Cumaya gidiyorum… Hemen döneceğim…

Son dönemlerde Cuma günleri en çok duyduğum cümle “Cuma'ya gidiyorum”. Tabii ki en doğal haktır ibadet. Allah herkesin ibadetini kabul etsin.

Çocukken hatırlıyorum esnaflar, kapısının önüne tahta iskemleyi ters koyar çıkardı. Bilinirdi ki dükkân sahibi ya aceleyle bir yere gitmiş ya da namaza gitmiştir. Acil ihtiyacı olan halkta kapı kilitli olmadığı için ya içeri girer ürünün bedelini biliyorsa masaya bırakır çıkar ya da kapı da beklerdi.

Yani ne köylü mağdur olur ne de esnaf ibadetinden geri kalırdı.

Şimdi diyeceksiniz ki bu nerden çıktı?

Evet, son dönemlerde ve özellikle resmi kurumlarda yaşadığımız durum buna benziyor. Tek fark eğer işimiz erkek memurla ise onun Cuma'dan dönmesini bekliyoruz. Cuma namazı yaklaşık 30 dakika kadar sürüyor. Yani 13:15 de namaz başlarsa 13:45 de namaz biter. Herkese demiyorum bazılarını tenzil ederek ve üzülerek yazıyorum ki; bazı kişiler bunu resmen kullanıyor. Saat iki buçuk, üçten önce kuruma dönmüyor. Ve sizin bütün öğleden sonranız resmen heba oluyor. Bir imza için bir buçuk saat bekleyenleri biliyorum.

Söylenen tek söz “Cuma'dan sonra gel”.

Ya da kadın memurlar inisiyatifleri dâhilinde size yardımcı olmaya çalışıyorlar.

Merak ediyorum bizim ibadetimiz sadece Cuma namazı kılarak mı yapılıyor? Diğer beş vakit namazımız farz değil mi? Neden diğer günler kurumlara gittiğimizde namazda denilmiyor. Herkes işinin başında oluyor? Tamam, kimsenin ibadetine karışma hakkımız yok. Resmi olarak da izinlisiniz zaten ama “bu kadar da olmaz dedirtmeyin” lütfen.

Unutmayalım ki! “Çalışmakta ibadettir”.