Tarih 10 Aralık 2016 ve o günkü köşe yazımda SİT bölgelerinin durumunu ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi vermiştim. O gün kü yazı şu satırlarla başlıyordu; “Muğla bölgesinde sayı olarak azımsanmayacak kadar çok alanı ve bir o kadar da insanı ilgilendiren SİT’de yeni düzenleme yolda. Muğla bölgesinde çok sayıda 1’inci derece SİT bölgesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2’inci ya da 3’üncü derece SİT kapsamına alınıyor. Bakanlığın bu kararı SİT bölgelerinde yaşayan vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Bazı sivil toplum örgütleri ise SİT alanlarının imara açılması bölgelerin beton yığınına dönüşmesi anlamına geldiğini savunuyor.”
***
O dönemde Bodrum Kent Konseyi olağan üstü gündemle toplamıyor ve sit kararına tepki gösteriyordu. “Toplantıda Doğal Sit Alanları Uygulama Planı tartışıldı. Toplantıda yapılan oylama sonucunda plana karşı red oyu verildi. Konsey bileşenlerinin birlikte mücadele etme kararı alındı. Genelde tepkiler Bodrum’dan yükselince insanlarda bu sit alanları sadece Bodrum’da algısı yaratıyor ki öyle değil. Menteşe ilçesi sınırları içinde de birçok alanın sit derecelendirilmesi değişiyor.” Uyarısında bulunmuştum. İl genelinde 31 olan 1. Derece sit bölgesinin sayısının Bire düşeceğini söylemiştim vakit erken olunca kimsenin dikkatini çekmemiş olacak ki tepkiler yeni yükselmeye başladı.
***
12 Ekim 2017 tarihinde Muğla’nın tam merkezinde bir toplantı yapıldı. Aydın-Muğla İlleri Bütünleşik Kıyı Alanları Planı Çalışmaları Muğla bilgilendirme toplantısı Demircioğlu otelde yapılmıştı. O toplantıda Muğla Vali Yardımcısı Mehmet Fikret Çavuş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Yavuz Erdal Kayapınar, Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdür Vekili Veysel Şemsi Güner, belediye temsilcileri ve çok sayıda sivil toplum kuruluş temsilcileri vardı. Toplantının amacı kıyılarda bulunan sit alanlarının kontrollü olarak imara açılmasıydı. Toplantıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Yavuz Erdal Kayapınar yaptığı konuşmada, “Buradaki kıyılarımızın doğal kaynak potansiyeli bakımından çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla kıyılarımızın bir takım cazibeleri var. Bu anlamda geçmişten beri kıyılarımız her zaman insanların yerleştiği medeniyetlerin geliştiği çekim alanları olmuştur. Bu alanların kontrollü bir şekilde kullanılması ve korunmasına ihtiyaç vardır. Kıyı alanlarımız her zaman konut, tarım, sanayi, su ürünleri üretimi, liman, iskele, tershane bu fonksiyonlar açısından sürekli yapılaşma baskısı altında kalmıştır. Dolayısıyla kıyı alanları her zaman bozulma, tüketilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bunun önünü alabilmek, bozulmayı en aza indirmek için bir planlamaya ihtiyaç olduğu görülmektedir. Bu nedenle yerinde katılım ve önerilerin alınmasıyla yapılması gerekmektedir. Bütünleşmiş kıyı alanları planlamaları, koruma ve kullanma arasındaki dengenin bir takım hedefler ortaya koyacaktır.”
***
Yapılacak değişiklikle kıyıya bir o kadar yakın bir o kadar da uzak olan bu köylerin makus talihleri değişecek ve yeniden üretmeye başlayacaklar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve onaylanmak için kurumların bilgisine sunulan Doğal Sit Alanları Uygulama Öneri Planı bir kesimi memnun ederken bir kesimin de tepkisine neden oldu. Bakanlığın hazırladığı öneri planında Bodrum Yarımadasında ve Gökova Körfezinde birinci derece Doğal Sit Alanı’ndan 2. ve 3. Derece doğal sit alanlarına dönüştürülmek hedefleniyor. Bir zamanlar usta oyuncu Levent Kırca’nın “olacak o kadar”da hepimizi güldüren İSKİ skeçi geldi. Usta komedyen şimdilerde bu sit olayı üzerine bir skeç yapsa kelime tamlamaları ardıştırmaları nasıl olurdu acaba. Şimdilerde Gökova körfezi betonlaşacak doğa yok olacak diyenleri tebessümle izliyorum. Yıllar önce Marmaris, Bodrum betonlaşırken nerelerdeydiniz.