Duruşmada, maktulün 15 yaşındaki kızının 112’yi aradığı anların kaydı dinletildi. Ses kaydında, kızının "Gece çığlıklar duydum ama rüya sanmıştım. Annem gece yaralanmış, bıçaklanmış, dişleri kırılmış, çok az nefes alıyor, evde tek başımdayım, halamı çağırdım. Duvarda kurşun izleri var" dediği duyuldu. Bu sözler, mahkemeye katılan maktulün yakınlarını gözyaşlarına boğdu.
Duruşmaya Katılım ve Tanıklar
Duruşmada, Fadim Temirhanoğulları'nın ailesi ve yakınları, maktulün fotoğrafının bulunduğu tişörtlerle salonda yer aldı. Sanık Savaş Temirhanoğulları ve Fikret İnal da duruşmada hazır bulundu. Tanık olarak sanığın çocukluk arkadaşı dinlendi. Tanık, Savaş'ı 10 yaşından beri tanıdığını belirterek, Savaş ile boşanma sürecinde birçok kez konuştuğunu ve onun da boşanmak istediğini ifade etti. Ancak, ikilinin barıştığı dönemde tanık, boşanma davasının feragat edilmesi gerektiğini söylediğini belirtti. Tanık, Savaş'ı dindar, iyi bir baba ve örnek alınacak bir insan olarak tanımlarken, olay karşısında şok olduğunu ve Savaş’ın böyle bir şey yapacağına inanmadığını dile getirdi.
Sanığın Savunması ve Mahkemede Yükselen Sesler
Duruşma boyunca sanıkların savunmaları sırasında zaman zaman ortamda gerginlik yaşandı. Sanıkların ifadeleri, salonda bulunan aile üyeleri ve avukatlar arasında gerilime yol açtı. Olayın ardından Savaş Temirhanoğulları'nın eski eşine ve ailesine karşı sergilediği tutum ve boşanma sürecindeki çelişkili davranışları mahkeme tarafından dikkatle inceleniyor.
Olayın Ardından Ailenin Yaşadığı Zorluklar
Fadim Temirhanoğulları'nın hayatını kaybetmesi, sadece yakınları için değil, özellikle 15 yaşındaki kızları için büyük bir travmaya yol açtı. Kızının 112’yi arayarak yaşadıkları korkunç anları dile getirmesi, mahkemede duygusal anlar yaşanmasına sebep oldu. Kızın çığlıkları ve zor durumdaki ifadesi, cinayet sonrası yaşanan dehşeti bir kez daha gözler önüne serdi.
Savaş Temirhanoğulları’nın Yargılanmaya Devam Edilen Duruşması
Savaş Temirhanoğulları'nın duruşması, toplumda büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Mahkemenin vereceği karar, hem mağdur aile hem de toplumsal adalet açısından büyük önem taşıyor.