Bugün Gaziler günüydü. Bu konu ile ilgili onların değerleri hakkında sayfalarca yazı yazmak, söz söylemek isterim. Fakat hak ettikleri değeri görmedikleri gibi,yazılanlar da anlaşılmayacaktır maalesef. Türkiye’de ne üzücüdür bu gerçekler tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Vatanı ve milleti için gözünü kırpmadan canını koymuş insanların hakettiği değer bu değildir. Ve ne acı ki herkesin aklına saygı duymak sadece şu günlerde geliyor. Sözüm meclisten dışarı kesinlikle genelleme yapmıyorum.
Güneydoğu'da terörle mücadele sırasında 2 kez gazi olan Yazar Koray Gürbüz yine terörle mücadele sırasında kendisi gibi "Gazi" olan 47 askerin hikâyelerini topladığı bir kitabı var. Daha doğrusu varmış… En kısa zamanda alıp okuyacağım bir kitap. Gazilerle ilgili makale ve köşe yazılarına bakarken bu kitap dikkatimi çekti. Gazilerle olan konuşmaları okuduğumda gerçekten okadar üzüldüm ve okadar utandım ki.
Kitaptan birkaç örnek vereyim anlatmak istediğimi tam anlamıyla aktara bilmek adına.
Gazi Cengiz Özerden diyor ki ; “Belediye otobüsüne bir kere bindim, otobüs şoförü ‘geç geç bedavacı' dedi, bir daha belediye otobüsüne binmedim.”
Mehmet Çamkerten… “Vuruldum, sırtüstü yerdeyim, o anda sol yanıma el bombası düştü, kalkmak istedim, kalkamadım, şehadet getirdim, el bombası patlamadı… Şimdi televizyonda seyrediyoruz, bir belediye otobüs şoförü iki kolu bir bacağı olmayan gaziye ‘şerefsiz' diye bağırabiliyor, 16 arkadaşım boşuna şehit olmuş, boşuna gazi olmuşuz.”
Bir Selim Acar… “Bir anda kolumu kaldıramadım, vurulduğumu anladım, kurşun göğüs kafesimin altına girmişti, zor nefes alıyordum, ölümü beklemem gerekiyor galiba diye düşündüm, birinin ‘Selim öldü' dediğini duydum, ‘ben ölmedim' diyemedim, sesim çıkmıyordu, meğer vücuduma üç kurşun girmiş, uzuv kaybım var, iç organlarım parçalanmış, askerden sonra dört yıl serseri mayın gibi kendimi aradım, neredeyim, neler oluyor diye günlerimi geçirdim, tek tek şehit arkadaşlarımın mezarlarına gittim, oraya mı aitim, buraya mı aitim, algılayamıyorum, bazen kendimi tuvalet kağıdı gibi hissediyorum, kendi vatanımızı savunduk ama, sanki paçavrayız.”
İşte size bahsetmek istediğim tam olarak bu. Gaziler gerçekten bu muameleyi mi hakediyor ? Kendilerini paçavra gibi hisetmelerinde payı olan her bir kişiye yazıklar olsun! Günümüz Türkiyesi’nde ne şehide saygı var ne gaziye. Ne gazeteciye saygı var ne öğretmene… Kısacası insanın insana saygısı yok bu devirde. Kendi hayatına bakıp,kendi hayatından sorumlu olduğunu bir türlü anlayamıyor bir kesim. Bazen böyle bas bas bağırmak istiyor insan biraz saygı diye fakat kime neyi anlatacaksın, neyi haykıracaksın..