Muğla’da Cumhurbaşkanına yönelik suikast davasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın esasa ilişkin beyanını mahkemeye sundu. Hüseyin Aydın “ABD ile suçluların iadesine yönelik anlaşmamız var. Darbe suçu siyasi suç olarak kabul ediliyor. Sanıklar sürekli FETÖ ile bağlantılarının olmadığı ileri sürüyor. Dolayısı ile sanıkların bunun üzerinde önemle durmalarını biz yine Fetullah Gülen’in iadesini engellemeye yönelik bir örgütsel dayanışma olduğu sonucuna vardık” dedi.

Gülen’i koruyorlar

MUSKİ Açıkladı: Saatlerce su kesintisi olacak! MUSKİ Açıkladı: Saatlerce su kesintisi olacak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avukatı Hüseyin Aydın “Şu bizim dikkatimizi çekti. Darbe cezası itibari ile Cumhurbaşkanına suikast suçu 309, 311, 312’den yargılanıyorlar. Burada özellikle sanıkların Cumhurbaşkanına suikast suçu üzerinde önemle durduklarını fark ettik. Özellikle Fetullah Gülen’in iadesi ile ilgili bir bağlantısı var mı diye onu araştırdık. İade ile ilgili mevzuatı taradığımızda Cumhurbaşkanına suikast suçu isnat edilen bir kişinin hiçbir şekilde bulunduğu devlet tarafından bu suç siyasi suçtur gerekçesiyle iadesinin talebinin reddedilmeyeceğine dair Uluslar arası sözleşmeler var ve bizim ABD ile suçluların iadesine ilişkin yaptığımız anlaşmada da bu hüküm var. Darbe suçu genelde siyasi suç olarak kabul ediliyor. Dolayısı ile Fetullah Gülen’in darbeden sorumlu olması ile ilgili devletler tarafından siyasi suç sayılıp iadesi hukuken engel görülebilir. Ama Cumhurbaşkanına suikast suçu hiçbir şekilde Uluslar arası anlaşmalarda ve ABD ile aramızda olan ikili anlaşmada da iade talebi hukuken reddedilemeyecek bir suçtur. Dolayısı ile sanıkların bunun üzerinde önemle durmalarını biz yine Fetullah Gülen’in iadesini engellemeye yönelik bir örgütsel dayanışma olduğu sonucuna vardık” dedi.

Duruşmayı uzatmak istiyorlar

Avukat Hüseyin Aydın “Sanıkların zaten davanın başından itibaren davayı uzatmak, zamana yaymak sadece bu davada değil, bütün davalarda genel strateji. Ama bunun da bir sınırı var. Usuldeki haklarınızı kullanabilirsiniz, zaman zaman kötüye de kullanabilirsiniz ama bu bir noktadan mahkemeyi engelleyebileceği bir husustur. Burada kullandılar. Bundan sonraki şamada kullanabilecekleri bir usul ve hak kalmadı. Taleplerinin reddedilmesinden sonra uzatma için yapabilecekleri tek şey var. O da reddi hakim talebinde bulunabilirler. Bu da kötü niyetli olmaları halinde zaten davaya uzatmaya neden olmuyor. Davayı uzatmak için savunmalarını uzun tutabilirler, Bunun da bir sınırı var. Bu aşamadan sonra meşru sınırlar içinde hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde de olsa yapabilecekleri bir şey düşünemiyoruz. Ama onlar düşünebildiğimiz şeyleri de yapabiliyorlar bazen. Açık kapı bırakmakta yarar var” dedi.

Şeytani bir örgüt

Hüseyin Aydın “Bu örgüt çok dinamik bir örgüt. Mevcut koşullar ve şartlara kendini çok çabuk uyarlayabiliyor. Örgüt yapılanması, stratejisi davranış kalıpları dikkate alınarak gerekli tedbirler alınıyor. Bazen de hiç aklınıza gelmeyen bir şey de ortaya çıkabiliyor. Bu örgüt şeytani zekası olan bir örgüt. Bu olay oldu, onun üzerine bu tedbirler alındı. Ama bundan sonra da bizim hiç aklımıza gelmeyen şeytani zeka ürünü başka eylemler olamaz diyemeyiz. Bunlar olduğunda belki başka tedbirler de alınabilir. Burada örgüt ile ilgili mutlak anlamda bir öngörülebilirlik söz konusu olamıyor. Ama bu olay çok tatsız gerçekten özellikle 15 Temmuz’un hemen öncesinde millete karşı bir meydan okunması mahiyetinde. Ama böyle bir olay hayırlı bir şeye de vesile olabiliyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın avukatı “Duruşma aylardır sürüyor. İlk defa bu kapsamda bizim de söz söyleme hakkımız oldu. öğleden önce olan kısımda genel olarak genel bir çerçeve hakkındaki beyanlarımızı arz etmeye çalıştık. Bu genele çerçeve dahilin de 15 Temmuz darbe girişimi bir Fetullahçı darbe olması nedeniyle öncelikle Fetullahçı Terör Örgütü’nün örgüt olarak yapılanması ve bu dosyaya münhasır olarak örgütün mahrem yapılanması yani TSK’ya yönelik yapılanması hakkında bilgi verdikten sonra 15 Temmuz darbe girişiminin niye bir Fetullahçı darbe sayılması gerektiği üzerinde durduk. Bununla ilgili zaten yakın bir tarihte hafta başında kamuoyuna açıklanan bir Yargıtay kararı oldu. Yargıtay kararından hareketle 15 Temmuz darbe girişiminin hukuken de Fetullahçı bir darbe olduğu sonucuna vardık. O açıklamalardan sonra da sanıkların müştereken ortak olan özellikler, hususlar var onlara değindik. Sanıklar ile ilgili özel kısımlara girmeden önce, nedir sanıkların üzerinde durdukları husus, bir kere Cumhurbaşkanına suikast suçu açısından buradaki kasıtlarının suikast iradesi değil, alıkoyma oldu yönünde açıklamaları vardı. Biz buradaki iradenin alıkoyma iradesi değil, suikast iradesi olduğunu, dosyadaki delillerle izah ettik. Yine bir kısım sanıkların, alt rütbedeki sanıkların verilen emir doğrultusunda olay mahalline geldiklerini ve eyleme iştirak ettiklerini o nedenle herhangi bir hukuki sorumluluk, cezai sorumluluk kendilerine yöneltilemeyeceği yönünde savunmaları vardı. Biz de gerek Anayasa hükümleri, gerek Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri ve gerekse askeri mevzuat açısından bu hususun hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve suç teşkili eden emrin hiçbir şekilde yerine getirilemeyeceği hususunda gerekçeleri arz ettik. Sanıkların neden örgüt üyesi sayılmaları konusuna da tek tek sanıklar ile ilgili değerlendirmeler yapılmadan önce bunlara değindik. Burada da örgüt üyeliği, Fetalluhçı terör örgütü  üyeliği ile ilgili Yargıtay’ın kararı çerçevesinde sanıkların özellikle o gece timlerin bir araya gelmesi, silahlanması ve oraya geliş tarzının hiçbir şekilde askeri teamüllere ve kurallara uygun olmadığını, bunun ancak Fetullahçı terör örgütü örgütsel planlaması ve hiyararşisi dahilinde yapılabilecek bir operasyon olduğunu da ana hatları ve gerekçeleri ile izah ettik. Bu şekilde sanıkların savunmalarında ortak olarak izah ettiklerini bu şekilde cevap verdik ilk bölümde. Öğleden sonraki bölümde, dosyadaki delillere göre olayların ne şekilde icra ettiklerine ilişkin bizim dosya kapsamındaki delilere göre çıkardığımız sonuçlar var. Onu da izah ettikten sonra tek tek sanıklara geçeceğiz. Başta Fetullah Gülen’den iddianamedeki sıralamaya göre her bir sanık için hangi nedenle darbe suçu işlemiştir, hangi gerekçeler ile Cumhurbaşkanına suikast suçu işlemiştir, hangi gerekçelerle örgüt üyesi sayılmalıdır onları da öğleden sonraki aşamada izah edeceğiz” dedi.

MUSTAFA İNCİ

Editör: Gazete Muğla