Dost bildiklerimiz arkadan vuruyor!

Türkiye bir şamar oğlanı olmadığını dosta, düşmana göstermelidir!

ABD dahil dost bildiğimiz Batılı NATO müttefiklerimize artık durun demenin zamanı geldide geçiyor. O nedenle bu ülkede bir Allah’ın kulu çıkıp artık dost bildiğimiz ABD dahil diğer Batılı müttefiklerimiz; İngiltere’si, Almanya’sı, Fransa’sına karşı “Yeter, durun! Dostsanız dostluğunuzu bilin, düşmansanız açıkça söyleyin!” diyemeyecek mi? 

-Bıçak kemiğe dayandı

Son olarak TUSAŞ’a yapılan terör saldırısında, 4 şehidimizin ölümünden PKK örgütü ne kadar sorumlu tutulsa da, arkasındaki güçler—başta ABD ve diğer Batılı NATO müttefiklerimiz—aynı derecede sorumludur. 


-Nato müttefiklerinden nefret eder hale geldik 

Türk milleti, bu kalleş, sürekli arkadan vuran, dost bildiğimiz NATO müttefiklerinden artık nefret eder hale geldi. Eğer hükümet olarak  bu konuda bir duruş sergilemiyorsak, ulusça bu tavra bir şekilde karşılık vermek gerekir.

Şimdiye kadar ABD ve diğer NATO müttefiklerimizi yalnızca isim vererek ve kınayarak bu kanayan yarayı geçiştirdik. Ancak bu geçiştirme nereye kadar sürecek demenin zamanı geldi, hatta geçti bile. 

-PKK artık Öcalan’ın güdümünde değil 

PKK’nın ABD ve diğer Batılı NATO güçlerinin güdümünde olduğunu, TUSAŞ’a yapılan terör saldırısında bir kez daha gördük. Bir de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan’a yönelik yaptığı “PKK’yı yok etsin , Öcalan’ı özgürleştirelim” gibi sözlerinin de boş laftan ibaret olduğunu TUSAŞ’a yapılan saldırıda gördük. PKK, artık Öcalan’ın ya da Kandil’in güdümünde değil; ABD ve diğer NATO ortaklarımızın emrindedir.

-Dost bildiklerimizin bir boğazımıza sarılmadığı kaldı 

Bu nedenle Türkiye, ulus olarak şapkasını önüne koyup bu konuyu enine boyuna değerlendirmelidir. Türkler, yıllardır müttefik bildiği ABD ve diğer NATO üyelerinin gerçek dost değil, fırsatını bulduklarında boğazına sarılacak düşman olarak görmeli ve bunu açıkça ilan etmelidir. 

Bilindiği üzere, ecelin önüne geçmek mümkün değildir. Bu saatten sonra, dost düşman demeden kartlarımızı açık oynamalı ve “İşinize gelirse!” diyebilmeliyiz. Türkiye, asla bir şamar oğlanı değildir.

Tandoğan Uysal