Pandemi döneminde en çok sıkıntıyı esnafın çektiği şüphesiz.
Hele bir de kamu kurumlarına mal temin edip, ödeme beklediklerini duyup, bildiklerimiz…
Son zamanlarda kulağımıza sıkça gelmeye başladı bu konu.
Özellikle de, esnafa olan borcunu ödemede sıkıntı yaşayan kurumların başında Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin olduğu iddia ediliyor.
Gerekçe olarak ise, Sağlık Bakanlığı’ndan Muğla’ya ödenek gelmemesi şeklinde sunulmuş.
Ah o ödenek.
Klasik ve çok bilinen o “ödenek yokluğu” mu başka bir gerekçe mi var diye konuyu irdelemek istedik.
Konunun yetkilileri ödenekten hiç söz etmedi.
Esnaftan gelen yakınmalar arasında, hastane muhasebesinin daha anca 2019 yılının 12. ay faturalarını ödemeye çalıştığından söz ediliyor.
Dolayısıyla bu alanda mal temininde bulunan esnafın, hastaneye mal vermek istemediğini öğrendik.
Bunun yanında hastane yönetiminin medikal firmalarıyla da yüzde 50’lik indirim talebiyle pazarlık yapıp, üstüne bir de “Bu indirimi yapın, faturanızı ödeyelim” şeklinde seçenek sunulduğu da iddialar arasında…
Esnaf ise yüzde 10’luk bir kar oranıyla mal verdiklerini iddia ederken, mallarının karşılığında neredeyse 1 yıldır para alamadıklarından dert yanıyor.
Yaşanan sorun iktidar milletvekillerine de ulaştırılmış.
Bu konuyu konunun muhatabı olması hasebiyle Hastane Başhekimi Doç. Dr. Turhan Togan’a sorduk.
Bu ödemeleri kendilerinin değil, Sağlık Müdürlüğü’nün sıraya aldığı bilgisini veren Başhekim Togan, konunun kendileri dışında geliştiğinden dem vurdu.
Başhekim Togan, "Bu ödeme sıralarını biz belirlemiyoruz. Yüklü miktarda alacağı olanlarla Sağlık Bakanlığı bir anlaşmaya gitti. Anlaşanlar belli bir indirimlerle paralarını aldılar ve sistem işliyor fakat bu bizim hastanemizin müdahil olduğu bir şey değil. Ödemelerin sıraya sokulması, miktarın ödenmesi ve sözleşmelerin bağlanması bizim dışımızdaki bir konu. Esnaf da bir noktada haklarını arıyor fakat dediğim gibi bu ödemeler belli bir sıraya sokuluyor ve ödenek geldikten sonra hesaplara geçiyor. Bu konu benim dışımda bir konu” dedi.
Üç lafından ikisinde konunun kendisinin dışında olduğunu dile getiren Başhekimin bu söylemleri üzerinden bakıldığında, konunun kendisiyle ilgisi olmadığına ikna olduk tamam.
Konuyu Sağlık Müdürü Dr. İskender Gencer’e de sorduk.
Gencer’in cevabı da farklı değildi:
“Devletin bir sırası var, sıraya göre ödeme yapıyor”
Görüldüğü gibi ödenek gerekçesi görünmüyor bu mağduriyet içeren konuda.
İyi de, o sıra, yakınan esnafa 1 yılda neden bir türlü gelemez?
Şehirde bu kadar kalabalık bir esnaf borcu sıralaması mı mevcut da gelemiyor?
Bu sorulara yanıt beklerken, bilinmelidir ki, malını veren esnafın hakkı da gözetilmeli.
Hele ki böyle bir dönemde.
Zaten esnafın ekonomik döngüsü sekteye uğramış durumda, en azından kurumların bu gecikmiş ödemeleri yaparak, esnafa can suyu olmasında yarar var.
Kentlerde bulunan kamu kurumlarının ihtiyacına karşılık vererek, ödeme konusunda da esnek davranan esnafın yaklaşımına fazlaca esnek davranarak karşılık vermek ve işi pazarlık noktalarına getirmek, o şehrin esnafına yapılabilecek en büyük kötülük olsa gerek.
Bakalım esnafa olan borcun ödenmesi hususundaki girişim, sıraya bağlı olarak sözü edilen hangi zaman diliminde yapılacak?
Bu konunun takipçisi olacağız.