ÇOCUKLAR

Keyif, masumiyet ve umut dolu değiller mi? Bir o kadar da duyguyu, gönül rahatlığını ve sorumluluğu tetiklemiyorlar mı? Her gün kalbe dokunan, zihni bütünselleştiren bir etki bırakmıyorlar mı nefesimize? Kalp ritmini nasıl da pozitifliyorlar değil mi?
Çocuk deyince aklımıza gelen ilk imajı sorgulamamız gerekiyor. Onlar bizim küçüklerimiz değiller, küçüklüğümüz hiç değiller. Bu nedenle fiziksel bakışımızı hemen değiştirmekte fayda var. Bizimle birlikte hayata değer katan bir paydaşı küçüğümüz olarak değil her daim yaş özelliklerinin temsilcisi olarak bakmalıyız. Aksi takdirde küçük değerlendirmesi iletişim ve anlam kesintisine neden olacaktır. Ne onlar bizim küçüğümüz ne de biz onların büyüğüz. Hepimiz bize verilen zamanda kendi saygın gelişimini yaşayan bireyleriz. Çocuklar biz olmak demek değildir.
Ben ve çocuk, biz ve çocuklar ifadelerinin her biri özgün bir iz düşümü olmalıdır ve temelinde saygı barındırmalıdır. En büyük yanılsamamız onları biz yapma zorbalığımız. Ben kimim sorusuna biz yetişkinler hayatımızın her anında cevap bulmaya çalışırken ve bu cevabı hiçbir zaman net bulamazken, bırakalım onları bize dönüştürme çabamızı. Birlikte ifadesi başka, paydaş olmak başka, paylaşmak başka, onları biz yapmak başka. Biz değil kendi kelimesini sahiplenelim ki kendini gerçekleştirme olgusu bireye özel kalsın. Çocuklar projemiz olamazlar...
Evet, her birey ait olmak ister. Ancak aitlik bir uyumlanma becerisidir, aynılaşmak değildir. Bu sebepledir ki yapamadıklarımız ve yapmak istediklerimiz arasında bize sıkışmamalıdır çocuk ve çocukluk. Çocuklar projemiz olmamalıdır; çocuklar bir proje sonucuna ulaşma gayretiyle öz değerlerini yitirmemelidirler. Kimlik sürdürülebilir bir ben yolculuğu olmalıdır.
Çocukların en yakını olsak da güçlü bir sorumluluk duygusuyla kamçılansak da, yolculukları bizim projemiz olma yolculuğunda çıkmaz sokaklara evrilmemelidir. Çocuklar projemiz olamazlar...
Evet, her birey ait olmak ister. Ancak aitlik bir uyumlanma becerisidir, aynılaşmak değildir. Bu sebepledir ki yapamadıklarımız ve yapmak istediklerimiz arasında bize sıkışmamalıdır çocuk ve çocukluk. Çocuklar projemiz olmamalıdır; çocuklar bir proje sonucuna ulaşma gayretiyle öz değerlerini yitirmemelidirler. Kimlik sürdürülebilir bir ben yolculuğu olmalıdır.
Çocukların en yakını olsak da güçlü bir sorumluluk duygusuyla kamçılansak da, yolculukları bizim projemiz olma yolculuğunda çıkmaz sokaklara evrilmemelidir.