Eğitim Sen Muğla Şubesi’nce 2. Tur seçimlerine yönelik bir basın açıklaması yayımlandı.
Açıklamada 14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekilliği ve 13 Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin, seçimde tüm anti demokratik uygulamaların, eşit olmayan koşullara rağmen halkın iradesi ile seçimlerin ikinci tura bırakıldığı ifade edildi.
Bakanların istifa etmeden aday olması, devletin tüm olanaklarıyla meydanlarda propaganda sürdürmesine rağmen, siyasi iktidarın istediği sonucu alamadığının ifade edildiği açıklamada, “Halkın çoğunluğu siyasi iktidarın yarattığı bu yağma, talan ve sömürü rejimine dur demiştir. Tek adam rejiminin devamı, daha çok baskı, sömürü, iş cinayetleri, yoksulluk, şiddet, savaş, gericilik, yağma ve talan demektir. Birinci turda gerek AKP hükümetinin söylemleri, gerekse kurmaylarının halkı germek için yaptıkları açıklamalar, bizlerin sandıklara ne kadar sahip çıkmamız gerektiğinin önemini bir kez daha göstermiştir. Seçim sürecinde seçim ve sandık güvenliğinin her aşamada ne kadar önemli olduğu, buna uygun bir örgütlenmenin geliştirilmesinin hayati derecede önem taşıdığı da görülmüştür” denildi.
“28 MAYIS GÜNÜNE KADAR HEPİMİZE ÇOK GÖREV DÜŞÜYOR”
Eğitim Sen Muğla Şubesi’nce yapılan açıklama şöyle:
28 Mayıs gününe kadar hepimize çok görev düşüyor. Şimdi umudumuzu yitirmeden, değişim iradesi gösteren tüm kesimlere, bu umudu yeniden aşılayarak, yapılacaklara odaklanma ve geniş toplumsal kesimlerin birlikteliğini harekete geçirme zamanıdır. 28 Mayıs bir seçimin ötesinde memleketin, hepimizin geleceği için bir referandumdur. Ya umutlarımızı, yaşamlarımızı ellerimizden alacak bu karanlık kazanacak ya da yeni bir memleketi kurma kararlılığımız kazanacak. Kaybettiğimiz haklarımız, güvencesizlik, yoksulluk, sömürü, cinsiyet eşitsizliği, doğa düşmanı uygulamaların hepsi bu iktidar döneminde artmıştır. Emekçiler, ezilenler, kadınlar, gençler bu gidişatı tersine çevirebilecek, halka umut olabilecek mücadele birikimine sahiptir. Geleceğimizi yaşanabilir kılacak, gençleri yaşatacak bir memleket hedefiyle, kalan zamanda yapılacaklara odaklanmak her birimizin görevidir. Umudu kırılanları, tekrar oy kullanmaya ikna etmek, depremden etkilenen ve sadece oy kullanmak üzere deprem bölgesine giden insanlarımızın yeniden oy kullanmak üzere deprem bölgesine gidişlerine destek olmak, bir kez daha oyların türlü hilelerle çalınmasına izin vermemek için seçim ve sandık güvenliği ile ilgili her dayanışmayı göstermek sorumluluğumuzdur. Biz bu seçimi kaybetmedik! Ancak kazanma irademizi gasp ettiklerinde gerçekten kaybetmiş oluruz. Şimdi geleceğimizi ve gençleri kazanma zamanıdır. Emekçiler, ezilenler, kadınlar, gençler, halklar bu kalan sürede bir seferberlikle bu umudu büyütmek, emekçilerin ve halkın taleplerini dillendirmek ve değiştirebileceğimizi göstermekle yükümlüdür.”
“ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
28 Mayıs’ın cehennemin kapılarını kapatmanın ilk adımı olduğu belirtilerek, “Hepimiz sandıkta ve sokakta buradayız, bir aradayız, işçiyiz, emekçiyiz, kadınız, genciz, halkız. Memleketimize çıkarsız, pazarlıksız sahip çıkanların sesini yükseltme çağrısıdır. Şimdi, daha büyük bir kararlılıkla gençler ve kadınlar olarak, tüm emekçiler ve yurtsever insanlar olarak birleşerek mücadele etmeye; sandığa gitmeyen başta gençler olmak üzere tüm insanları sandığa giderek ülkemizin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Sandığa, hayatına, geleceğine sahip çık” denildi.
-GÜZİDE KASIM