Turizmin incisi yeşil ile mavinin buluşmak noktası olan Fethiye’nin en güzel yeri Ölüdeniz. Türkiye’nin turizm ve doğal güzellikle rinin ana fotoğrafı olmak ta. İnternetten baktığınız da; Türkiye ile ilgili fotoğraflara, hep Ölüdeniz çıkar. Türkiye’nin ana vitrin fotoğrafı Ölüdeniz’dir. Peki; Ölüdeniz nereye gidiyor ?
Ölüdeniz artık gelir düzeyine göre üç bölümden oluşuyor. Birincisi Kumburnu bölümü yani ana fotoğraftaki yer alan bölüm. Parası olanlara ve zenginlere hitap edilen elit bölüm. İkincisi Belceğiz plajının orta alan dediğimiz bölümü. Az paralı olanların, orta kesimin denize girdiği, bir şezlong ve şemsiye kiralayabildiği bölüm. Üçüncüsü ise Belceğiz plajının kayalıklara doğru olan dar gelirlilerin çadır kurduğu, şemsiyesini, yiyeceğini ve içeceğini kendisinin getirdiği bölüm. Ne acı ki; bu bölüme artık son yıllarda daha çok insan gelmeye başladı…Çöp kutuları bile konulmamış olan ve pek hizmet verilmeyen, görmezlikten gelinmeye çalışılan bu bölüme bir gidin ve kalın; gençleri ve bazı vatandaşları göreceksiniz; çadır kurmuşlar, tatil yapmaya çalışıyorlar. Demek ki; Otel de ve pansiyon da kalacak maddi güçleri yok, o sıcakta ufacık çadırlar da kalmak çok zor bir iş, tuvalet imkanını nerden ve nasıl gideriyorlar belli değil ve deniliyor ki; çoğunluğu Ölüdeniz’de tesislerde çalışanların arkadaşları. Bir tabela konulmuş; çadır kurmak ve piknik yapmak yasaktır, diye…Dar gelirli vatandaşlar Kumburnu’nu çok tan unuttular. Önünden bile geçemiyorlar. Orta kesime bir gelen bir daha gelemiyor. Şezlong ve şemsiye fiyatları güneş gibi yakıyor. Gariban kesimde Allah’a emanet gidiyor ve her geçen gün çoğalıyor. Sonuç; özellikle Belceğiz plajına bir düzen gelmesi gerekiyor. Değişen bir şey olmaz demeyelim ve Belceğiz plajına sahip çıkalım. Tüm bazı olumsuzluklara rağmen ne olursa olsun Ölüdeniz’de denize girmek herkes için çok güzel…
