AK Parti Menteşe İlçe Başkanı Eray Çiçek, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla, Akbük girişindeki mülkiyeti ormana ait 25 dönümlük yerin 20 yıllığına MUÇEV’e verilmesi için sözleşme imzalandığını açıkladı.

Eray Çiçek’i yıllardır tanırım. Siyaseti bildiğini de bilirim.

Açıklamasıyla kayıkçı kavgasından öteye gidememiş şehir siyasetini durağanlıktan da biraz kurtardı.

Akbük ile ilgili açıklanan konu ya da ardından gelen tepkilerin haklılık derecesini şu an için bir kenara bırakıp, durumu Muğla siyaseti için yorumlamak gerekirse, en azından AK Parti’nin Muğla Teşkilatında uzun zamandır bir ilçe başkanı açıklamasına şahit olmuyorduk.

Eray Çiçek, bahaneyle CHP kanadı için de yorumlandığında mevkiidaşı Mustafa Aytaş Kavak’ın da sesini çıkarmasına sebebiyet de vermiş oldu. 

Ha şöyle…

İlçe başkanları varlığının günümüz siyasetinde yok olduğunu savunduğumuz daha önceki yazılarımıza bakıldığında bu açıklamalar ete tırnağa bürünmüş oldu.

Eray Çiçek’in Muğla AK Parti siyasetine bir sinerji katacağı bir gerçek.

***

Gelelim Çiçek’in açıklamasının üstüne Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile CHP Menteşe İlçe Başkanı Mustafa Aytaç Kavak’ın ortak görüş olarak sayılabilecek tepkisel yaklaşımlarına.

MUÇEP hafta sonu basına servis ettiği açıklamada, “MUÇEV’in hukuksuzluğu sınır tanımıyor. AKP, elinde olmayan sahil beldelerinde MUÇEV el artırıyor. MUÇEV rezaletinde son perde, idare-devlet kararlarının ilgili idare birimleri yerine, bizzat iktidar partisi AKP il-ilçe başkanları tarafından açıklanması ve sanki müjdeli bir habermiş gibi sunulur olması. MUÇEP olarak bir kez daha ifade ediyoruz ki, MUÇEV’i tanımıyoruz, meşru ve hukuki kabul etmiyoruz” şeklinde olabildiğince ağır sayılabilecek ifadelere yer verdi.

Ardından da tarafsızlık içeren yayın anlayışımız olmasına rağmen, gazetemize servis edilmeyip, refikimiz gazetelerden okuduğumuz CHP Menteşe İlçe Başkanı Mustafa Aytaç Kavak’ın açıklamasına rastladık.

Genç İlçe Başkanı Kavak, Muğla genelinde 14 kıyısal alanın MUÇEV adlı şirkete verilmesinin düşündürücü olduğunu savunarak, Akbük Koyu’ndaki ormana ait 25 dönümlük arazinin ihalesiz MUÇEV’e verildiğini belirtip, bu açıklamayı AK Parti Menteşe İlçe Başkanı Eray Çiçek’in yapmasının bardağı taşırdığını söylemiş.

Kavak, “Asıl önemli olan MUÇEV ile ilgili açıklamanın AKP İlçe başkanlığında ilçe başkanı tarafından yapılması ve devlet kurumlarının hiçe sayılmasıdır. Devlet bankalarına, devlet kurumlarına liyakatsiz atamalar yapan AKP, MUÇEV’in de ismini değiştirerek, AKMUÇEV yapmalı, İlçe başkanını da yönetim kurulu başkanı yapılmalıdır.”

Muğla Çevre Platformu ile yakın ifadelerin yer aldığı Kavak açıklamasını, “Akbük’ün ihalesiz, sessiz sedasız MUÇEV’e verilmesi ve açıklamayı AKP İlçe başkanının yapması Muğla’mıza yakışmamaktadır” diye de sonlandırmış.  

***

Bu konunun takdiri, kamuoyuna sunulmuş durumda. Nasılsa kimin neyi nasıl ve ne şekilde düşünüp, savunacağını herkes biliyor.

MUÇEP ve CHP Menteşe İlçe Teşkilatından yapılan açıklamanın ardından kayıkçı kavgası, AK Parti Menteşe İlçe Teşkilatından gelebilecek cevapla sürer mi derken, Eray Çiçek, sosyal medya hesabından şu ifadelerle konuya son vermiş adeta.

“İdeolojik saplantılara hapsolarak milletin sesine kulak tıkamış, lafla peynir gemisi yürütmeye çalışan bir zihniyetin mensupları, milletin derdine kulak vererek icraatla konuşan bir vizyonu anlamakta güçlük çekebilirler. Cennet Akbük koyu, ideolojik saplantıların esiri olmuş çevrelerin insafına terk edilmeyecektir.”    

Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımları köşeme taşımak geleneğim pek yoktur. Orası ayrı bir mecra ama Çiçek’in paylaşımı bu konuyla ilgili olduğu ve karşı açıklama niteliği taşıdığı için aktarıyorum.

“Konuya son vermiş adeta” şeklindeki yaklaşımımız, Çiçek’in eleştirilere yanıt niteliği taşıyan karşıt bir açıklamada bulunmayacağını, Haber Merkezimizden Neval Çolak’ın, kendisini arayıp, eleştirilere yönelik bir açıklamada bulunup bulunmayacağı yönündeki sorusuna verdiği “açıklama yapmayacağım, lüzum görmüyorum. Onlar belediyecilik yapsın” cevabıydı.

Bakalım durağan Muğla siyaseti, Akbük üzerinden harlamaya devam eder mi?