Antalya’da geçtiğimiz hafta yapılan G20 zirvesi müthiş bir organizasyonla adeta düşman çatlattı. Avrupa ülkeleri terör saldırılarıyla uğraşırken dünya liderleri Antalya’da ağırlandı. Dünya liderlerinin buluştuğu Antalya 2016 turizm sezonu öncesi müthiş bir reklam yapma fırsatı buldu.  Antalya G20 zirvesinin faydasını 2016 turizm sezonunda mutlaka görecektir. Türkiye’nin iki önemli turizm merkezi var. Birisi Antalya diğeri Muğla…

Evet Muğla olarak Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birisiyiz. Muğla’nın turizmde tek rakibi Antalya. Muğla’nın Antalya olabilmesi için daha 40 fırın ekmek yemesi lazım. Antalya’da G20 zirvesi sorunsuz ve çok rahat bir biçimde gerçekleşti. Peki G20 zirvesi Muğla’da yapılabilirmiy di? Diye insan sormadan edemiyor. Muğla’nın neresinde G20 zirvesi yapılabilir diye şöyle bir düşündüm. İnanın bu çapta ki bir organizasyonu kaldırabilecek ne alt yapımız var ne de otellerimiz var…

Hani turizm kentiyiz yılda 3 milyonun üzerinde turist ağırlıyoruz diye övünüyoruz ya. Ben hiç övünmeyelim. Muğla olarak dünya lidelerini ağırlayacak düzeyde otellerimiz dahi yok. Dünya liderlerini Bodrum’da mı? Marmaris’te mi? Yoksa Fethiye’de mi ağırlayacağız? Hangi ilçemizde bu tür organizasyonu gerçekleştirecek otelimiz ve otellerimiz bulunuyor? Antalya’da düzenlenen G20 zirvesinden sonra Muğla’nın böyle bir organizasyona ev sahipliği yapabilme ihtimalinin imkansız olduğunu bir kez daha gördüm…

MUĞLASPOR’A YENİ SPORTİF DİREKTÖR MUĞLASPOR’A YENİ SPORTİF DİREKTÖR

Antalya bir turizm şehri olmuş. Alt yapıbıyla üst yapısıyla tüm sorunlarını çözmüş. Dünyanın ünlü kulüpleri futbol sezonu öncesi kamplarını burada yapıyor. Antalya aynı dönemde 12 futbol kulübünü ağırlayabiliyor. En son olarak ta dünya liderlerini ağırladı. Muğla olarak biz ne yapıyoruz. Yerimizde saymaya devam ediyoruz. Dünya liderlerini ağırlamayı bir kenara bırakın. Dünya kulüplerini bir yana bırakın. Türkiye birinciliginden iki üst düzey futbol takımını ağırlayacak durumumuz yok maalesef…

Antalya turizm planlamasını yıllar önce tamamlamış. Bizim daha hala bir turizm planımız dahi yok. Hani derlerya kara düzen devam, Aynen Muğla turizmide kara düzen devam ediyor. Birçok otelimiz de kalite yok. Hizmet yok. Turizm merkezlerimize bakıyoruz yolu yol değil kaldırımı kaldırım değil. Buna rağmen 3 milyon turist geliyorsa öpüp başımızın üstüne koymamız lazım. Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahibiz ama bunu değerlendiremiyoruz…

Muğla turizminin bir an önce şekillenmesi gerekiyor. Muğla Valisi Amir Çiçek’in turizmi 12 aya yaymalıyız projesinin ciddi anlamda desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.  Muğla olarak 4 aylık süreçte turizmden elde ettiğimiz gelir tabiî ki yetersiz. Muğla alarak turizmden 12 ay yararlandığımız taktir de hem sektör hem de sektörü besleyen unsurlar para kazanabilir. Turizmi 12 aya yayabilmemiz için turizm alt yapımızı ve turizm planımızı tamamlamamız gerekiyor…

Turizmde alt yamızı oluşturmadığımız taktir de turizmi 12 yaya yaymanında bir anlamı yok diye düşünüyorum. Biz başlayalım göç yolda düzelir diyenler olabilir. Göç yolda düzelir mantığıyla yola çıkarsak bir arpa boyu ilerleyemeyiz. Çünkü her zaman bir şeyler eksik kalacaktır. Muğla Valiliği, Muğla Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler, turizm müdürlüğü ve sektör temsilcileri her şeyden önce bir karar vermeli. Turizm şehri olmak istiyormuz istemiyoruz?...

Eğer Antalya gibi turizm şehri olmak istiyorsak tüm kurum ve kuruluşlar bir araya gelip ortak akıl ile hareket etmeli.  Nasıl uzun uğraşlar sonrasında orman yangınlarında vatandaşlarımız duyarlı hale geldiyse turizm konusunda da duyarlı hale gelebilirler. Turizm şehri olmanın temel özelliklerinden birisi de buda gizlidir. A’dan Z’ye turizmi mi benimsememiz gerekli…

Editör: Gazete Muğla