalışmayan asansörle taşımamız isteniyor. Çok yakın bir tarihte ameliyata alınan hastalar asansör bozuk olduğu için yürütülerek nakledilmişlerdir. Yöneticiler sözde hasta mağduriyeti istemiyor; ama özellikli birimlerde nöbet tutan hemşire sayısını teke düşürerek hasta mağduriyetine neden oluyor. Örneğin; Çocuk cerrahi servisinde çift tutulan hemşire nöbetlerini tek kişiye düşürmek istemektedirler. Sağlık hizmeti sunarken önlem almak için bebeklerimiz ve çocuklarımızın ölmesi mi gerekiyor?Özellikli servislerde çalışanlar ihtiyaç gerekçesiyle başka birimlerde görevlendirilerek yıldırılmaya çalışılıyor” dedi.
***
Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde görevli, aralarında uzman Dr. Necdet Munis’in de bulunduğu 3 doktor, kendilerine Klinik İdare ve Eğitim Başkanı Prof. Dr. Savaş Demirbilek tarafından mobbing uygulandığı iddiasıyla 17 Ekim 2014 tarihinde Muğla İl İnsan Hakları Kurulu’na şikayette bulunmuştu. Şikayetler üzerine soruşturma başlatan Kurul, Prof. Dr. Demirbilek’in 3 doktora mobbing uyguladığı yönünde karar aldı. Kurulun 30 Ocak 2015 tarihli kararında, “Kurulumuzun toplantısında Prof. Dr. Savaş Demirbilek’in tarafınıza yönelik tutumunun mobbing olduğu, mesleki onurunu zedeleyici bir durum ile karşı karşıya kalarak mağduriyet yaşandığı yönünde karar alınmıştır” denildi.
***
Bu baskılara dayanamayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Cerrahi servisinde görevli Uzm. Dr. Necdet Munis istifa etti. Hastanede yaşanan MOBBİNG ne kadar devam edecek ve aklı selim yöneticiler ne zaman buna müdahale edecek merak ediyorum. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan ve Rektör Prof. Dr. Mansur Harmandar’ın neler yapacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.