EKONOMİ TERÖRİSTLERİ

Mevzu derin.

Küresel çevreler lafını duymayan yoktur.

Eğer bir ülkeye kafayı takarlarsa, iktidar falan dinlemezler. İstediklerini istedikleri kıvama getirmede gerçek ustadırlar.

Özellikle borsa, manipülasyon,döviz özel ilgi alanlarıdır.

Oyun nasıl oynanır ?

Diyelim borsada.

Belirledikleri kağıtları tek düğme ile satın almaya başlarlar. Öyle bir kişi değil bunlar. Tam bir ŞEBEKE halinde.

Aynı anda.

Bitmeye başlayan hisselerin işlem görmesi demek, o şirketin prestiji anlamına gelir. Aynı anda talep patlaması yaşar ve mesela bir gün önce 1 lira olan hisse, birgün sonra 9-10, hatta 20 liraya bile çıkabilir. Kasalar parayla dolar yani.

Tavan bellidir her zaman.

Bu arada, eğer borsa yükseliyorsa, otomatik olarak dolar düşmeye başlar. Çünkü iç piyasayı ilgilendiren borsa parayla dolarken, küresel meta olan dolara arz azalacağı için aksi yönde yol alır. Küresel ekonomi teröristleri bunu çok iyi bilir.

1 e aldıkları hisseleri tam tavan yaptığı anda... Anında satışa sunarlar.

Gelen paraları bir dakika bile bekletmeden dolara yatırırlar.

Tam tersi yani.

Sattıkları hisseler düşmeye başladıkça, dolar tavan yapar. Dolar tam pik halde iken doları satar, tekrar borsa..

Çark bu şekilde kısaca.

Peki bu suç değil mi?

Hayır değil.

Herşey KİTABA uygun. Kimse karışamaz yani.

Bu oyun on yıllardan beri oynanır dünyada.

Türkiye de oyun alanlarından biridir.

Eğer ekonominiz, üretim, imalata dayalı, sürdürülebilir bir sistem üzerine oturmamış ise, bu teröristlere boyun eğmek zorundasınız. Piyasayı rahatlatmak için elinizde bir dolar bile bırakmazlar. Böyle olunca da fiyatlar uçar gider. Uçmakla da kalmaz, sizin boynunuza IMF, DÜNYA BANKASI boyunduruklarını geçirirler. Ne kadar ödersiniz ödeyin, o borç asla bitmez yani.

Çok şükür son 10 yıldan beri bu oyunlar bizde pek tutmadı. Tutmadı ama borsa, dolar terörünün önüne hiç geçilemedi. Lakin epey yol katledildi. İthalat ve ihracatın yerel paralar ile yapılması bizim gibi ülkeler için son derece önemlidir. Devletimiz bunun bilincinde ve buna bağlı olarak sahada adını duyurmak için gece gündüz uğraş veriyor.

Buraya kadarki kısım büyük beyinlerin işi..

Gelelim mutfak kısmına.

Diyelim ki Sinop'tasınız. Çeltik ekiyorsunuz. Herhalde bin üretici vardır orada.

Carrefour geliyor, bir yıl öncesinden sizinle anlaşıyor. Paranızı da peşin ödüyor.

Kaç para? Yerinde, tarlada mesela 2 lira.

Ya da, Niğde, Ödemiş veya Nevşehir'desiniz.

Patates üretiyorsunuz. BİM ci arkadaşlar geliyor bir yıl öncesinden,tarlada hepsini CASH paraya alıyorlar. Sistem aynı. Yerinde 50 kuruş..

Sonra.

Urfa, Mardinde mercimek,

Karaman, Yozgatta nohut,

Finikede portakal,

Mersinde limon...

Trakyada ayçekirdeği..

Ana kalemler belli.

Sistem aynı.

Borsada Küresel ekonomi teröristleri nasıl bir yol izliyorsa, özelikle gıdada da aynı yöntem devrede.

Peki bu legal mi?

Stoklarını bulabilirsen MİNİ MİNNACIK cezası var. O kadar.

Devlet istediği kadar vergi indirsin boşuna. Kokusunu alır almaz piyasada pirinç bulamazsın.

Eğer bir ürüne talep varsa, arz anlık olarak mümkün değilse ki gıda böyledir, o ürünü temin etmek için değerinin üstünde bir fiyat verirsiniz. 84 + 6 da mülteci, 90 milyonluk bir ülkeyiz.

Her 3 evden birinde hergün pilav mutlaka yapılır. Yani en az 7.5 milyon ev. Her evde yarım kilo olsa demek ki günde 4 milyon kg, yani günlük 4.000 ton, yani hergün 20 tonluk 200 tır pirinç lazım. Bir lira koysanız, düne göre 7.5 milyon TL ARTI para demektir bu.

İşte yangının sebebini kısaca anlatmaya çalıştım.

Devlet bu işin neresinde derseniz?

Devlet BİM e ceza yazsa, hergün yandaş dedikleri BİM yoldaş oluveriyor. Hemen sahip çıkılıyor.

Oyun tamamen yıpratma ve parsa kapma üzerine yürütülüyor.

İşte burada tam bir kalleş propaganda var yani.

Devlet özellikle bu konuda kimsenin gözünün yaşına bakmamak durumunda. Bunu yaparken de garsona bahşiş bile vermeyecekleri parayı ceza dememeli.

2023 seçimleri ülkemiz, bölgemiz, özellikle de bu ülkeden beklentisi olan milyonlar için son derece önemlidir.

Kanun Koyucu eğer SERT tedbirler almazsa, yapılan bunca işler durur, alınan yollar yıkılır. Kemal Kılıçdaroğlunun iktidara gelirsem 100 milyar dolar gelecek, sözünü aldım demesi zaten bunun bir işaretidir. Küresel sermaye size bir dolar verecekse, karşılığında 1000 doları görmek ister. Ne vereceksiniz karşılığında demek lazım. Herkes de zannediyor ki, Kılıçdaroğlu 100 milyar hibe getirecek. Yok öyle birşey yok. Ekonomik bağımsızlık elden gidecek. Üçüncü sınıf ülke konumuna Yeniden düşeceğiz haberiniz olsun.

Dağdaki terör bitti. Ama hergün soframıza oturan teröristler bitmedi.

Bi düşünelim..

Selam ve dua ile.

#SöylerimGeçerim