Bir süredir ilimizde belli bir algı oluşturmaya yönelik paylaşımlarda bulunup, kişi, kurum ve kuruluşlar ile siyasileri hedef alan sahte hesap şebekesinin son olarak gazetemize yönelik bulunduğu çirkin saldırı girişimi neredeyse gün boyu gündemimizi oluştururken, akıllara da 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde twitter paylaşımlarıyla nam salan Fuat Avni ismini akıllara getirdi.
FETO terör örgütüne hizmet eder nitelikteki benzer taktiksel yaklaşımın aynısını, yakın zamanda Muğla’yı karıştırmayı amaçlanarak Dusko Popov ismiyle açılan sahte hesapta da görmek mümkün.
Hal böyle olunca da ister istemez ‘acaba’ içeren düşünceler beliriyor zihinlerimizde.
Kendilerini gizli tutmak suretiyle zaman zaman esprili, zaman zaman düşündürücü, zaman zaman incitici, zaman zaman da çirkin paylaşımlarla bir yerlere hizmet ettiği net bir şekilde ortada olan sahte hesabın, kendisine malzeme ettiği insanları zan altında bırakır derecedeki paylaşımları, kişi, kurum ve kuruluşların toplum nezdinde farklı algılanmasına sebebiyet verebiliyor.
Bu da mağduriyet oluşturuyor.
Hayattaki en zor şeydir, “öyle değil de böyleydi” diye kendini ifade etmeye çalışmak.
Ne idiği belli olmayan kişi ya da kişilerce karalanmak bu kadar kolay olmamalı.
Söz konusu hesabı yöneten şebekenin son paylaşımındaki hedefinde gazetemiz ‘Muğla’ vardı. Kadro olarak çoğunluğunu genç hanımefendi meslektaşlarımızın oluşturduğu gazetemize karşı gayri ahlaki ve hakarete varan içerikte bir girişimle yapılan paylaşım bardağı taşıran son damla oldu.
Çalışan arkadaşlarımız ve aileleri bu paylaşımdan etkilenip, üzüntü duydular.
Hırsları kalplerinin önüne geçmiş şebekenin üyeleri, henüz habercilik hayatlarının başında olan gencecik insanlara olan çirkin girişimleriyle vicdan yoksunu olduklarını açıkça ortaya koydular.
İşte bu vicdan yoksunu şebeke tarafından yapılan paylaşım, “Muğla’nın Fuat Avni’si yoksa ‘Dusko Popov’ mu? sorusunu gündeme taşımamıza sebebiyet verdi.
Bu yöndeki girişimler 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde ülke gündeminde etkili olan Fuat Avni isimli, hesabın girişimleriyle bire bir örtüşüyordu çünkü.
Bu maksatlı paylaşımlar bir palazlanmanın ürünü olabilir miydi?
Gazetemize yapılan çirkin saldırı sonucu hukuki yollara başvurduk. Şebekenin ortaya çıkartılıp deşifre edilmesini istiyoruz.
Muğla gibi bir ilde böylesine çirkinlikleri yaşamaya alışkın değiliz.
Siyasetin ya da siyasi hesaplaşmaların da bir üslubu, yolu, yordamı ve edebi var. Böylesine arkadan dolanır nitelikteki yöntem ve girişimlerin insani boyutta karşılığı olamaz.
Birileri kendi çıkarları doğrultusunda siyasi hesaplaşmalar içerisine girecek diye bunun bedelini masum insanlara ödetmeye hakkı olmamalı.
Olamayacak da.
Küçük beyinlerin, çapsız yaklaşımları ilimizde karşılık bulmaz.
Bunun içinde toplumsal reflekslerimiz önem arz ediyor. Bu refleksleri gazetemize yapılan saldırıyla başlattık. Basın meslek kuruluşları ortak bir açıklamaya imza koyarak, bu çirkin girişimi kınadı.
Konuya uzak olmayan ve bir şekilde bu şebekenin konu malzemesi haline gelmiş kişilerin, bu işin arka planında kimlerin olduğuyla ilgili üç aşağı beş yukarı bir fikri vardır ama biz mesnetsiz iddia ortaya koymamayı şiar edinmiş insanlarız.
En azından biz bu şebeke kadar mesnetsiz ve karşılıksız olamayız. Vicdanımız ağır basar.
Bu nedenledir ki yargı gereğini yapacaktır. Yargı aşamasından sonra bu şebekeyi kamuoyu önünde deşifre etmeyi çok isteriz. Bu deşifreyi yapabilmemiz için ise, devletimizin güvenlik güçleri ile yargı sistemimizin bu hesap ve şebekeyi inceleme altına almasını bekliyoruz.
Özellikle de ağırlıklı olarak siyasileri hedef alan bu mesnetsiz oluşum için merak ettiklerimizi soralım o halde;
FETO’nun Muğla ayağı Dusko Popov mu?
Dusko Popov, FETO terör örgütünün Muğla’daki yapılanması mı temsil ediyor?
Dusko Popov’un taktiği Fuat Avni taktiğine çok benziyor. Bu da bir FETO taktiği olabilir mi?
Bu memleket, canı isteyenin canının istediğini karalayabileceği, algı oluşturmaya çalışabileceği ve zan altında bırakabileceği muz cumhuriyeti değil.
Bizlerin, devletimizin savcı ve güvenlik güçlerinin bu tür yapıları ortaya çıkaracağına olan inancımız tamdır.