Meta'nın duyurusunda, şirket içindeki çeşitlilik birimlerinde ciddi kesintiler yapılacağı bildirildi. İspanyol El Diario gazetesinin haberine göre, Zuckerberg'in aldığı bu karar, aşırı sağ görüşlü toplulukları memnun etmeye yönelik bir hamle olarak değerlendirilmiş. Gazete, Zuckerberg’in, Elon Musk'ın ardından, Donald Trump’ın politikalarını destekleyen bir adım attığını vurguluyor.
Yeni düzenlemeyle, Instagram, Facebook ve Threads kullanıcıları, eşcinsel veya trans bireyleri "akıl hastası", "ahlaksız" veya "anormal" olarak tanımlayabilecek veya onların varlıklarını reddedebilecek. Aynı zamanda, bu bireylerin cinsiyet kimliklerinin de tedavi edilmesi gereken bir bozukluk olarak sınıflandırılması mümkün hale geliyor. Meta, bu politika değişikliğiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Cinsiyet veya cinsel yönelim üzerine yapılan tartışmalar bağlamında, akıl hastalığı veya anormallik suçlamalarına daha fazla özgürlük tanıdık" dedi.
Ayrıca, Meta, kullanıcılarının bazen “eşcinsellik veya trans bireyler gibi konularda dışlayıcı ve aşağılayıcı bir dil kullandığını” belirterek, "politikalarımız bu tür söylemleri kabul edebilecek şekilde yeniden düzenlendi" açıklamasında bulundu.
Meta, kadınların ya da LGTBI bireylerin asker, polis ya da öğretmen olamayacağına dair görüşlere de hoşgörü gösterileceğini belirtti. Şirket, "Güvenlik güçlerinde görev almanın veya orduya katılmanın sınırlanmasına dair içeriklere de onay veriyoruz" şeklinde bir açıklama yaptı.
Zuckerberg, bu değişikliğin arkasında, içeriğin basitleştirilmesi ve toplumsal normlara uygun hale getirilmesi amacını taşıdığını ifade etti. Ancak, dünyanın en büyük LGBTİ+ hakları savunucusu kuruluşu olan Glaad, bu yeni politikaların Instagram, Facebook ve Threads platformlarını "tehlikeli nefret söylemleri, şiddet ve yanlış bilgilerle dolu ortamlar" haline getireceğini öngörüyor.
Ayrıca, sosyal medya dünyasının bu iki dev isminin, yani Meta ve Elon Musk’ın X (eski Twitter) platformunun da benzer bir duruş sergileyerek, LGBTİ+ topluluğuna yönelik saldırılara daha fazla hoşgörü göstermeyi planladıkları ileri sürülüyor.
Bu değişikliklerin arkasında yalnızca kültürel bir etkenin değil, daha fazla kullanıcı çekme amacı güden bir ekonomik baskının da bulunduğu düşünülüyor. İspanya’daki LGBT+ İspanya Federasyonu Başkan Yardımcısı David Armenteros, Zuckerberg’in bu politikaları, Facebook gibi ağların kullanıcı sayısındaki düşüşe karşı bir çözüm arayışıyla hayata geçirdiğini ifade etti.
